Yemen savaşının acı hasadında bir yıl daha

Yemen'de sekiz yılın kurbanlarının sayısı 400 bine yaklaştı

2014'te meşru hükümete karşı yapılan Husi silahlı darbesi, meşruiyeti yeniden tesis etme girişiminde bir iç savaşa yol açan bölünmeyi ateşledi / Fotoğraf: AFP
2014'te meşru hükümete karşı yapılan Husi silahlı darbesi, meşruiyeti yeniden tesis etme girişiminde bir iç savaşa yol açan bölünmeyi ateşledi / Fotoğraf: AFP
TT

Yemen savaşının acı hasadında bir yıl daha

2014'te meşru hükümete karşı yapılan Husi silahlı darbesi, meşruiyeti yeniden tesis etme girişiminde bir iç savaşa yol açan bölünmeyi ateşledi / Fotoğraf: AFP
2014'te meşru hükümete karşı yapılan Husi silahlı darbesi, meşruiyeti yeniden tesis etme girişiminde bir iç savaşa yol açan bölünmeyi ateşledi / Fotoğraf: AFP

Tevfik eş-Şenvâh
Uzun yıllar ölüm ve yas figürlerinden başka bir şey üretmeden ülkeyi trajedinin kucağına oturtan savaş ne kadar acımasız.
Yemen'de devam eden çatışmaların 8'inci yılında çetin bir hasadın yükünü sırtında taşıyor. Onun için en zoru, trajediler listesini giyotin gibi ayakta bırakmaktı.
Durumun ciddiyetine tanıklık eden geçmiş envanteri, savaşın 9'uncu yılının bir atılıma tanık olacağına dair azalan umutlarla eşleşen şok edici bir artışı ortaya çıkaran yaraların takvimine daha fazlasını kaydediyor.
Ülke tarihinde eşi benzeri görülmemiş düzeye ulaşan zor durum kapıda. 2014'teki İran destekli Husi darbesinden bu yana, Yemen'in her bir yılı kederle dolu.
Bununla birlikte, krizin gündemleri çoğaldıktan ve sorunları dallanıp budaklandıktan sonra, yıllarca süren öldürme, açlık ve yerinden edilme döngüsünü durdurma görevi, sürdürülebilir ve kapsamlı bir siyasi çözüm amacıyla yürütülen bölgesel ve uluslararası çabalarla bile zor görünüyor.

Yüz binlerce kişi için ölüm
Yalan söylemeyen rakamların diliyle, zorlu geçen yıllarla tükenen ülkede, karmaşık trajedilerden bitkin kalanlara saldıran savaşın devam etmesinin doğal bir sonucu olarak, kurbanların sayısı her yıl bir öncekinden daha fazla tırmanış gösterdi.
Geçen yıl perde kapanırken, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yayımlanan bir rapor, Yemen'deki savaşın Eylül 2014'te patlak vermesinden bu yana, geçen yılın sonuna kadar doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 377 bin kişiyi öldürdüğünü bildirdi.
Bunların neredeyse yüzde 60'ı (yaklaşık 226 bin 200) dolaylı ölümlerden oluşuyor. Doğrudan ölümler ise çatışmalardan kaynaklanırken, toplam ölü sayısının yüzde 40 olduğu tahmin ediliyor, bu da sayılarının 150 bin 800 olduğu anlamına geliyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, dolaylı ölümler, yiyecek, su ve sağlık hizmetlerine erişim eksikliği gibi çatışmayla ilgili sorunlardan kaynaklanıyor.
Rapora göre, bu ölümler büyük ölçüde kıtlık ve yetersiz beslenmeye karşı özellikle savunmasız olan küçük çocukları etkiliyor.

Topun ağzındaki çocuklar
Savaşın bıraktığı belki de en şiddetli ve acımasız şey, yakıcı ateşiyle çocukları etkilemesiydi.
Bu, ülke tarihi boyunca hiç görülmemiş sayıda kanlı çatışmanın ölümcül bir göstergesidir.
Raporda, çocukların durumuna ilişkin olarak, 2021 yılının her dokuz dakikasında, çatışma nedeniyle beş yaşından küçük Yemenli bir çocuğun ölümüne tanık olunduğu belirtildi.

Ateş her şeye gelir
Şiddetin alevleri her şeyi sardı, ekonomik ve kalkınma yapısının yanı sıra kamu ve özel tesislerin yapısının tamamen veya kısmen tahrip olmasına yol açtı.
Arap Yarımadası'nın en fakir ülkelerinde altyapının tahrip olmasına, ekonominin çökmesine ve milyonlarca insanın, sürekli devam eden diplomatik çabalara rağmen uluslararası çatışmaları durduramamasının ortasında, açlığın eşiğine getirmesine yol açtı.

Ölümün gölgesi
Her yeni yılın gelişi, ilgili uluslararası tarafları siyasi kazanç elde etmenin bir yolu olarak şiddeti sürdürmenin sonuçlarına dair sık sık uyarılar yapmaya sevk ettiğinden, Yemen'deki krizi hatırlatır. 
UNDP tarafından yayımlanan raporda, hükümet ile Husi milisler arasındaki güç mücadelesinin on yılı tamamlaması halinde 1,3 milyon insanın ölümüne neden olacağı uyarısında bulunuldu.
Yemen'deki kriz yüksek oranda yoksulluk ve açlığa neden olmasının yanı sıra "dünyanın en kötü insani krizini" şiddetlendiriyor.
Rapora göre, ölümler "çatışma nedeniyle değil, çatışmaların geçim kaynakları, gıda fiyatları ve sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlerin bozulması üzerindeki ikincil etkileri nedeniyle" meydana gelecek.
İkincil faktörlere bağlı ölümlerin yüzdesinin "savaş devam ederse 2030 yılına kadar yüzde 75'e" çıkması bekleniyor.

Sürekli çöküş
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre Yemen, dünyanın en kötü insani krizine tanık oluyor. Bu kriz milyonlarca insanı evlerinden etti, yüzlerce okulu yıktı ve sağlık sistemini sekteye uğrattı.
Bu nedenle rapor, yetersiz beslenmeden mustarip insan sayısının 2030 yılına kadar yaklaşık 9,2 milyona ulaşacağını tahmin ediyor.
Yine tahminlere göre, yaklaşık 30 milyonluk toplam nüfus içinde "aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısı 22 milyona, yani nüfusun yüzde 65'ine çıkacak."

Savaş ve ekonomi
Aralarındaki yakın bağların sonucu olarak alevlenen siyaset sahnesi, bu konuda pek çok tarihi sorunu olan fakir bir ülkede korkunç bir ekonomik çöküşe neden oldu.
Sonuç olarak, Husi darbesi "Yemen'in potansiyel ekonomik büyümede 126 milyar dolar kaybetmesine neden oldu."
Son dönemde dünyanın tanık olduğu siyasi ve ekonomik krizlerle meşgul olduğu bir dönemde, mevsimsel/dönemsel çağrıların durduramayacağı bir insani felaketin habercisi olan bu durumun çöküşe devam etmesiyse korkutucu.

Barış, iyileşme ya da ölüm
Husi milislerinin ateşlediği savaş durursa, toparlanma programları ve uluslararası destek, bitkin düşmüş ülkeyi canlandırmak için faydalı olabilir.
Bunun için kapsamlı bir toparlanma sürecinin yanı sıra içinde bulunduğumuz ocak ayı içinde bir barışın sağlanması gerekiyor.
Şayet barış sağlanırsa Yemenlilerin ülkede artan yoksulluk dalgasını durdurmasını, Yemen'i orta gelir düzeyine getirmesini ve şu anda 15,6 milyon insanın maruz kaldığı aşırı yoksulluğu ortadan kaldırmasını sağlayabilir.
Ancak, meşru hükümetin güçleri ile İran rejimine sadık Husi milisleri arasındaki çatışmalar ayrı alanlarda ve farklı bölgelerde devam ettiğinden, uluslararası çabalar kriz duvarında temel bir gedik açmayı başaramadı.
Yemen'de 2014 yılında Husi milislerinin başkent Sana'nın kontrolünü ele geçirmesinin ardından savaş patlak verdi ve bunu ertesi yıl uluslararası arenada kabul görmüş meşru hükümeti desteklemek için Suudi Arabistan liderliğindeki bir askeri koalisyonun müdahalesi izledi.
Bugün çatışmalar, hükümetin ülkenin kuzeyindeki son kalesi olan stratejik Marib kenti çevresinde yoğunlaşıyor.
Milyonlarca insanın can damarı olan bir limanın da bulunduğu batıdaki Hudeyde bölgesi, yıllardır Husi milislerin kontrolünde ve onlara ayda milyonlarca dolar sabit gelir sağlıyor.



