Hamaney kadınların ‘devrim karşıtlığı’ ile suçlanmasına karşı çıktı

İran Dini Lideri Hamaney, kadınların karar alma ve oluşturma sürecinin çeşitli kademelerinde istihdam edilmesinin uzun zamandır aklında olduğunu vurguladı.

Hamaney dün Tahran'daki evinde bir grup kadınla toplantı gerçekleştirdi. (Hamaney’in internet sitesi)
Hamaney dün Tahran'daki evinde bir grup kadınla toplantı gerçekleştirdi. (Hamaney’in internet sitesi)
TT

Hamaney kadınların ‘devrim karşıtlığı’ ile suçlanmasına karşı çıktı

Hamaney dün Tahran'daki evinde bir grup kadınla toplantı gerçekleştirdi. (Hamaney’in internet sitesi)
Hamaney dün Tahran'daki evinde bir grup kadınla toplantı gerçekleştirdi. (Hamaney’in internet sitesi)

İran’da Mahsa Amini adlı genç bir kızın Ahlak Polisi tarafından başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle gözaltına alınmasının ardından yaşamını kaybetmesi ile başlayan ‘Kadın, Yaşam ve Özgürlük’ protestolarının patlak vermesinin üzerinden dört ay geçti. İran Dini Lideri Ali Hamaney başörtüsü hakkında dönen tartışmalara karşı sessizliğini bozdu. Kadınlardan oluşan bir grubun önünde, kadınların karar alma merkezlerinde pozisyon almalarının yollarını tartışmak için çağrıda bulundu ve başörtüsü kuralına tam olarak riayet etmeyen kadınlara ‘devrim karşıtlığı ve dinsizlik’ suçlamalarının yöneltilmesine karşı çıktı.
Hamaney protestocuların ‘zorunlu başörtüsü’ kanunlarının lağvedilmesi yönündeki taleplerine değinmeden şunları söyledi:
“Başörtüsü kuralına tam olarak uymayanlar da bizim öz kızlarımızdır. Tesettürün farz olduğuna şüphe yoktur. Ancak bu, başörtüsü kuralına tam olarak uymayanların dinsizlik ve devrim karşıtlığıyla suçlanmasına sebep olmamalıdır. Başörtüsünden zafiyet vermek doğru değil ancak bu insanı din ve devrim çemberinin dışına da çıkarmaz.”
Üstü kapalı bir şekilde kadınların yüksek mevkilere gelmesine yönelik iç taleplere işaret eden Hamaney “Bilgi, tecrübe ve dirayet sahibi eğitimli kadınların karar alma ve oluşturma sürecinin çeşitli kademelerinde istihdam edilmesi önerisi uzun zamandır aklımda olan önemli bir konu. Allah'ın izniyle bunun hal çaresine bakacağız” dedi.
Kadınların yüksek mevkilere atanması, her cumhurbaşkanlığı seçiminden ve yeni hükümetin kurulmasından sonra İran hükümet çevrelerini meşgul eden ana konulardan biri. Eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad hükümetindeki bir kadın bakan dışında, kadınlar bakanlık pozisyonlarında yer alamadılar.
Nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, tekrar tekrar verdiği sözlere rağmen kabinesine kadınları dahil etme sözlerini yerine getirmedi ve hukuk, kadın ve çevre işlerine kadın yardımcılar ve milletvekilleri atamakla yetindi. Ruhani gibi katı muhafazakar İbrahim Reisi de sadece aile işlerinden sorumlu yardımcısı olarak bir kadını atadı.
İran medyası, Hamaney'in konuşmasını ‘kültürel, sosyal ve bilimsel alanlarda yüzlerce kadın akademisyen ve aktivistin önünde’ yaptığını bildirdi.
Hamaney, Batı ülkelerinin kadın hakları alanındaki tutumlarını ‘ikiyüzlülük’ olarak nitelendirdi. Resmi internet sitesine göre, Batılı ülkeleri kadınlara ‘temel darbeler’ indirmek ve onları ‘arkadan vurmakla’ suçlayarak, ülkesinin ‘savunma değil, talep duruşunda’ olduğunu söyledi. Batı'yı kadınlara erkeklerden daha düşük maaş vermekle suçlayarak “Batı’nın küstahlığı burada ortaya çıkıyor. Kadınlık onuruna indirdikleri onca darbeye rağmen kendilerini kadın hakları bayrağının taşıyıcısı olarak görüyorlar. Bu tam bir küstahlık” ifadesini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Hamaney sözlerini şöyle sürdürdü:
“Batı'daki kapitalist sistem ataerkil bir sistemdir. Erkeklerin otoritesi ve gücü daha fazladır. Ekonomi ve ticari yönetim gibi alanlar erkeklerin elindedir. Yani kapitalist sistemde erkeklerin kadınlara göre önceliği vardır. Zira sermayenin insana tercih edilmesi, erkekler söz konusu olduğunda daha doğrudur.”
Hamaney bu açıklamasıyla protestolar patlak verdiğinden beri ilk kez bizzat başörtüsü sorunu hakkında yorum yapmış oldu. Hamaney geçtiğimiz ekim ayı başlarında, ilk kez krizin fitilinin ateşlenmesi hakkında yorum yapmış ve o sırada güvenlik güçlerini destekleyerek Batılı tarafları protestoları kışkırtmakla suçlamıştı. Ayrıca Amini’nin ölümüyle ilgili olarak “Yüreğimi parçaladı” ifadelerini kullanmıştı.
