Yapay zeka sohbet botları tek uygulamada birleştirildi

Poe, henüz yalnızca iOS kullanıcılarına açık

Bu görsel, yazılı komutlardan görseller üreten yapay zeka aracı Midjourney'de oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjourney)
Bu görsel, yazılı komutlardan görseller üreten yapay zeka aracı Midjourney'de oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjourney)
TT

Yapay zeka sohbet botları tek uygulamada birleştirildi

Bu görsel, yazılı komutlardan görseller üreten yapay zeka aracı Midjourney'de oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjourney)
Bu görsel, yazılı komutlardan görseller üreten yapay zeka aracı Midjourney'de oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjourney)

Popüler internet forumu Quora, bu hafta iOS cihazlara özel bir uygulamayı beta testine açtı.
Poe adlı uygulama, kullanıcıların sorulara anında yanıt veren yapay zeka sohbet botlarıyla iletişim kurabilmesi için geliştirildi.
Açılımı "Açık Keşif Platformu (Platform for Open Exploration)" olan Poe, kullanıcıların bir dizi dil modeliyle sohbet edebilmesine olanak tanıyor.
Poe'nun sohbet arayüzünde yapay zeka araçlarına yemek tarifleri, problem çözümleri ve doğa üzerine meseleler de dahil olmak üzere birçok konuda soru sorulabiliyor.
Bir diğer deyişle, uygulamanın kullanıcıları dil modelleriyle ayrı ayrı konuşabiliyor. Örneğin Poe, "yazı yazma", "yemek pişirme" ve "problem çözme" gibi kategorilerin yer aldığı arayüzündeki öneriler aracılığıyla kullanıcıları konuya en uygun dil modeline yönlendiriyor.
ABD'li OpenAI firmasının, sohbet botu ChatGPT'yi bu ay yayımlamasının ardından yapay zeka dil modelleri epey popüler hale geldi.
Gelmiş geçmiş en gelişkin dil modeli olarak bilinen GPT-3 tabanlı bu sohbet botu, şiir, öykü ve düzyazı yazma yeteneğinin yanı sıra kullanıcıların sorularına bir arama motoru gibi cevap verdiği için de övgü topluyor.
Poe, ChatGPT de dahil olmak üzere bir dizi sohbet botuyla birlikte çalışabilmesiyle dikkat çekiyor.
Şirketin TechCrunch'a açıklamada bulunan bir sözcüsü, "İnsanların bir dizi farklı yapay zeka aracısıyla kolayca etkileşim kurabileceği bir yer olacak şekilde tasarlandı" diye konuştu:
"Son 12 yılda Quora'yı işleterek tüketiciler için sanal ürünler oluşturmaya dair çok şey öğrendik. Özellikle bilgi arayan kişilere hizmet etmede deneyimliyiz."
Öte yandan OpenAI'nin ChatGPT'si açık bir API'ı yok. Açılımı "Uygulama Programlama Arayüzü (Application Programming Interface)" olan API, bir yazılımın diğer yazılımlarla iletişim kurmasını sağlayan programlama talimatlarına deniyor.
Bu da aslında Poe'nun ChatGPT'yle etkileşim kurabilmesi için şirketlerin anlaşmış olması gerektiği anlamına geliyor. Öte yandan Quora temsilcileri, bu uygulama için OpenAI veya başka bir firmayla işbirliği yapıp yapmadıklarını açıklamaktan kaçınıyor.
Şirket temsilcileri ayrıca, Poe'nun Quora'nın bir parçası olmadığını vurguluyor. Buna göre Quora yönetimi, yeni uygulamayı bağımsız bir girişim olarak görüyor.
Temsilciler Poe'yu gelecekte ticari açıdan nasıl kullanacağına dair ayrıntı vermiyor. Ancak şimdilik beta sürümünün kullanıcılarından geri bildirimler toplamaya ve sistemi bu bildirimler doğrultusunda geliştirmeye odaklandıklarını belirtiyor.
Independent Türkçe, Tech Crunch, Marktech Post



Kuyudan çıkan insan kemikleri, 800 yıllık destandaki olayı doğruladı

Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)
Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)
TT

Kuyudan çıkan insan kemikleri, 800 yıllık destandaki olayı doğruladı

Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)
Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)

Norveç'teki bir kuyuda bulunan insan kemiklerinin, 800 yıllık bir destanda adı geçen bir kişiye ait olduğu saptandı. Yeni çalışma, suyu kirletmek için kuyuya atıldığı söylenen adam hakkında beklenmedik bir gerçeği ortaya çıkardı. 

1184'ten 1202'ye kadar bugünkü Norveç'in büyük bir kısmına hükmeden Kral Sverre Sigurdsson'un hayatını anlatan Sverris Destanı'nda ülkenin iç kesimindeki bir kaleye yapılan baskından söz ediliyor. 

Kralın, Roma Katolik Kilisesi'yle bağlantılı karşıtları olan Bagler grubu, Sverresborg Kalesi'ne 1197'de düzenledikleri baskında evleri yakıp yıkıyor ve bölgenin sularını zehirlemek için ölü bir adamı kuyuya atıyor. Destana göre daha sonra kuyu taşlarla dolduruluyor. 

Özellikle kralın gözetiminde yazılmasından dolayı uzmanlar bu destanın ne kadar güvenilir olduğundan emin değildi. 

Fakat hakemli dergi iScience'ta dün (25 Ekim) yayımlanan çalışma, en azından "Kuyudaki Adam" hikayesinin doğru olduğuna işaret ediyor. 

Arkeologlar 1938'de Sverresborg Kalesi harabelerinde terk edilmiş bir kuyuda, büyük taşların altında insan kemikleri bulmuştu. Ancak bilimsel araştırma tekniklerinin yetersiz kalmasından dolayı kemiklerin detaylıca incelenmesi mümkün olmamıştı. 

2014 ve 2016'daki kazılardaysa adamın sol elinin parçaları ve bedeninden koparılmış kafatası çıkarılmıştı.

Bilim insanları yeni çalışmada genom dizileme ve radyokarbon tarihleme yönteminden yararlanarak Kuyudaki Adam'ın gizemini aydınlattı.
 

Araştırmacılar, adamın kafatasındaki darbelere dayanarak kuyuya atılmadan önce ciddi seviyede yaralandığını tahmin ediyor (Åge Hojem/NTNU Üniversite Müzesi)Araştırmacılar, adamın kafatasındaki darbelere dayanarak kuyuya atılmadan önce ciddi seviyede yaralandığını tahmin ediyor (Åge Hojem/NTNU Üniversite Müzesi)

Analizler, kemiklerin yaklaşık 800 yıl önce yaşayan ve 30-40 yaşlarında ölen bir erkeğe ait olduğunu ortaya koydu. 

Ekip, bu tarihin destandaki zamanlamayla örtüşmesinden dolayı kemiklerin baskını düzenleyenler tarafından kuyuya atılan adama ait olduğunu söylüyor. 

Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Dr. Michael Martin, "İlk kez bir Norveç destanında anlatılan bir kişinin ya da karakterin kalıntılarının sahibi kesin bir şekilde tespit edildi" diyerek ekliyor: 

Bu aynı zamanda bir Ortaçağ metninde adı geçen belirli bir kişinin tüm genom dizisini elde ettiğimiz en eski vaka.

Bilim insanlarının yaptığı DNA analizi, Kuyudaki Adam'ın mavi gözlü, açık tenli, sarışın veya açık kahverengi saçlı olduğuna işaret ediyor. Bu pek ilginç olmasa da genetik bilgilerinin Norveç'in güneyindeki kişilerle yakından eşleşmesi araştırmacıları şoke etti. 

Daha önce kuyuya atılan kişinin baskına uğrayan iç kesimden biri olduğu düşünülüyordu. Ancak saldırıyı düzenleyen Bagler grubunun güneyli olması bu teoriye şüphe düşürüyor.

Dr. Martin "Hepimiz için en büyük sürpriz, Kuyudaki Adam'ın yerel halktan gelmemesi; aksine soyunun Norveç'in güneyindeki belirli bir bölgeye dayanmasıydı" ifadelerini kullanıyor: 

Bu da kuşatma ordusunun kendi ölülerinden birini kuyuya attığına işaret ediyor. 

Norveç'teki Stavanger Üniversitesi'nden arkeolog ve tarihçi Roderick Dale, yer almadığı çalışmanın destanda anlatılan olayları doğruluyor gibi göründüğünü söylüyor. Ancak Dale bu tür destanların "tarihten çok propagandaya" daha yakın olduğunu ekliyor:

Bu nedenle günümüzdeki bir politikacının otobiyografisine yaklaştığımız şekilde yaklaşabiliriz. Yazarın yaşamı boyunca meydana gelen tarihi olayları ele almasına rağmen kendi başına bir tarih değil.

Independent Türkçe, CNN, New York Times, Live Science, iScience