Hizbullah, Rai ile yaşanan kopuşu sonlandırıyor

Heyetin görüşmelerinde tartışmalı konuların ötesine geçilerek cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanıldı.

Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai, İbrahim Emin Seyyid başkanlığındaki heyeti kabul etti. (NNA)
Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai, İbrahim Emin Seyyid başkanlığındaki heyeti kabul etti. (NNA)
TT

Hizbullah, Rai ile yaşanan kopuşu sonlandırıyor

Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai, İbrahim Emin Seyyid başkanlığındaki heyeti kabul etti. (NNA)
Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai, İbrahim Emin Seyyid başkanlığındaki heyeti kabul etti. (NNA)

Hizbullah, Siyasi Konsey Başkanı Seyyid İbrahim Emin Seyyid’in yılbaşı münasebetiyle Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai’yi tebrik etmek üzere Bkerki’yi ziyaret etmesiyle Maruni Patrikhanesi ile yaşanan kopuşu sonlandırmış oldu. İki taraf, aralarındaki anlaşmazlık konuları olan ‘tarafsızlık ve uluslararası konferans’ meselelerini ele almadan, cumhurbaşkanlığı seçimleri de dahil olmak üzere siyasi meseleleri görüştü.
Diyalog Komitesi aracılığıyla Hizbullah ve Bkerki temsilcileri arasındaki temaslar devam etmesine rağmen son iki yılda hiçbir üst düzey Hizbullah yetkilisi Maruni Patrikhanesi’ni ziyaret etmedi. İki taraf, aralarında Bkerki’nin ‘aktif tarafsızlık’ ve Lübnan hakkında uluslararası bir konferans düzenlenmesi konusundaki önerileri de dahil olmak üzere temel konularda fikir ayrılıklarına düştü. Lübnan’daki cumhurbaşkanlığı meselesi kapanma aşamasına girmeden önce, özellikle de önde gelen Hristiyan unsurların Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin çağrı yaptığı bir diyalogu reddetmesi ortasında Hizbullah çekincelere sahipti. Bkerki’de Hristiyan partilerin en önde gelen temsilcileri arasında bir diyalog masası henüz toplanamadı.
Hizbullah’ın Bkerki ile ilişkiyi hareketlendirme çabası ‘diyalog ve mutabakat olmadan cumhurbaşkanını seçmenin mümkün olmaması’ gerçeğine dayanıyor. Bkerki bu durumla paralel olarak bir sonraki cumhurbaşkanının geniş bir fikir birliğine sahip olması için 86 milletvekilinin çoğunluğuyla (Temsilciler Meclisi üyelerinin üçte ikisi) cumhurbaşkanının seçilmesi için baskı yapıyor.
Emin Seyyid bu çerçevede, 2 Ocak’ta Hizbullah heyetiyle Bkerki’yi ziyareti sonrasında Rai’nin ‘cumhurbaşkanlığı seçimlerini mümkün olan en kısa sürede tamamlama konusundaki isteğini dile getirdiğini’ söyledi. “Gereken, cumhurbaşkanlığı meselesinin büyük bir sorumlulukla ele alınmasıdır. Çünkü ülkemiz, zor koşullara tanık oluyor. Cumhurbaşkanlığı makamı büyük bir sorumluluğa sahip olduğu için cumhurbaşkanının seçilmesi bir önceliktir” diyen Emin Seyyid sayfanın kendileri ve Rai arasında her zaman açık olduğuna, ancak korona ve diğer koşullarda ülkenin tanık olduğu durumun belli bir zaman aralığına yol açtığına dikkati çekti. “Zaman aralığı her zaman özlemi artırır” ifadesini kullandı.
