ABD'de 4 öğrencinin öldürüldüğü olayın zanlısı, katil psikolojisini anlamak için çalışma yürütmüş

Sorular, suçluların suç işledikten sonra nasıl hissettiğini de kapsıyordu

(Monroe County Cezaevi)
(Monroe County Cezaevi)
TT

ABD'de 4 öğrencinin öldürüldüğü olayın zanlısı, katil psikolojisini anlamak için çalışma yürütmüş

(Monroe County Cezaevi)
(Monroe County Cezaevi)

ABD'nin Idaho eyaletinde 4 üniversite öğrencisinin öldürülmesiyle ilgili tutuklanan kişi, suçlulara hedeflerini nasıl seçtiklerini ve suç işlediklerinde neler hissettiklerini soran bir çalışma yürütmüş.
Polis kayıtları kriminoloji öğrencisi Bryan Kohberger'ın kasımda bıçaklanarak öldürülen öğrencilerin cinayetiyle bağlantılı olduğu iddiasıyla Pensilvanya'nın Scranton şehrinde tutuklandığını ortaya çıkarırken, Kohberger'ın sadece 6 ay önce, karar verme süreçlerini anlamak için eski suçlulardan bilgi istediği öğrenildi.
Kohberger, suç deneyimi süresince suçluların nasıl hissettiğini de bilmek istemiş.
Reddit'te, daha sonra silinen mayıstaki bir gönderisinde Kohberger, "Merhaba, benim adım Bryan ve sizi duyguların ve psikolojik özelliklerin suç işlerken karar vermeyi nasıl etkilediğini anlamaya çalışan bir araştırma projesine katılmaya davet ediyorum" yazdı.

"Bu çalışma özellikle deneyiminiz sırasındaki düşüncelerinize ve duygularınıza odaklanarak, en son işlediğiniz cezai suçun arkasındaki hikayeyi anlamaya çalışıyor."

The Daily Mail'in aktardığı üzere anonim ankette, "Evinizden ayrılmadan önce suça hazırlandınız mı?", "Neden o kurbanı veya hedefi diğerlerine tercih ettiniz?" ve "Hedefinize ulaşmak için ilk yaptığınız hamle neydi?" soruları vardı.
Kohberger, "Suçu işledikten sonra ne düşünüyor ve hissediyordunuz?" diye de sordu.
Bryan Kohberger, bu tür soruların herhangi bir programın ayrılmaz parçası gibi görünebileceği kriminoloji bölümünde okusa da birçok kişi bu sorulara, Kohberger'in 21 yaşındaki Madison Mogen, 20 yaşındaki Xana Kernodle ve 20 yaşındaki Ethan Chapin cinayetleriyle ilgili olarak tutuklanmasının ardından farklı bir açıdan yaklaşabilir.
4 kişi, 13 Kasım sabahı erken saatlerde Moscow'daki Idaho Üniversitesi kampüsü yakınlarındaki kiralık bir evde bıçaklanarak öldürülmüştü. Dedektifler şüpheliyi veya cinayet silahını haftalarca belirleyememişti.
The Independent'ta yer alan habere göre, Moscow polisi, cinayetlerle bağlantılı ikinci bir şüpheli olduğu ihtimalini elemiş gibi görünüyor.
Cuma günü düzenlenen basın toplantısında Moscow polis şefi James Fry, "Bu korkunç suçları işleyen bir kişiyi gözaltına aldık ve topluluğumuzun güvende olduğuna inanıyorum ama yine de tetikte olmamız gerekiyor" dedi.
Idaho cinayetleriyle ilgili Kohberger'a, 4 kişiyi öldürdüğü gerekçesiyle yasal suçlama yöneltildi.
The Associated Press, kamuya açık kayıtların Kohberger'in ceza adaleti ve kriminolojisine yoğun ilgi duyan, kayıtlı bir liberteryen seçmen olduğunu gösterdiğini söyledi.
Bryan Kohberger, Moscow'dan sadece 13 kilometre kadar uzaklıktaki Pullman'daki Washington Eyalet Üniversitesi Ceza Adaleti ve Kriminoloji Bölümü'nde doktora öğrencisi olarak listeleniyor.

"Kohberger, Pennsylvania'daki Center Valley'de bulunan DeSales Üniversitesi'nde bu yıl ceza adaleti alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı."

Üniversiteden basına yapılan açıklamada, "30 Aralık Cuma günü DeSales Üniversitesi, Bryan Kohberger'ın Idaho Üniversitesi'nden 4 öğrencinin öldürülmesiyle ilgili olarak tutuklandığını öğrendi" ifadelerine yer verildi.
Kohberger 2020'de lisans derecesi almış ve yüksek lisans eğitimini Haziran 2022'de tamamlamıştı.
Açıklamada, "Katolik, Salezyen bir topluluk olarak bu sebepsiz trajediden dolayı yıkıldık. Bu zor dönemde düşüncelerimiz ve dualarımız kurbanların aileleriyle birlikte" diye eklendi.



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe