Hollanda, İran'ın Lahey Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağıracak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Hollanda, İran'ın Lahey Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağıracak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Hollanda, protestolarla bağlantılı idamlara ilişkin kaygılarını iletmek üzere İran'ın Lahey Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağıracak.
Dışişleri Bakanı Wopke Hoekstra, Twitter hesabından, "Göstericilerin idam edilmesi sebebiyle dehşete kapıldım." paylaşımında bulunarak, İran'ın Lahey Büyükelçisi Alireza Kazemi Abadi'yi Dışişleri Bakanlığına çağıracağını bildirdi.
Hoekstra, Mahsa Emini protestolarıyla bağlantılı idamlara ilişkin kaygılarını Büyükelçi Abadi'ye ileteceğini belirterek, "Diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerini de aynısını yapmaya davet ediyorum." dedi.
AB'nin İran’a daha güçlü karşılık vermesi gerektiğine işaret eden Hoekstra, İran'a karşı "4. insan hakları yaptırım paketi bir sonraki AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda görüşülmek üzere hazırlanıyor." ifadesini kullandı.
Hollanda, aralıkta da İran'ın Lahey Büyükelçisi'ni benzer gerekçelerle Dışişleri Bakanlığına çağırmıştı.

- İran'daki gösteriler ve idam cezaları
Tahran'da 13 Eylül 2022'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, 29 Kasım 2022'deki konuşmasında, ülkede devam eden protestolarda güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 300'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini söylemişti. İran Güvenlik Konseyi ise 3 Aralık'ta toplam ölü sayısının 200'ü aştığını açıklamıştı.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü ise 28 Aralık 2022'de yayımladığı raporda, Emini'nin ölümü sonrasında başlayan sokak gösterilerinde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 469 protestocunun öldüğünü aktarmıştı.
İran medyasına yansıyan haberlere göre, gösteriler sırasında yaklaşık 70 güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.
Ülkede yaklaşık 4 ay devam eden gösterilerle bağlantılı şu ana kadar 10'dan fazla kişi idama mahkum edildi, bunlardan 4'ünün cezası infaz edildi. İdam cezalarının bir kısmı ise Yargıtay tarafından bozuldu.
İran Ceza Kanunu'na göre, "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak (ifsad fi'l arz)" ve "devlete karşı savaş açmak (muharebe)" gibi suçlarla itham edilenler idam istemiyle yargılanıyor ve genellikle haklarında idam kararları veriliyor.



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.