Gazze'de onlarca açlık çeken insan İsrail savaş makinesinin kurbanı

İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
TT

Gazze'de onlarca açlık çeken insan İsrail savaş makinesinin kurbanı

İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)

İsrail güçleri, ABD yardımlarının dağıtıldığı noktalara akın eden Filistinlileri ve yardım kamyonlarının giriş yollarını hedef almaya devam etti. Bu saldırılar, özellikle mart ayında ateşkesin bozulmasından sonra, mayıs ayı sonundan beri yüzlerce kişinin ölümüne yol açtı.

Dün, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrinin güneyindeki Al-Tina Caddesi'nde Amerikan yardımlarının dağıtıldığı noktada toplanan 32 Filistinli öldürüldü. Yeni katliamda 100'den fazla kişi yaralandı. Bazıları ağır, diğerleri ise orta ve hafif yaralı. Dün Gazze'nin çeşitli bölgelerinde ölenlerin sayısı 70'e yükseldi.

Bölgeden Şarku’l Avsat’a konuşan bir görgü tanığı, İsrail tanklarının ateş açtığını, ardından küçük bir “quadcopter” insansız hava aracının yardım almak için gelen binlerce sivile doğrudan ateş açtığını söyledi.

Resim  Filistinliler, Gazze'deki Nuseyrat mülteci kampındaki bir yardım dağıtım merkezine düzenlenen İsrail hava saldırısının kurbanlarını taşıyor (AFP)

Tanık, yaklaşık 300 metre mesafeden rekor hızla gelen başka bir İsrail tankının, gençlerin bulunduğu bölgeye yaklaştığını, bazılarının etrafını çevreledikten sonra geri çekildiğini, insansız hava araçlarının (İHA) garip sesler çıkardığını ve sakinlerden bölgeyi terk etmelerini ve bir daha geri dönmemelerini istediğini anlattı.

Cuma günü, Gazze'nin güney ve orta kesimlerinde yardım bekleyen 14 Filistinli, yardım dağıtım noktalarında veya yaklaşık bir haftadır fiilen giriş yapamayan yardım kamyonlarının giriş yollarında her gün meydana gelen olaylarda hayatını kaybetti. Bazı durumlarda, İsrail güçlerinin işlediği katliamlarda çok sayıda kişi öldürüldü.

891 kişi öldü

İsrail, önceki olaylarda yardım dağıtım noktalarında meydana gelen olaylarla ilgili soruşturma başlattığını iddia ederken, Hamas ise İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sınır kapılarını kapatarak, yardım ve mal girişini engellediğini ve açlık çeken sivilleri kasten hedef aldığını belirtiyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre dünkü olaydan önce, ABD kuruluşuna ait yardım dağıtım noktalarının açıldığı geçen mayıs sonundan bu yana 891 Filistinli öldürüldü, 5 bin 754'ten fazla kişi yaralandı.

CDF
Gazze Şeridi'ndeki gıda kıtlığı nedeniyle ciddi yetersiz beslenme sorunu yaşayan Filistinli bir çocuk (EPA) 

Sağlık kaynaklara göre, kurbanların çoğu, tüm Gazze halkını etkisi altına alan gerçek bir kıtlık nedeniyle sağlık sorunları yaşayan ailelerine yardım ulaştırmak için yardım dağıtım merkezlerine gelen gençler ve genç erkekler.

