FTX'in iflasından önce Sam Bankman-Fried'in Beyaz Saray yetkilileriyle defalarca görüştüğü öne sürüldü

30 yaşındaki girişimci, başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti'nin en büyük ikinci bireysel bağışçısıydı

Sam Bankman-Fried, Bahamalar'da 12 Aralık'ta tutuklanmıştı (Reuters)
Sam Bankman-Fried, Bahamalar'da 12 Aralık'ta tutuklanmıştı (Reuters)
TT

FTX'in iflasından önce Sam Bankman-Fried'in Beyaz Saray yetkilileriyle defalarca görüştüğü öne sürüldü

Sam Bankman-Fried, Bahamalar'da 12 Aralık'ta tutuklanmıştı (Reuters)
Sam Bankman-Fried, Bahamalar'da 12 Aralık'ta tutuklanmıştı (Reuters)

İflasıyla dünya kripto para piyasasını sarsan FTX'in kurucusu ve eski CEO'su Sam Bankman-Fried'in, şirketin çöküşünden önce Beyaz Saray yetkilileriyle en az 4 kez görüştüğü ileri sürüldü.
Bloomberg'ün konu hakkında bilgisi olan kaynaklara dayandırdığı haberde Bankman-Fried'in, Washington'ın kripto paralarla ilgili politikalarını etkilemeyi ve FTX batmadan önce başkentte bağlantı bulmak istediği yazıldı.
İddialara göre 30 yaşındaki işinsanı, ABD Başkanı Joe Biden'ın üst düzey danışmanlarından Steve Ricchetti'yle 22 Nisan ve 12 Mayıs'ta görüştü.
Bankman-Fried, 13 Mayıs'ta Biden'ın bir diğer önemli danışmanı Bruce Reed'le de toplantı yaptı. FTX'in kurucusunun, Ricchetti'yle 8 Eylül'de bir kez daha buluştuğu ileri sürüldü.
Bazı toplantılarda başka FTX yöneticilerinin de yer aldığı belirtildi.
Bankman-Fried'in kardeşi Gabriel Bankman-Fried'in de martta Beyaz Saray'da bir toplantıya katıldığı ve 13 Mayıs'taki görüşmede hazır bulunduğu iddia edildi.
Adı açıklanmayan bir Beyaz Saray yetkilisi toplantıların, kripto paralar ve pandemilerle mücadeleyi hedefleyen,Gabriel Bankman-Fried'in yönettiği kar amacı gütmeyen kuruluş Guarding Against Pandemics'le ilgili olduğunu söyledi.
Sam Bankman-Fried, ABD'de 2020'de yapılan başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti'nin en büyük ikinci bireysel bağışçısı konumundaydı. Bir kaynak, görüşmelerde siyasetin masaya yatırılmadığını savundu.

Neler olmuştu?
Kripto para borsası FTX, daha birkaç ay önce sektörün en büyükleri arasındaydı. Kasımda likidite krizi nedeniyle çöken ve iflas bildiren şirket, kripto piyasalarını derinden sarstı.
2022'nin başlarında 32 milyar dolar değere ulaşan şirketin çöküşünün ardından, 7 gün içinde kripto piyasasından kabaca 200 milyar dolar silindi. Kripto para birimlerinin değeri hızla düşerken, FTX'in 1 milyondan fazla alacaklısının olduğu öne sürülüyor.
Piyasa değerinin kabaca 4'te bir oranında küçülerek 400 milyar dolardan yaklaşık 300 milyar dolara gerileyen Bitcoin ise toplam değer bazında en ağır kayıpları yaşayan kripto para birimi oldu.
Bu sarsıntıdan birkaç hafta sonra Bankman-Fried, şirketinin merkezi olan Bahamalar'da tutuklandı ve ABD'ye iade edildi.
Bugünlerde müşterilerini ve yatırımcılarını dolandırma suçlamasıyla yargılanmayı bekleyen Sam Bankman-Fried'in, ev hapsinde kalmasına karar verildi. ABD'de hakim karşısına çıkan 30 yaşındaki eski milyarder, 250 milyon dolarlık kefaletle kısa süre önce ailesine teslim edildi.
Hakkındaki suçlamaya göre işinsanı, bir diğer kripto şirketi Alameda Research'ü finanse etmek, değerli gayrimenkuller satın almak ve milyonlarca dolarlık siyasi bağış yapmak için FTX'teki müşteri mevduatlarını yasadışı şekilde kullanmıştı.
Zanlı, 3 Ocak'ta yargıç karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Independent Türkçe, Bloomberg, Insider



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research