Emin Seyyid ayrıca “Rai ile bir anlaşmazlık yok. Daha ziyade Lübnan’a karşı görevlerini yerine getirmesi için cumhurbaşkanını seçme arzusuna dayalı bir görüş alışverişi var” diyerek, cumhurbaşkanı seçiminin gerekli olduğunu ve diğer tüm konulardan önce geldiğini vurguladı. Siyasi Konsey Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkenin bu şekilde çökmesine izin verirsek, çökmüş bir ülkede cumhurbaşkanının olmasının değeri nedir? Bu nedenle cumhurbaşkanı seçiminin hızlandırılması gerekiyor.”
‘Meydan okuyan bir cumhurbaşkanı veya karşı karşıya gelen bir cumhurbaşkanı değil, yüksek düzeyde fikir birliğine ve siyasi ve popüler meşruiyete sahip bir cumhurbaşkanı konusunda anlaşmaya varmak için parlamento blokları arasında gerçek ve ciddi bir diyalog’ çağrısında bulunan Seyyid İbrahim Emin Seyyid şu ifadeleri kullandı:
“Lübnan’da yapılması gereken; cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hızlandırılması ve özellikle Temsilciler Meclisi’nde gerçek bir diyalogun gerçekleşmesidir. Meclis Başkanı Nebih Berri, en azından ülkeyi ilerletebilecek bir cumhurbaşkanı konusunda anlaşmaya varılması için diyalog çağrısında bulunuyor.”
Emin Seyyid, milletvekili Cibran Basil ile ilişkisi hakkında şunları aktardı:
“Özgür Yurtsever Hareket, büyük bir harekettir ve bir haysiyete sahiptir. Basil, hiçbir zaman Hizbullah’ın şemsiyesi altında olmadı. Biz onunla nasıl hemfikir olacağımızı ve nasıl ve ne zaman ters düşeceğimizi biliyoruz.”
Siyasi Konsey Başkanı, ordu komutanı General Joseph Avn’ın cumhurbaşkanı olarak seçilmesi konusunda ise “Kimseyi veto etmiyoruz ve fikir birliği çağrısında bulunuyoruz” dedi.
2 Ocak’ta gerçekleşen görüşmede, Bkerki ile Hizbullah arasındaki tartışmalı ‘tarafsızlık’ ve ‘uluslararası konferans’ konularına değinilmedi. Görüşmeye eşlik eden kaynakların aktardığına göre görüşmede cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iletişim ve anlayışa yer vermek ve boşlukla mücadele etmek de dahil tartışmalı meselelerin aşılması, diyaloga dayalı ve temel noktalar üzerine inşa edilen meselelerin ele alınması amaçlanmış gibi görünse de tarafsızlık konularının ve uluslararası konferans meselesinin bileşenler arasında uzlaşı gerektirdiğine dikkat çekildi.
Bkerki’ye yakın olan eski bakan Vedi el-Hazen, eski aşamayı ‘kopuş’ olarak nitelendirmeyi reddetti. Şarku’l Avsat’a konuşan Hazen, İslam- Hıristiyan Diyalog Komitesi geçen yıl sadece bir kez toplandığı için olumlu gerekçelerin kısa mesafelerin yasallaştırılmasını dayattığını söyledi. Ancak Hizbullah temsilcisi Hacı Muhammed el-Hansa, son dönmede Bkerki’deki ilgililerle sürekli temas halindeydi. Bu bağlamda Hazen, “Büyük olasılıkla bu toplantıya uzanan diyalog, görüşme ve iletişimin devamı için iyi niyetlere sahip” dedi.

