'Hayalet geminin' keşfedildiği anın görüntüleri yayımlandı

Tekne, Bermuda'dan yaklaşık 1285 kilometre uzakta keşfedilmişti

Matt Rutherford terk edilmiş teknede duruyor (The Daily Mail/Matt Rutherford)
Matt Rutherford terk edilmiş teknede duruyor (The Daily Mail/Matt Rutherford)
TT

'Hayalet geminin' keşfedildiği anın görüntüleri yayımlandı

Matt Rutherford terk edilmiş teknede duruyor (The Daily Mail/Matt Rutherford)
Matt Rutherford terk edilmiş teknede duruyor (The Daily Mail/Matt Rutherford)

Matt Rutherford ve Okyanus Araştırma Projesi'nden bir meslektaşı, 2013'te Atlantik Okyanusu'nda ilerlerken şaşırtıcı bir keşif yaptı: Bermuda'nın yaklaşık 1285 kilometre ötesinde yüzen terk edilmiş bir gemi.
Önceki günlerde Okyanus Araştırma Projesi, Rutherford ve meslektaşının tekneyi fark edip durumu araştırmak için yaklaştığında neler olduğunu gösteren bir video yayımladı.
Görüntülerde Rutherford'un "Bu iyice terk edilmiş bir yelkenli" dediği duyuluyor.
Teknede biri olup olmadığına bakmaya karar veren Rutherford, "ceset ya da başka bir şey bulmamayı" umduğunu söylüyor.

Kişisel eşyaların etrafa saçıldığı teknenin iç kısmı (The Daily Mail/Matt Rutherford)
The Independent'ta yer alan habere göre taşıtta ölü ya da diri kimseyi bulamayan Rutherford, muhtemelen yüz binlerce dolarlık lüks bir teknenin nasıl olup da tamamen terk edildiğini ve Atlantik Okyanusu'nun ortasında yüzerek bırakıldığını merak etti.
Rutherford videoda "Bu kesinlikle çılgınlık bu arada" diyor:
"Bermuda'dan yaklaşık 1285 kilometre, ABD'den neredeyse 2 bin 400 kilometre uzakta, okyanusun ortasında çok güzel bir Swan 48'in üzerinde duruyorum."
Tekne aceleyle terk edilmiş gibi duruyor. Rutherford ve meslektaşı tekneye çıkıp etrafa bakmaya başladığında, giysilerin ve diğer kişisel eşyaların ana kamarada etrafa saçılmış olduğunu görüyor. İkili, başlangıçta tekneyi yedeğe almaya çalışsa da diğer tekneyi serbest bırakmaları gerektiğini fark etmeden önce sadece 128 kilometre kadar ilerleyebiliyor.
Daily Mail, internetteki bazı tutkunların Rutherford'un yolculuktaki meslektaşının İrlanda Kraliyet Yat Kulübü'nden Alan McGettigan olduğuna inandığını ancak bu ayrıntının şu an itibariyle doğrulanmadığını bildirdi.
Teknenin keşfinden yaklaşık 10 yıl sonra, okyanusun ortasında nasıl ve neden terk edildiğine dair çok az şey biliniyor.
 



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais