Sığınakta söylediği şarkıyla viral olan Ukraynalı küçük kız Frozen müzikalinde sahneye çıktı

Video, Milli Piyango Büyük Yılbaşı Gecesi Partisi kapsamında yayımlanacak

(Marta Smekhova/Facebook)
(Marta Smekhova/Facebook)
TT

Sığınakta söylediği şarkıyla viral olan Ukraynalı küçük kız Frozen müzikalinde sahneye çıktı

(Marta Smekhova/Facebook)
(Marta Smekhova/Facebook)

Ukrayna'daki bir bomba sığınağından Let It Go'yu söylemesiyle viral olan 8 yaşındaki bir kız çocuğu, Birleşik Krallık'taki West End Tiyatrosu'nun Karlar Ülkesi (Frozen) oyuncularına sahnede eşlik etmenin büyük mutluluğunu yaşadı.
Amelia Anisoviç martta Rusya'nın Ukrayna'yı istilası sırasında bir bomba sığınağından popüler Disney şarkısını söylerken kaydedilince küresel çapta ilgi görmüştü.
Kiev'deki sığınağı ziyaret eden bir kadının Facebook'ta paylaştığı video internette yayılmıştı.
Videonun Holly Willoughby'yi This Morning programında gözyaşlarına boğmasının ardından Amelia ve annesi Lilia, Polonya'ya sağ salim varmayı başarmış ve daha sonra Good Morning Britain ve Lorraine programlarına katılmıştı.
Şimdi de Amelia'nın, 31 Aralık'ta yayımlanacak Milli Piyango Büyük Yılbaşı Gecesi Partisi'nde (The National Lottery’s New Year’s Eve Big Bash) yer alacağı açıklandı.
The Independent'ta yer alan habere göre sürpriz olarak Amelia'ya sahnede, Karlar Ülkesi'nin West End yapımında Elsa ve Anna'yı canlandıran Samantha Barks ve Emily Lane eşlik etti.
Amelia, Wembley Arena'da 8 bin seyircinin önünde, yıldızlarla birlikte Let It Go'nun bir yorumunu söylerken şaşkın ve heyecanlı görünüyordu.
Televizyonda yayımlanacak etkinlik, 2022'de toplumu bir araya getiren "büyülü anları" ve sıradışı kişilerle onların Milli Piyango finansmanı sayesinde yarattığı farkı kutluyor.
Etkinliğin sunuculuğunu komedyen ve sahne yıldızı Jason Manford'la Britain's Got Talent jürisi Alesha Dixon üstleniyor.
Amelia'nın şarkı söylediği ilk video viral olduğunda bunu, 2013 yapımı filmde Let It Go'nun orijinal versiyonunu seslendiren müzikal tiyatro oyuncusu Idina Menzel de fark etmişti.
Menzel, "Seni görüyoruz" diye tweet atmıştı:
"Seni gerçekten ama gerçekten görüyoruz."
Press Association'dan da yararlanılmıştır



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research