İkiz bebekler farklı yıllarda doğdu

Scott ailesi: Biz de 'Bebeklerin yılbaşı arifesinde doğması komik olmaz mıydı' demiştik

Yaklaşık 2,3 kilogram ağırlığında doğan çocukların sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı (Kali Jo Scott)
Yaklaşık 2,3 kilogram ağırlığında doğan çocukların sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı (Kali Jo Scott)
TT

İkiz bebekler farklı yıllarda doğdu

Yaklaşık 2,3 kilogram ağırlığında doğan çocukların sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı (Kali Jo Scott)
Yaklaşık 2,3 kilogram ağırlığında doğan çocukların sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı (Kali Jo Scott)

ABD'li ikizler farklı yıllarda dünyaya geldi. Teksas'ın kuzeyindeki Denton'da yaşayan Kali Jo Scott, çift yumurta ikizlerinden Annie Jo Scott'ı 31 Aralık 2022'de saat 23.55'te doğurdu.
Scott ailesinin ikinci kızı Effie Rose Scott ise 1 Ocak 2023'te saat 00.01'de dünyaya gözlerini açtı.
Kali Jo Scott, bebeklerde bir sorun olabileceği şüphesiyle hastaneye doğurması gereken tarihten daha önce gittiğini söyledi. Yapılan kontrollerin ardından Scott'ın asıl doğum tarihinden bir buçuk hafta önce sezaryene alınmasına karar verildi. Böylece çift yumurta ikizleri farklı yıllarda dünyaya geldi.
Anne Scott, eşi Califf Scott'la "Bebeklerin yılbaşı arifesinde doğması komik olmaz mıydı" diye konuştuklarını ve şakanın gerçeğe dönüştüğünü söyledi.
İkili, ikiz kız kardeşlerin doğum tarihlerinin farklı olmasını sevdiklerini ifade etti. Kali Jo Scott şöyle konuştu:
"Bayıldım. Bence çok komik ve eğlenceli."
Scott çifti çocuklarının bu sayede kişiliklerinin de birbirinden farklı olacağını düşündüklerini kaydetti.
 
Independent Türkçe, New York Post, FOX 4 News



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research