Can sıkıntısı yaratıcı olma ve yeni beceriler geliştirme yeteneğini artırır mı?

Can sıkıntısı yaratıcılığı, tutkuyu ve yeni beceriler edinme yeteneğini artırır (Reuters)
Can sıkıntısı yaratıcılığı, tutkuyu ve yeni beceriler edinme yeteneğini artırır (Reuters)
TT

Can sıkıntısı yaratıcı olma ve yeni beceriler geliştirme yeteneğini artırır mı?

Can sıkıntısı yaratıcılığı, tutkuyu ve yeni beceriler edinme yeteneğini artırır (Reuters)
Can sıkıntısı yaratıcılığı, tutkuyu ve yeni beceriler edinme yeteneğini artırır (Reuters)

Yeni bir çalışma, can sıkıntısının kişinin yaratıcı olma ve yeni beceriler geliştirme yeteneğini artırdığını ortaya koydu.
The Telegraph gazetesinin haberine göre, İngiltere’de bulunan Bath Üniversitesi’nden bir ekip, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında ülke genelinde uygulanan kapatma kısıtlamaları nedeniyle ücretli izin verilen veya evden çalışan 15 kişi üzerinde araştırma yaptı.
Katılımcılar, çok sıkılmış hissetmenin onları hayattaki amaçları ve seçimlerini sorgulamaya ittiğini ve bunun da onları yeni deneyimler aramaya yönelttiğini bildirdi.
Bath Üniversitesi’nde sosyolog olan, çalışmanın ortak yazarı Timothy Hill çalışma sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Derin can sıkıntısı, ezici bir çoğunlukla olumsuz bir kavram gibi gelebilir, ancak aslında insanlara dikkatlerini dağıtmadan düşünme ve gelişme şansı verilirse, son derece olumlu olabilir. Yaratıcılığı, tutkuyu ve yeni beceriler edinme yeteneğini artırır. Pandeminin binlerce insan için trajik, yıkıcı ve tüketen bir deneyim olduğunu kabul etmeliyiz. Ancak buna rağmen karantinada olup yeni hobiler, kariyerler edinen veya hayatta yön bulanların hikayelerine hepimiz aşinayız.”
Sonuçları Marketing Theory dergisinde yayınlanan çalışma, can sıkıntısının neden olduğu bu yaratıcı ilhamın, insanlar sosyal medyada gezinirken genellikle kaybedildiğine dikkat çekti.
Sosyal medyayı yaratıcılığı öldüren ‘dijital toksinler’ olarak tanımlayan Hill, “Bu siteler yüzeysel can sıkıntısını ortadan kaldırabilir ama gerçekte anlamlı şeyler yapmamızı engelliyor, zamanımızı ve enerjimizi alıyorlar” ifadelerini kullandı.
Harry Potter roman dizisinin İngiliz yazarı J.K Rowling, İngiliz yazar Neil Gaiman ve romancı Agatha Christie de dahil olmak üzere birçok sanatçı ve yazar, sıkıntıyı çalışmalarında yaratıcılıklarının arkasındaki itici güç olarak göstermişti.
Ünlü İngiliz matematikçi ve filozof Bertrand Russell, “Bazı iyi şeyler ancak belirli bir monotonluk derecesi ile elde edilebilir” ifadelerini kullanarak, can sıkıntısının kötü bir şey olmadığına dikkat çekmişti.



Çin obeziteye savaş açtı: Zorunlu molalar, kilo verme yarışmaları

Artan obezite oranı Çin'in ekonomisine de yük bindiriyor (AFP)
Artan obezite oranı Çin'in ekonomisine de yük bindiriyor (AFP)
TT

Çin obeziteye savaş açtı: Zorunlu molalar, kilo verme yarışmaları

Artan obezite oranı Çin'in ekonomisine de yük bindiriyor (AFP)
Artan obezite oranı Çin'in ekonomisine de yük bindiriyor (AFP)

Şişmanlığın zenginlik emaresi olarak görüldüğü Çin, obeziteyle mücadele ediyor.

Çinli yetişkinlerin yarısından fazlasının aşırı kilolu olarak sınıflandırılmasıyla, sağlık yetkilileri çeşitli önlemler almaya başladı.

Washington Post’un aktardığına göre, üretim ve teknoloji devlerine ev sahipliği yapan 127 milyon nüfuslu Guangdong eyaletindeki yetkililer, şirketleri zorunlu egzersiz molaları uygulamaya, spor takımları kurmaya ve çalışanları formda kalmaları için motive edecek yollar bulmaya çağırıyor.

Shenzhen'deki Güney Bilim ve Teknoloji Üniversitesi de bir ay içinde en fazla kiloyu kimin verebileceğini görmek için öğrenciler ve personel arasında yarışma başlattı. Üniversitenin beden eğitimi bölümünden Dong Lunhong şunları söylüyor:

Lisans öğrencilerimiz her yıl daha da kilo alıyor. Aşırı kilolu olanların oranı son sınıflar arasında artıyor. Herkesin egzersiz yapmasını ve formda kalmasını sağlamamız lazım.

Lunhong, yarışmaya binden fazla öğrenci ve personelin katıldığını söylüyor. Kazanana kulaklık ve masaj aleti gibi ödüller verilecek.

Çin Komünist Partisi (ÇKP), geçen ay düzenlenen Ulusal Halk Kongresi’nde obezite hakkında kamu bilincini artırmak için üç yıllık bir kampanya başlatmıştı.

Ulusal Sağlık Komisyonu Direktörü Lei Haichao, egzersiz ve sağlıklı beslenmenin teşvik edilmesini de içeren programın, kanser ve obeziteyle ilişkili diğer kronik hastalıkların artışını da tersine çevireceğini söylemişti.

Sağlık yetkilileri, yeme alışkanlıkları farklı olan bölgeler için çeşitli diyet kılavuzları da hazırladı. Toplamda 7 farklı versiyonu bulunan kılavuzlarda genellikle yağ, tuz ve şekerin ölçülü kullanılması ve günlük 1600 kaloriden fazla alınmaması tavsiye ediliyor.

Siçuan Üniversitesi'ne bağlı bir hastanede çalışan Pan Şiongfei, ülkede aşırı kilolu olmanın zenginlik sembolü şeklinde görüldüğüne dikkat çekiyor. Pekin yönetiminin bunu değiştirmek için obezitenin bir hastalık olduğu mesajını vermesi gerektiğini vurguluyor.

Reuters’ın geçen yılki analizinde, Çin’de ekonomik sıkıntılar nedeniyle halkın alım gücü düştüğü ve bunun da daha ucuz ve sağlıksız yiyeceklere yönelmelerine yol açarak obezite oranını artırdığı ifade edilmişti.

Independent Türkçe, Washington Post, Reuters