Netflix'in ilk canlı yayın şovunun tarihi belli oldu

Etkinlikte ünlü komedyen Chris Rock sahne alacak

Netflix, Chris Rock'ın canlı şovunda hiçbir düzenlemenin ve sansürün olmayacağını duyurdu (Reuters/Arşiv)
Netflix, Chris Rock'ın canlı şovunda hiçbir düzenlemenin ve sansürün olmayacağını duyurdu (Reuters/Arşiv)
TT

Netflix'in ilk canlı yayın şovunun tarihi belli oldu

Netflix, Chris Rock'ın canlı şovunda hiçbir düzenlemenin ve sansürün olmayacağını duyurdu (Reuters/Arşiv)
Netflix, Chris Rock'ın canlı şovunda hiçbir düzenlemenin ve sansürün olmayacağını duyurdu (Reuters/Arşiv)

Netflix'in ilk canlı yayın şovunun tarihi belli oldu. Dijital yayın platformunun YouTube hesabından paylaşılan videoda Chris Rock, etkinliğin 5 Mart'ta izleyicilerle buluşacağını duyurdu.

Platform, ünlü komedyenin ilk canlı küresel yayın etkinliğinin baş performansçısı olacağını 10 Kasım'da duyurmuştu.
Netflix'in stand-up ve komedi formatlarından sorumlu başkan yardımcısı Robbie Praw yaptığı açıklamada, "Chris Rock bizim neslimizin en ikonik ve önemli komedi sanatçılarından biri" demişti:
"Tüm dünyanın canlı bir Chris Rock komedi etkinliğini deneyimleyebilecek ve Netflix tarihinin bir parçası haline gelebilecek olmasından dolayı heyecanlıyız. Bu unutulmaz bir an olacak ve meşaleyi taşıyanın Chris olmasından büyük onur duyuyoruz."
Canlı gösteri, Rock'ın ilk kez Şubat 2018'de yayımlanan Chris Rock: Tamborine şovundan sonra ikinci Netflix özel stand-up gösterisi olacak.

Oscar tokadı
Rock, 2022 Oscar Ödül Töreni'nde saçkıran hastalığı sebebiyle saçlarını kazıtan Jada Pinett Smith'e G.I. Jane benzetmesi yapmıştı. Will Smith sahneye çıkıp "Karımın adını ağzına alma" diyerek Rock'a tokat atmıştı.
57 yaşındaki komedyen, 24 Temmuz'daki gösterisinde olaya aşırı duyarlı yaklaşanları ve kendisini mağdur olarak görenleri hedef alarak şunları söylemişti:
Mağdur değilim oğlum. Evet o b*k gerçekten acıttı ama kendimi silkeledim ve sonraki gün işe gittim. Kağıt kesiği için hastaneye gidecek değilim.
Independent Türkçe, NME, MovieWeb



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research