Gazze Sağlık Bakanlığı, insani yardım arayanlara yönelik katliamların binlerce kişinin hayatını tehdit ettiğini belirterek, bölgenin, temel gıda maddelerinde ciddi kıtlık ve yaygın yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olduğunu ve bu felaketin sonuçlarını tedavi edecek tıbbi imkanların tamamen yetersiz olduğunu açıkladı.

Bakanlık, sağlık ekiplerinin açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölüm oranlarında belirgin bir artış gözlemlediğini belirtti ve uluslararası toplumun sessizliğinin devam etmesi halinde, benzeri görülmemiş bir sağlık ve insani felaketin yaşanacağı uyarısında bulundu. Bakanlık uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletler kurumları ve insan hakları örgütlerini bu katliamları durdurmak ve gıda, ilaç ve yakıtın güvenli ve düzenli bir şekilde ulaştırılması için insani koridorlar açmak üzere acil ve etkili adımlar atmaya çağırdı.

Sağlık Bakanlığı istatistikleri

Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre geçtiğimiz aylarda Gazze Şeridi'nde yetersiz beslenme ve kıtlık nedeniyle 70'ten fazla çocuk hayatını kaybetti. Son üç ayda insani krizlerin ikiye katlanmasıyla birlikte bu sayının belirgin bir artış gösterdiği belirtildi.

Son üç gün içinde, iki buçuk yaşından küçük 4 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Sonuncusu dün sabah, Gazze şehrinde yaşayan Cavid el-Enkar adlı çocuktu.

SCDFGRT
Gazzeliler, Han Yunus'taki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta yiyecek bulma zorluğunun yanı sıra su bulmakta da zorlanıyor (AP)

Saha'da İsrail, Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarını, evlerini ve çeşitli hedefleri bombalamaya devam ediyor. Dün yaklaşık 36 kişi öldü. Ölenler arasında, Hamas hükümetine bağlı Nusayrat Polis Merkezi müdürü Ömer Akl'ın ailesi de var. Akl'ın eşi ve tüm çocukları da öldü.

İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısı 7 Ekim 2023'ten bu yana 58 bin 765 kişiye, yaralıların sayısı ise 140 bin 485 kişiye yükseldi. İsrail'in geçen ocak ayında yürürlüğe giren ateşkesin ardından savaşı yeniden başlatması sonucu 18 Mart'tan bu yana ölenlerin sayısı 7 bin 938 kişi oldu.

90 hedef saldırıldı

İsrail ordusu dün öğleden sonra, hava kuvvetlerinin son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde 90 hedefi vurduğunu ve Gazze şehrinde kara operasyonlarını genişlettiğini açıkladı.

İsrail güçleri, özellikle Gazze ve Han Yunus şehirlerinin yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled bölgesinde bombalama ve kara operasyonlarını genişletiyor. Bu bölgede ilk kez bu kadar kapsamlı bir kara operasyonu gerçekleştiriyorlar. Daha önce, şehrin bitişiğindeki Cibaliye mülteci kampında en az üç kez operasyon düzenlemişlerdi.

FGTHYU
Filistinliler Nuseyrat mülteci kampındaki bir dağıtım noktasında yiyecek bulmakta zorlanıyor (AFP)

İsrail, mevcut operasyonların amacının “Hamas”a askeri baskı uygulamak olduğunu söylerken, Gazze'deki siviller bu saldırıların bedelini ödüyor. Bu operasyonlar sonucunda hayatını kaybeden çocukların ve kadınların görüntüleri ortaya çıkarken, “Hamas” İsrail'i halkına karşı kasıtlı katliamlar yapmakla suçluyor.

İsrailli subaylar, Yedioth Ahronoth gazetesine, özellikle Doha'da devam eden müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda, operasyonlarını genişletmek için siyasi kadrodan onay beklediklerini söyledi. Gazze Şehri'nin orta ve batı kesimlerinde, çoğunluğu şehrin doğu kesiminden ve Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminden yerlerinden edilmiş yaklaşık 800 bin Filistinlinin yaşadığı bölgelerde operasyon planları olduğunu belirttiler.

Subaylar ayrıca, İsrail'in henüz kısmen girdiği Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat ve Deyr el-Belah bölgelerindeki kamplara düzenleme planları olduğunu da ifade etti.