Prens Harry: Afganistan’da öldürdüğüm insan sayısıyla böbürlenmedim

İngiltere Prensi Harry Afganistan’daki savaşa katıldığı sırada (Reuters)
İngiltere Prensi Harry Afganistan’daki savaşa katıldığı sırada (Reuters)
TT

Prens Harry: Afganistan’da öldürdüğüm insan sayısıyla böbürlenmedim

İngiltere Prensi Harry Afganistan’daki savaşa katıldığı sırada (Reuters)
İngiltere Prensi Harry Afganistan’daki savaşa katıldığı sırada (Reuters)

İngiltere Prensi Harry, kaleme aldığı anı kitabında Afganistan’da görev başındayken 25 Taliban unsurunu öldürmekle övündüğüne dair haberleri yalanladı ve bu iddiaları ‘tehlikeli bir yalan’ olarak nitelendirdi.
BBC’nin haberine göre, Harry anılarını yazdığı Spare (Stepne-Yedek) adlı kitabında, Taliban’ın 25 üyesini öldürdüğünü ifade ederek, öldürdüğü Taliban üyelerini insan değil, ‘satrançtaki taşlar’ gibi gördüğünü belirtmişti. Harry’nin bu ifadeleri bazı askeri figürler tarafından eleştirilmişti.
CBS kanalında yer alan The Late Show with Stephen Colbert programına katılan Prens Harry, İngiliz basınını sözlerini bağlamından koparmakla suçladı ve bu durumun ailesini tehdit ettiğini söyledi.
Prens Harry programda bu konuya ilişkin şunları söyledi;
“Geçtiğimiz birkaç gün sancılı ve zor geçti ve bu sızıntılarla ilgili hiçbir şey yapamadım. Şüphesiz, söyledikleri en tehlikeli yalan, Afganistan’da öldürdüğüm insan sayısıyla ilgili bir şekilde böbürlendiğimdir. Birinin bu tür şeylerle övündüğünü duysam kızardım. Ama bu bir yalandı.”
Prens Harry, 25 Taliban unsurunu öldürme hikayesini paylaşmakta amacına değinerek, “Tüm amacım ve bu ayrıntıyı paylaşma girişimim intihar sayısını azaltmaktı. Bu, her askerin yüzleşmesi gereken bir şey. Asker ve gazilerle birlikte çalıştığım yaklaşık 20 yılda, onların hikayelerini dinledim ve benimkini paylaştım” ifadelerini kullandı.
Buckingham Sarayı’nın anılarında anlattığı hikayeleri İngiliz basınının da yardımıyla baltalamaya çalıştığını vurgulayan Prens Harry, bir tartışma sırasında kendisine saldırdığını iddia ettiği kardeşi Prens William hakkındaki bir soruya yanıt verdi ve olay sırasında kopan kolyeyi gösterdi.
Prens Harry’nin kitabı ilk gününde yazılı, ekitap ve sesli kitap formatlarında 400 bin sattı. Yayıncısı kitabın İngiltere’de en hızlı satan kurgusal olmayan kitap haline geldiğini bildirdi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.