Vedi el-Hazen aıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Vatikan’da Lübnan’daki İslam-Hıristiyan ilişkilerinin güçlendirilmesi ve tüm konularda diyalogun sürdürülmesine dair bir ısrar var. Çünkü Lübnan’ın formülü bu tür bir iletişimi gerektiriyor. Vatikan’a yaptığım son ziyarette, Vatikan Dışişleri Bakanı Monsenyör Paul Richard Gallagher’ı dinledim. Bu yaklaşımı, İslam-Hıristiyan yakınlaşmasını tüm bileşenleriyle güçlendirme ve Lübnan’ın bu doğudaki benzersiz formülünü bu iletişim yoluyla koruma kararlılığını dile getirdi.”
Hazen ayrıca, Bkerki ile bazı meselelere yaklaşım konusunda farklılaşan ‘Hizbullah’ ile arasındaki ilişki de dahil olmak üzere, krizin başından beri Lübnan ilişkilerini bir çıkmazın sardığını dile getirdi. Ancak siyasi ilişkilerde ve bileşenler arasındaki ilişkilerde doğal bir durum olarak bakış açılarında bir farklılık olduğu için tutarsızlığın tam bir kopuşa ulaşmadığını vurguladı. Bkerki’nin diyaloga her zaman açık olduğu için hiçbir zaman kimseye kapalı olmadığını belirten Vedi el-Hazen, Patrik Rai’nin özellikle Hizbullah olmak üzere tüm bileşenlerle olumlu bir şekilde ilgilendiğini vurguladı. Hazen, devletin imkanlarını harekete geçirmenin ve ekonomik hareketi canlandırmanın bir an önce cumhurbaşkanını seçmekten geçtiğini, çünkü bu pervasızlığın devam etmesi halinde tüm ülkenin tehlikede olduğunu dile getirdi. Eski bakan ayrıca Lübnan cumhurbaşkanının ‘Müslüman ortaklarıyla dayanışma içinde kalan ve Hıristiyan varlığının garantörü olan Yakın Doğu’daki tek Hıristiyan cumhurbaşkanı’ olduğuna dikkat çekti.



Gazze’deki ateşkes anlaşması ihlaller ve cesetlerin iadesindeki gecikme nedeniyle sınanıyor

Savaşın sona ermesinin ardından dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta enkazların önünden geçen Filistinliler (Reuters)
Savaşın sona ermesinin ardından dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta enkazların önünden geçen Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze’deki ateşkes anlaşması ihlaller ve cesetlerin iadesindeki gecikme nedeniyle sınanıyor

Savaşın sona ermesinin ardından dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta enkazların önünden geçen Filistinliler (Reuters)
Savaşın sona ermesinin ardından dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta enkazların önünden geçen Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki ateşkes anlaşması, ateşkesin ihlali ve İsrailli rehinelerin cesetlerinin iadesindeki gecikmeler nedeniyle dün önemli bir sınav verdi.

ABD Başkanı Donald Trump ve Hamas, anlaşma öncesinde ve sonrasında ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda, Filistinli örgütlerin ellerinde bulunan 28 rehinenin cesetlerinin tek seferde teslim edilmesinde zorluklar olduğunu belirtmiş olsa da İsrail dün sadece dört ceset teslim alınmasının ardından gerilimi tırmandırdı ve Gazze Şeridi'ne yardımları azaltmakla tehdit etti. Basında yer alan haberlerde Tel Aviv'deki yetkililerin, bugün yapılması planlanan Mısır ile Refah Sınır Kapısı’nın açılışının ertelendiğini söyledikleri aktarıldı.

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Hamas'ı tehdit etti. Trump dün Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, “Hamas silahlarını bırakacaklarını söyledi ve eğer bırakmazlarsa biz onları silahsızlandıracağız” dedi.

Diğer taraftan İsrail, Gazze'de düzenlediği saldırılarda dokuz Filistinliyi öldürdü. Hamas, bu saldırıyı ateşkes anlaşmasına yönelik açık bir ihlal olarak değerlendirirken, İsrail ordusu kurbanları, geri çekildiği ‘sarı çizgiyi’ aşmakla suçladı.

Bu arada Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari dün, Gazze’de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına atıfta bulunarak, durumu güvence altına almak ve yönetmek ve savaşın yeniden başlamasını engellemek için yapılacak ‘zorlu görüşmelerin’ Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde başladığını açıkladı.