22 yaşındaki Kürt asıllı Mahsa Amini’nin başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle Ahlak Polisi tarafından gözaltına alınmasının ardından ölmesiyle 16 Eylül’de başlayan protestolar halen devam ediyor.
‘Hamaney’e ölüm’ ve ‘Diktatöre ölüm’ şeklinde ya da rejimin yıkılmasını isteyen sloganların atıldığı protestolarda göstericiler, kadınlara yönelik başörtüsü zorunluluğu yasalarına öfkelerini dile getirdiler. İranlı kadınlar, ülkeleri dışındaki uluslararası turnuvalara başörtüsü takmadan katıldılar.
Hamaney'in konuşması, İran kuruluşlarının rejim karşıtı gösterilere yanıt olarak başörtüsü yasalarının daha da katılaştırılması çağrısında bulunduğu bir zamanda geldi. Geçen hafta Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakınlığı ile bilinen Fars Haber Ajansı, polisin, özel arabalarında başörtüsü yasalarına uymayan kadınlara uyarı mesajları gönderme planına devam ettiğini bildirdi. Yeni uyarı mesajında “Arabanızda başörtüsü takmadığınız tespit edilmiştir. Toplumsal kurallara saygı duymanız ve bunun bir daha yaşanmamasına özen göstermeniz gerekmektedir” ifadeleri yer alıyor.
İran İslam Cumhuriyeti Başsavcısı aralık ayı başlarında, Ahlak Polisi oluşumunun lağvedildiğini duyurmasına rağmen muhalifler zorunlu başörtüsü yasasının uygulanmaya devam edilmesinden dolayı bu açıklamanın doğruluğundan şüphe ediyorlar. Geçtiğimiz ayın sonunda İran Kültür Devrimi Yüksek Komitesi Genel Sekreteri Said Rıza Amili, polisin 'son olaylarda şiddet kullanmak istemediği için şiddete maruz kaldığını' söyledi. Amili, Ahlak Polisi'nin lağvedildiğine yönelik işaretleri üstü kapalı olarak yalanlayarak komitenin 'manevi rehberlik devriyesi hakkında bir kararı olmadığını' belirtti.
İran İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı'na (HRANA) göre, protestolar İran'ın 31 ilindeki 161 şehre ve 144 üniversiteye yayıldı. Yetkililer protestoları bastırmak için gerçek mermi kullanarak şiddetli bir baskı operasyonu başlattı. Kadınlar başörtülerini ellerinde sallayıp yakarak protestocuların saflarına öncülük etti.
Üniversite öğrencileri eylemlere yoğun bir katılım gösterdi. Kız öğrenciler başörtülerini çıkarıp rejim karşıtı sloganlar attılar. Tahran’da avukatlar harekete katılarak göstericilerin ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ sloganını tekrar ettiler. Onları tüccarlar, işçiler ve öğretmenler izledi. Protestoların ilk haftasından itibaren yetkililer, interneti kısıtladılar ve İran'da en çok kullanılan Instagram ve WhatsApp gibi daha önce engellemedikleri birçok iletişim ağını engellediler.
Protestocuların saflarında 70’i çocuk 516 kişi yaşamını yitirdi. Protestocularla güvenlik güçleri arasında çıkan arbedelerde 68 güvenlik gücü de öldü.
Tutukluların Durumlarını Takip Komitesi dün Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, son araştırmasına dayanarak 16 kişinin gözaltı sırasında öldüğünü bildirdi.
Komite, insanların 'işkence nedeniyle yaşamlarını yitirdiğini ve ayrıca vurulduktan sonra düzgün bir tedavi görmediklerini' söyledi. Komite ölülerin resimlerini ve isimlerini yayınladı. Geçen pazartesi, Kürt haklarını savunan Hengaw İnsan Hakları Örgütü, protestolar esnasında Kürt şehirlerinde öldürülen 127 kişiden 10'unun işkence altında yaşamını yitirdiğini tespit ettiğini bildirdi.
Resmi istatistik makamları ölü ve gözaltı sayısını açıklamadı. Ancak DMO’daki bir komutan, ülke genelinde 300 kişinin öldürüldüğünü ve istatistiğin güvenlik personelini de içerdiğini söyledi. İnsan hakları ihlallerini yakından takip eden HRANA’nın paylaştığı tahmine göre şu ana kadar 19 bin 250 kişi tutuklandı.
ABD ve Avrupa'daki müttefiklerinin yanı sıra Kanada ve Avustralya, Ahlak Polisi’nin yanı sıra DMO liderleri, DMO'nun yan kuruluşları ve protestocuları yakalama sürecine aktif olarak katılan Besic milislerini hedef alan ekonomik yaptırımlar uyguladı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi geçen kasım ayında,, protestolara yönelik kanlı baskıya ilişkin bağımsız bir soruşturma açılması yönünde oylama yaptı. İran, konseyi ‘siyasi bir oluşum’ olarak nitelendirerek kendisiyle işbirliği yapmayacağını söyledi.



İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki operasyonlarını yoğunlaştırdı ve batıya doğru genişletmeye hazırlanıyor

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki operasyonlarını yoğunlaştırdı ve batıya doğru genişletmeye hazırlanıyor

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Filistin medyası bugün, İsrail'in şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Sağlık kaynakları, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled'de Halava Okulu'nun yanındaki bir tıbbi noktayı bombalaması sonucu üç kişinin yaşamını yitirdiğini ve birkaç kişinin de yaralandığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un el-Attar bölgesinde yerinden edilmiş insanların barındığı bir çadıra düzenlediği hava saldırısında bir kişi hayatını kaybetti, birkaç kişi de yaralandı.

cdfgthy
İsrail'in bir eve düzenlediği saldırıda yaşamını yitiren çocukların cenazelerinin yanında oturan bir Filistinli (Reuters)

İsrail ordusunun dün akşam Cibaliye el-Beled ve Gazze şehrinde yerinden edilmiş insanların barındığı iki okulu ve Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki bir yardım dağıtım noktasını hedef alan bombardımanında sekiz kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

9o0
İsrail'in bir insani yardım dağıtım merkezi yakınlarına düzenlediği saldırıda yaralanan Filistinliler Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde tedavi görüyor. (DPA)

Filistinli medya kuruluşları Gazze'nin güneydoğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bulunan el-Hurriye Okulu'nu hedef alan bombardımanda üç kişinin yaşamını yitirdiğini, çok sayıda kişinin de yaralandığını bildirdi. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled'de Halava Okulu'nun girişini bombalaması sonucu dört Filistinli yaşamını yitirdi, birçok kişi de yaralandı.

cdfgt
İsrail'in Han Yunus'a düzenlediği saldırıda hayatını kaybedenlerin cenaze namazını kılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Vadi Gazze ekseni yakınlarında gıda yardımı beklerken bir kişi öldürüldü, birkaç kişi de yaralandı.

“Çok güçlü bir şekilde faaliyet gösteriyoruz”

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee bugün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Gazze şehri ve kuzey Gazze'de agresif bir şekilde operasyon yaptığını ve operasyonların batıya doğru uzanacağını söyledi. Adraee ayrıca, İsrail ordusunun Selahaddin (Philadelphia) Koridoru’nu kapattığını kaydetti.

Adraee, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, Gazze şehri, Cibaliye ve kuzeydeki diğer bazı bölgelerin sakinlerini derhal batıya ve ardından er-Reşid Yolu üzerinden güneye el-Mevasi'ye gitmeye çağırdı.

Paylaşımda, “Gazze şehri, Cibaliye bölgesi ve ez-Zeytun, Eski Şehir, et-Turkman, Cedide, et-Tuffah, ed-Derac, es-Sabra, Cibaliye el-Beled, Cibaliye en-Nezle, Cibaliye Mülteci Kampı, er-Ravda, en-Nahda, ez-Zehur, en-Nur, es-Selam, Tel ez-Zater mahallelerinde bulunan herkese önemli uyarı! Ordu bu bölgelerde çok güçlü bir şekilde faaliyet gösteriyor ve bu askeri eylemler terör örgütlerinin kabiliyetlerini yok etmek için artacak, yoğunlaşacak ve batıya doğru genişleyecek” denildi.

7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere yaklaşık 56 bin 500 kişinin hayatını kaybettiğini ve 133 bin 419 kişinin de yaralandığını belirten WAFA, çok sayıda kişinin halen enkaz altında olduğunu, ambulans ve kurtarma ekiplerinin bu kişilere ulaşamadığını ifade etti.