Mısır'ın ‘Chinook 47F’ uçağı satın alması neden önemli?

Chinook 47F (Boeing Şirketi internet sitesi)
Chinook 47F (Boeing Şirketi internet sitesi)
TT

Mısır'ın ‘Chinook 47F’ uçağı satın alması neden önemli?

Chinook 47F (Boeing Şirketi internet sitesi)
Chinook 47F (Boeing Şirketi internet sitesi)

Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi cumhurbaşkanlığını üstlendiğinden beri Mısır yönetimi, çok sayıda anlaşma yoluyla çeşitli kaynaklarla askeri gücünü güçlendirmeye çalışıyor.
Mısır, Chinook 47F uçağını satın almak için sözleşme imzaladı. Uzmanlar, bu anlaşmayı çeşitli güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya kalan Mısır ordusunun yeteneklerini geliştirmeye yönelik stratejilerin devamı olarak nitelendirdi. Pentagon’dan yapılan açıklamada ise bu dış askeri satışla birlikte Mısır’ın, Mısır ile 40 yılı aşkın süredir devam eden bir ortaklığın devamlılığı çerçevesinde Chinook 47F uçak filosunu modern F modeliyle değiştireceğini ve Mısır Hava Kuvvetlerine gelişmiş çoklu görev yetenekleri sağlanacağı belirtildi. Pentagon, bu uçakların teslimatlarının 2026 yılında başlamasının beklendiğini dile getirdi.
Boeing’in uçak üretiminden sorumlu başkan yardımcısı ve bu uçakların program yöneticisi Ken Eland, bu modelin Mısır’ın yeteneklerini artıracağını ve ağır kaldırma hedeflerine etkili bir şekilde yardımcı olacağını söyledi. Eland, “Boeing’in Mısır Hava Kuvvetleri ile ortaklığı güçlü şekilde devam ediyor ve filolarını modernize etmek için birlikte çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Boeing, geçen salı akşamı yaptığı resmi açıklamada, Mısır’ın 426 milyon doları aşan bir anlaşmayla 12 adet Chinook 47F askeri helikopter satın alacağını duyurdu.
Askeri uzman Tümgeneral Samir Farac, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada anlaşmanın, Mısır’ın silah kaynaklarını çeşitlendirme çabaları çerçevesinde geldiğini ve Cumhurbaşkanı Sisi yönetiminin bu anlaşmaya hevesli olduğunu vurguladı. Sarac, yeni anlaşmanın ‘uluslararası sınırların, bölgesel ve ekonomik suların güvenliğini sağlamada çok etkili’ olacağına dikkati çekti.
Farac, “Yeni modelin, önceki Chinook’a kıyasla birçok avantajı var. Aynı şekilde önceki modellere göre daha düşük irtifalardan daha uzun mesafelere uçabildiği için daha fazla manevra kabiliyetine sahip. Ayrıca düşman radarlarından güvenli rotalar bulabilir ve potansiyel düşmanların hava savunma füze ağlarından eski modellerden daha verimli bir şekilde kaçabilir” şeklinde konuştu.
Geçen Mayıs ayında ABD Dışişleri Bakanlığı, uçak anlaşmasını onayladı ve ABD Kongresi’ni bu konuda bilgilendirdi.
Bakanlık, o dönemde “Anlaşma, Ortadoğu’da önemli bir stratejik ortak olmaya devam eden NATO dışı büyük bir müttefikin güvenliğini artırmaya yardımcı olarak, ABD’nin dış politikasını ve ulusal güvenliğini destekleyecek” açıklamasında bulunmuştu.
Askeri analist Hamdi Bakhit, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada anlaşmanın, ABD ile Mısır arasındaki güçlü stratejik ilişkileri yeniden teyit ettiğini ve ABD’nin ulusal güvenlik doktrininin, Mısır’ın bölgede ve dünyada önemli ve belirgin bir role sahip olduğuna itimat ettiğini belirtti. Bakhit ayrıca, anlaşmanın Kongre ve ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından onaylandığına dikkat çekti.
Askeri analist, anlaşmanın ‘ağır nakliye görevi gören çok amaçlı helikopterler alanında Mısır hava filosuna önemli bir katkı sağladığını’ dile getirdi.
2016- 2020 yılları arasında Mısır, genel olarak askeri yeteneklerini, özel olarak da hava yeteneklerini geliştirme çerçevesinde birçok anlaşma imzaladı. En öne çıkan anlaşmalar arasında, yaklaşık 4 milyar euro değerinde Fransız yapımı 30 ilave Rafale savaş uçağının satın alınması yer alıyor.
Rusya merkezli Sputnik ajansının haberine göre Mısır ayrıca, 5 Şubat 2021’de teslim alınan kıyı ‘Bastion’ sistemleri ve 20 Sukhoi-35 uçaklarının yanı sıra Rusya’dan ‘MiG-29’ savaş uçakları, ‘Ka-50 Timsah’ helikopterleri, ‘Mi-24’ taarruz helikopterleri, dev ‘Il-76’ uçağı, ‘S-300’ ‘Buk M2’ ve ‘Tor M2’ hava savunma sistemleri temin etti.
Geçen Şubat ayında Mısır ve Güney Kore, Mısır ordusuna ‘K9 Thunder’ obüs topçu silahlarının satışı için bir anlaşma imzaladığını duyurdu. Güney Kore’nin belirttiğine göre anlaşmanın değeri 1,66 milyar dolar. Aynı şekilde Mısır’ın Eurofighter Typhoon uçağının satın alımını 9 ila 10 milyar euro arasında bir anlaşmayla tamamlamaya yakın olduğu da açıklandı.



ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şera’ya politikasını gözden geçirmesi çağrısında bulundu

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
TT

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şera’ya politikasını gözden geçirmesi çağrısında bulundu

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, geçen hafta yaşanan kanlı mezhep çatışmalarının ardından Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’ya politikalarını gözden geçirmesi ve daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi çağrısında bulundu. Aksi takdirde uluslararası desteği kaybetme ve ülkenin parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını söyledi.

Barrack, özel görüşmelerde eş-Şera’ya savaş öncesi ordunun yapısını yeniden gözden geçirmesini, İslamcıların etkisini azaltmasını ve bölgesel güvenlik yardımı talep etmesini tavsiye ettiğini belirtti.

Beyrut'ta Reuters’a verdiği röportajda Barrack, hızlı bir değişiklik yapılmazsa eş-Şera'nın bir zamanlar onu iktidara taşıyan itici gücü kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Eş-Şera, 13 yıldan fazla süren iç savaşın ardından, komutasındaki silahlı grupların aralık ayında Beşşar Esed'i devirmesinden sonra iktidara geldi.

Eş-Şera, Suriye'deki çok sayıda dini azınlık üyesini korumaya söz verdi. Ancak bu söz, önce mart ayında Esed'in mensubu olduğu Alevi mezhebine mensup kişilerin toplu katliamlarıyla, şimdi de güneybatıda yaşanan son şiddet olaylarıyla sınanıyor.

Güneydeki Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar, Sünni Bedevi aşiretleri ve eş-Şera'nın kendi güçleri arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişinin öldüğü bildirildi.

Öte yandan İsrail, hükümet güçleri tarafından Dürzilerin toplu katliamına engel olmak için hava saldırıları düzenledi.

Hükümet güçleri Dürzilere karşı ihlallerde bulunmadı

Barrack, yeni hükümetin azınlıkların yönetim yapısına entegrasyonu konusunda ‘daha hızlı ve daha kapsayıcı’ olmayı düşünmesi gerektiğini söyledi.

Ancak Suriye güvenlik güçlerinin Dürzi sivillere karşı ihlallerde bulunduğuna dair haberleri de reddetti. DEAŞ militanlarının hükümet üniforması giymiş olabileceğini ve sosyal medyada yayınlanan videoların kolayca manipüle edilebileceğini, dolayısıyla güvenilir olmadığını belirtti.

Barrack, “Hükümet güçleri şehre girmedi. Yaşanan bu zulümler Suriye hükümet güçleri tarafından işlenmiyor. Onlar şehirde bile değiller. Çünkü İsrail ile şehre girmeme konusunda anlaştılar” ifadelerini kullandı.

Şera’nın varisi yok

ABD, geçen hafta ateşkesin sağlanmasına yardımcı oldu ve 13 Temmuz'da Bedevi aşiretleri ile Dürzi gruplar arasında çıkan çatışmalar sona erdi.

Barrack, Suriye'de yeni hükümet için bir halef veya alternatif planın olmaması nedeniyle risklerin çok yüksek olduğunu söyledi.

Barrack, “Suriye hükümetinde alternatif bir plan yok. Bu Suriye rejimi başarısız olursa, birileri başarısızlığa teşvik etmiştir. Ne amaçla? Ortada bir halef yok” dedi.

Libya'dan ‘daha kötü’

Suriye'nin Libya ve Afganistan'ın durumuna düşüp düşmeyeceği sorusuna yanıt olarak Barrack, “Evet, hatta dahada kötüsü” cevabını verdi.

ABD, İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını desteklemediğini açıkladı ve Barrack, saldırıların Suriye'deki kaosu artırdığını söyledi.

Şam'daki mevcut yetkilileri tehlikeli radikaller olarak nitelendiren İsrail, hükümet güçlerini Suriye'nin güneybatısından uzak tutmayı ve bölgedeki Dürzi azınlığı korumayı taahhüt ediyor. İsrail'deki Dürzi mezhebinin çağrıları da Netanyahu hükümetini bu yönde teşvik ediyor.

Barrack, İsrail'e mesajının Suriye'nin yeni lideriyle ilgili endişelerini gidermek için diyalog kurması olduğunu ve ABD'nin endişelerin giderilmesine yardımcı olmak için ‘tarafsız arabulucu’ rolünü üstlenebileceğini belirtti.

Barrack, eş-Şera'nın iktidarının başında İsrail'in düşmanı olmadığını ve zamanı geldiğinde İsrail ile ilişkileri normalleştirebileceğini ima ettiğini söyledi.

ABD'nin Suriye'nin nasıl bir siyasi yapıya sahip olması gerektiğini dayatmadığını, ancak istikrar, birlik, adalet ve kapsayıcılık özelliklerine sahip olması gerektiğini ifade eden Barrack, “Eğer sonuçta federal bir hükümet kurulursa, bu onların kararıdır” dedi.