Artık takipçi sayısı değil, tweetin görüntülenme sayısı önemli

Twitter’da yapılan yeni değişiklik, reklam pazarını etkileyecek gönderileri görüntüleyenlerin sayısını ortaya koyuyor

Yeni yönetim altındaki Twitter, uygulamada hızlı güncellemeler yapıyor (Reuters)
Yeni yönetim altındaki Twitter, uygulamada hızlı güncellemeler yapıyor (Reuters)
TT

Artık takipçi sayısı değil, tweetin görüntülenme sayısı önemli

Yeni yönetim altındaki Twitter, uygulamada hızlı güncellemeler yapıyor (Reuters)
Yeni yönetim altındaki Twitter, uygulamada hızlı güncellemeler yapıyor (Reuters)

Sosyal medya platformu Twitter, son günlerde platforma yeni özellikler eklerken, önceki özellikleri de geliştirme yoluna gidiyor.
Twitter'daki değişiklikler, şirket fotoğraflarına ve onları kişisel hesaplardan ayıran belgelerinin rengine kadar kimlik doğrulama özelliğinin değiştirilmesiyle başladı.
Ancak kullanıcılara ulaşan son yeni özellik ise atılan tweetlerin görüntüleme sayısı.
Halihazırda tweetlerin gerçek görüntülenme sayısını herkes görebilir, bu da platformda reklam verenler için şirketlerin reklam seçeneklerini iyileştirmeye katkıda bulunacak bir özellik.
Önceden reklam veren yalnızca takipçi sayısına bakıyor ve reklam verdiği hesabı seçmedeki kriteri sadece buydu.
Bazı hesapların sahte takipçiler satın almasından kaynaklanan birçok dolandırıcılık vardı, bu nedenle reklam veren daha çok takipçi sayısının çokluğuna göre karar veriyordu.
Tweet görüntüleme sayısı özelliği gelmeden önce gerçek etkileşim ve tanımlayıcılar belli olmuyordu.
Bununla birlikte, tweet görüntülenme özelliğinin kullanıma sunulmasıyla hesapla etkileşime giren hesapların sayısı herkesçe bilinecek.
Bu konu reklam ve dijital reklam pazarını etkileyerek firmaların tercihlerini de etkileyecek.
Ayrıca firmalara reklam veren seçimi, tweet izlenme, video izlenme ve hatta tweetlerle etkileşim (beğenme, reposting) gibi birçok seçenek sunacak.
Böylece takipçi sayısını birincil değil, ikincil bir kriter haline gelecek.
Tweet görüntüleme sayısı özelliği resmi olarak başlatıldı ve gizlenemez.  
Twitter'ın yeni CEO'su Elon Musk'ın politikasına göre, Twitter, platformu geliştirmek ve durgunluktan kurtarmak için büyük bir harekete tanık oluyor.
Twitter'ın yeni yönetimi bir dizi değişiklik yaptı. Bunlardan en sonuncusu, ses alanı özelliğini geliştirip iyileştirdikten sonra tekrar başlatmak için birkaç günlüğüne durdurmak oldu.
Independent Türkçe



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research