Paris saldırısında ölenler için anma töreni düzenlendi

Paris’in kuzey banliyölerindeki Villiers-le-Belle’de düzenlenen cenazeye katılanlar PKK bayrak ve flamalarını taşıdı. (EPA)
Paris’in kuzey banliyölerindeki Villiers-le-Belle’de düzenlenen cenazeye katılanlar PKK bayrak ve flamalarını taşıdı. (EPA)
TT

Paris saldırısında ölenler için anma töreni düzenlendi

Paris’in kuzey banliyölerindeki Villiers-le-Belle’de düzenlenen cenazeye katılanlar PKK bayrak ve flamalarını taşıdı. (EPA)
Paris’in kuzey banliyölerindeki Villiers-le-Belle’de düzenlenen cenazeye katılanlar PKK bayrak ve flamalarını taşıdı. (EPA)

Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan binlerce Kürt, Paris’in merkezinde ırkçı bir saldırıda öldürülen üç Kürdün cenazesine katılmak için dün Paris’in kuzeyindeki Villiers-le-Belle’de toplandı. Paris'te düzenlenen törende tabutlar PKK bayrağına sarıldı.
Fransa’daki Kürt kadın hareketinin liderlerinden Emine Kara, sanatçı ve siyasi mülteci Mir Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ın cenazeleri, büyük bir kalabalık içinde cenaze töreni için kiralanan salona nakledildi.
Tören katılanlar terör örgütü PKK ve Rojava bayrakları örtülen tabutların başında gözyaşları içinde sloganlar atıldı.
Çok sayıda Kürt, katilin ırkçı saiklere sahip olduğuna dair haberlere inanmayı reddediyor ve bunun bir terör eylemi olduğunu iddia ediyor.
Fransa’daki Kürt Demokratik Konseyi’nin Sözcüsü Agit Polat, “Bugün toplanan halkın öfkesi, Kürt toplumunun bu cinayetlerin siyasi olduğuna ne kadar inandığını bize bir kez daha kanıtladı” dedi.
Kalabalık, cenazeyi bir otoparka kurulan dev ekranlardan izledi ve ekranlardan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın portresinin altında duran, çelenklerle çevrili tabutlar gösterildi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, güvenlik nedeniyle soyadını vermek istemeyen Çelik (30), “Buradayız çünkü bu bizim görevimiz, ebeveynlerimizin yıllarca verdiği bir savaş ve devam etmemiz gerekiyor” dedi. 
Paris’in yaklaşık 15 kilometre kuzeyindeki Villers-le-Belle’de yaşayan Çelik, “Bizi ezmek için ellerinden geleni yaptıklarını hissediyoruz” diye konuştu.
Yabancı düşmanı William Malet (69), 23 Aralık’ta Paris'in 10. bölgesindeki Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne düzenlediği saldırıda üç kişiyi öldürdü.
Saldırıdan sonra yakalanan ve 26 Aralık’ta resmi olarak suçlanan emekli bir tren makinisti olan Malet, sorgusunda yabancılara karşı patolojik bir nefret beslediğini ve göçmenleri öldürmek istediğini söyledi.
Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’nin bulunduğu Enghien Caddesi’nde bugün de bir yürüyüş yapılacak.



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.