Riyad’da 60 bakanın katılımıyla Uluslararası Madencilik Konferansı başladı
Toplantıda ülkelerin kritik metaller için değer ve tedarik zincirlerine katkısını artırma konusu ele alınacak (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, Kral Selman bin Abdulaziz’in himayesinde Uluslararası Madencilik Konferansı çerçevesinde 60 bakanın yanı sıra 10 bölgesel ve uluslararası kuruluştan temsilcilerin toplantısı başladı.
Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif başkanlığındaki toplantıda, kritik madenlerin değer ve tedarik zincirlerine katkısını artırmak, sorumlu ve sürdürülebilir madenciliği teşvik etmek, şeffaflık seviyesini yükselterek bölgenin maden zenginliğinin değerini artırmak ve bölgenin yeşil mineral üretimi için entegre bir merkez haline gelmesi için çalışmak gibi bir dizi acil konu tartışılacak.
Maden sektörünün çok fazla mineral kaynağı gerektiren güneş panelleri, rüzgar türbinleri, elektrikli arabalar ve pillere dayalı temiz teknolojilerle düşük karbonlu bir geleceğe doğru ilerlemede hayati bir rol oynamasının beklendiği bir zamanda, toplantıda tartışılacak ilk konunun ‘madenler ve enerji dönüşümü’ olması bekleniyor.
Toplantıda ayrıca ‘madenler ve kalkınma’ konusu da ele alınacak.
Madenlere olan talep, kaynak bakımından zengin ülkelerin elde ettikleri gelirleri sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek için kullanabilmeleri için bir fırsat sunuyor.
Elektriğin tamamını yenilenebilir enerjiden sağlayan ülke sayısı yediye ulaştıhttps://turkish.aawsat.com/ekonomi%CC%87/4970776-elektri%C4%9Fin-tamam%C4%B1n%C4%B1-yenilenebilir-enerjiden-sa%C4%9Flayan-%C3%BClke-say%C4%B1s%C4%B1-yediye-ula%C5%9Ft%C4%B1
Elektriğin tamamını yenilenebilir enerjiden sağlayan ülke sayısı yediye ulaştı
Fotoğraf: (Unsplash)
Yeni derlenen rakamlara göre 7 ülke artık elektriğinin neredeyse tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından üretiyor.
Arnavutluk, Bhutan, Nepal, Paraguay, İzlanda, Etiyopya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti tükettikleri elektriğin yüzde 99,7'sinden fazlasını jeotermal, hidroelektrik, Güneş veya rüzgar enerjisi kullanarak üretti.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'nın (IRENA) verileri, 2021 ve 2022'de 11 Avrupa ülkesi de dahil 40 ülkenin daha tükettikleri elektriğin en az yüzde 50'sini yenilenebilir enerji teknolojilerinden ürettiğini ortaya koydu.
Verileri yayımlayan Stanford Üniversitesi Profesörü Mark Jacobson, "Mucize teknolojilere ihtiyacımız yok" dedi.
Her şeyi elektrikle çalışır hale getirip elektriği kara rüzgarı, Güneş fotovoltaikleri, konsantre Güneş enerjisi, jeotermal elektrik, küçük hidroelektrik ve büyük hidroelektrik içeren Rüzgar, Su ve Güneş'le (Wind, Water, Solar/WWS) sağlayarak emisyonları durdurmamız gerekiyor.
Profesör Jacobson ayrıca Almanya gibi diğer ülkelerin de kısa süreler için yüzde 100 yenilenebilir kaynaklı elektrikle ihtiyacını karşılayabildiğini belirtti.
IEA'nın ocakta açıkladığı rakamlar, Birleşik Krallık'ın 2022'de elektriğinin yüzde 41,5'ini yenilenebilir kaynaklardan ürettiğini gösteriyor. Bu rakam önceki yıla göre yüzde 10,5 daha yüksek.
İskoçya'da yenilenebilir enerji teknolojileri 2022'de ülkenin toplam elektrik tüketiminin yüzde 113'üne eşdeğer üretim gerçekleştirmişti.
Scottish Renewables CEO'su Claire Mack o yıl, "Bu rekor kıran rakamlar, İskoçya'nın net sıfıra giden yolculuğunda önemli bir kilometre taşı ve dünya standartlarındaki yenilenebilir enerji kaynaklarımızın muazzam potansiyelini açıkça gösteriyor" demişti.
İskoçya'nın elektrik üretimine rüzgar enerjisi hakim olsa da araştırmacılar gelecek on yıllarda Güneş enerjisinin küresel elektrik arzına hakim olacağını tahmin ediyor.
Son yıllarda Güneş pillerinin verimlilik oranlarının iyileştirilmesinde önemli ilerlemeler kaydediliyor ve bu ilerlemelerde "mucize malzeme" denen perovskit büyük rol oynuyor.
Ticari maliyetlerin de düşmesi, Exeter Üniversitesi ve University College London'daki bilim insanlarının geçen yıl Güneş enerjisinin 2050'ye kadar dünyanın ana enerji kaynağı haline gelmesini sağlayacak "geri döndürülemez bir kritik eşiğe" ulaştığını iddia etmelerine yol açmıştı.
2023'te Nature Communications akademik dergisinde yayımlanan makaleleri, teknolojik ve ekonomik ilerlemelerin temiz enerjiye geçişin sadece ulaşılabilir değil, aynı zamanda kaçınılmaz olduğu anlamına geldiğini ortaya koymuştu.
Araştırmacılar çalışmada, "Geçmiş politikalar tarafından harekete geçirilen teknolojik gidişat nedeniyle, Güneş enerjisinde geri dönülemez kritik eşik geçilmiş olabilir. Bu da başka iklim politikaları olmaksızın Güneş enerjisinin kademeli şekilde küresel elektrik piyasalarına hakim olacağı anlamına geliyor" diye yazmıştı.
Güneş enerjisi dünya üzerindeki en yaygın enerji kaynağı ve ekonomik cazibesi, yatırımların çoğaldığı bir döngüde hızla artıyor.