Filistin Cumhurbaşkanlığı: Hamas'ın Gazze'de vatandaşlara yönelik "yargısız" infazını en sert şekilde kınıyoruz

Filistin Cumhurbaşkanlığı, Hamas tarafından gerçekleştirildiğini iddia ettiği "saha infazlarını" kınadı (AFP)
Filistin Cumhurbaşkanlığı, Hamas tarafından gerçekleştirildiğini iddia ettiği "saha infazlarını" kınadı (AFP)
TT

Filistin Cumhurbaşkanlığı: Hamas'ın Gazze'de vatandaşlara yönelik "yargısız" infazını en sert şekilde kınıyoruz

Filistin Cumhurbaşkanlığı, Hamas tarafından gerçekleştirildiğini iddia ettiği "saha infazlarını" kınadı (AFP)
Filistin Cumhurbaşkanlığı, Hamas tarafından gerçekleştirildiğini iddia ettiği "saha infazlarını" kınadı (AFP)

Filistin Cumhurbaşkanlığı dün Hamas'ın Gazze Şeridi'nde onlarca vatandaşa “yasa dışı ve adil yargılama olmaksızın” uyguladığı “saha infazlarını” en şiddetli şekilde kınadı.

Filistin Haber Ajansı tarafından yayınlanan açıklamada, Başkanlık, yaşananların “bir suç ve insan haklarının açık bir ihlali, hukukun üstünlüğü ilkesinin ciddi bir ihlali olduğunu ve Gazze'deki halkımızın savaş, yıkım ve kuşatmanın etkilerinden muzdarip olduğu bir dönemde, hareketin zorla ve terörle otoritesini dayatma ısrarını yansıttığını” vurguladı.

Açıklamada, hukukun tek referans olduğu ve bu tür uygulamaların Filistin halkının birliğini ve toplumsal yapısını zedelediği ve Filistin devletinin kurumlarını tek bir otorite altında birleştirme yönündeki devam eden çabalara aykırı olduğunu belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, Hamas'ı "halkımızın yüce çıkarlarına zarar veren bu suçlardan tamamen sorumlu tuttu. Bu suçlar, işgal için bahaneler sağlayan ve yeniden yapılanmayı, bölünmeyi derinleştirmeyi ve özgür, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını engelleyecek olan Hamas'ın Gazze Şeridi üzerindeki hakimiyetini pekiştirmeyi amaçlıyor" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın El-Aksa TV’den aktardığına göre, kanal dün ismi açıklanmayan bir "saha kaynağının", "direnişin güvenlik güçlerinin Gazze Şehri'nin Şucaiye semtinde 'İsrail işbirlikçilerine' karşı geniş çaplı bir güvenlik operasyonu yürüttüğünü" söyledi.


İsrail, Gazze'deki Refah sınır kapısını açtı ve Hamas'a yönelik cezalandırıcı önlemleri kaldırdı

Yardım tırları bugün her zamanki gibi Gazze Şeridi'ne girecek (Reuters)
Yardım tırları bugün her zamanki gibi Gazze Şeridi'ne girecek (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki Refah sınır kapısını açtı ve Hamas'a yönelik cezalandırıcı önlemleri kaldırdı

Yardım tırları bugün her zamanki gibi Gazze Şeridi'ne girecek (Reuters)
Yardım tırları bugün her zamanki gibi Gazze Şeridi'ne girecek (Reuters)

İsrail'in kamu yayıncısı (Radyo Kan) bugün, İsrail'in, dört rehinenin cenazesinin teslim edilmesi sonrasında Gazze ile Mısır arasındaki Refah sınır kapısını açmaya ve Gazze Şeridi'ne insani yardımın ulaştırılmasına izin vermeye karar verdiğini bildirdi.

Haberde İsrail'in, Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının sayısını yarıya indirmek de dahil olmak üzere Filistin İslami Direniş Hareketi'ne (Hamas) karşı almayı planladığı önlemleri iptal ettiği de belirtildi.