Güney Suriye ve ABD’nin captagon ile mücadele yasası arasındaki ilişki nedir?

Dera’da bir Rus devriyesi (Şarku’l Avsat)
Dera’da bir Rus devriyesi (Şarku’l Avsat)
TT

Güney Suriye ve ABD’nin captagon ile mücadele yasası arasındaki ilişki nedir?

Dera’da bir Rus devriyesi (Şarku’l Avsat)
Dera’da bir Rus devriyesi (Şarku’l Avsat)

Başta Ürdün olmak üzere Suriye'nin güneyindeki komşu ülkeler, topraklarından geçen büyük miktarlardaki uyuşturucuyu takip ve kontrol altına alma hususunda zorluk yaşıyor. Bu kapsamda ABD Temsilciler Meclisi, Suriye rejimiyle bağlantılı captagon üretim ve ticaret ağlarını baltalama ve tasfiye etme yönünde bir yasa tasarısını onayladı.
Komşu ülkeler için özel bir maddeye yer veren söz konusu yasa, büyük miktarda captagon sevkiyatı alan ülkelerin tanımını, uyuşturucu ile mücadele kurumlarının kaçakçılığı engelleme yeteneklerinin değerlendirmesini içeriyor. Aynı zamanda Suriye rejiminin captagon ticaretinin altyapısını bozmak için bu komşu ülkelerin kapasitelerini geliştirmek ve eğitim sağlamak için yardım programlarının düzenlenmesini açıkça öngörüyor.
Güney Suriye’de bu ABD yasasının etkisi yönünde birçok olasılık mevcut. ABD Kongresi'nin yasayı uygulamaya başlamak için önerdiği 180 günlük sürenin bitmesinin ardından Kuzey Ürdün sınırlarında büyük değişikliklerin kaydedilmesi bekleniyor. Gözlemciler, yasanın aslında bölgesel bir arzunun yerine getirilmesi amacıyla öngörüldüğüne ve tüm Suriye'yi kapsadığına, ancak ABD’ye müttefik ve dost ülkelerin yasanın etkisini daha çok hissedeceğine inanıyor. Zira bu ülkeler yıllardır Ürdün üzerinden Suriye'den gelen uyuşturucu akışından mustarip.
Güney Suriye, rejim ve Hizbullah'ın himayesindeki uyuşturucu üzerinden yayılan güvenlik kaosuna ve istikrarsızlığa tanık oluyor. Herhangi bir ülkenin, sınırın diğer tarafından yardım ve koordinasyon olmadan, güçlerini kaçakçılık sevkiyatlarını sürekli bekleyecek şekilde tahsis etmesi kolay değil. Ürdünlü bir yetkili, daha önceden yaptığı açıklamada, ülkesinin operasyonlarında silah kullanan organize uyuşturucu kaçakçılık şebekelerine karşı kuzey sınırlarında gerçek bir savaş yürüttüğünü belirtmişti.
Güney Suriye bölgeleri, 2018'de uzlaşı anlaşmasının kaydedilmesinin ardından Rus yanlısı grupların varlığına tanık oldu. Öncesinde ise ABD destekli muhalif gruplar mevcuttu. Şuanda ise bu bölgelerde güvenlik kaosu hakim. Kendisini bölgenin hamisi olarak sunan Rusya’nın, tıpkı Suriye’de DEAŞ ile mücadele bahanesi gibi ‘yalnızca uyuşturucuyla mücadele’ bahanesiyle burada kuvvetlerini seferber etmesinden endişeleniyor.
Rusya'nın Fırat'ın doğusundaki Şayrat Hava Üssü’nde ve et-Tanf Hava Üssü’nde ABD operasyonlarına sessiz kaldığı sırada olduğu gibi emrivaki veya dayatmaya maruz kaldığı deneyimleri var. Şimdi Ukrayna ile arasındaki sorunları ise Rusya’nın daha fazla sessiz kalmasına, sadece gözlemlemek ile yetinmesine neden olabilir.
Suriye Müzakereler Komitesi üyesi Dr. İbrahim el-Cebbavi, Şarku'l Avsat’a verdiği demeçte, ABD'nin captagon kaçakçılığına ilişkin yasası ile Suriye rejimi ve Güney Suriye'nin şeklindeki değişiklik arasında herhangi bir bağlantı olmadığını söylüyor. Aynı zamanda “Esed'in uyuşturucuları sadece Güney Suriye'de değil, kuzey kıyıları başta olmak üzere tüm Suriye'de kol geziyor, dünyanın her yerine ihraç ediliyor. Ancak güneye giden yol, rejim ve İran milisleri için en kolay yol. Bu yüzden çaresizce onu kontrol altına almaya çalıştılar. Ancak devrimin bölge halkının kalbinde yer alması, bu girişimlerin aksamasına katkı sağlıyor. Yasa, Suriye genelinde uyuşturucu ticareti ve üretim altyapısının yok olmasına yol açacak ve bu sadece güneyle bağlantılı olmayacak” dedi.

 



Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

TT

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur'da bulunan Tavile kasabası, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki son çatışmaların ardından el-Faşir şehri, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından bombardımandan kaçan binlerce yerinden edilmiş insanın akın etmesiyle savaş mağdurları için yeni bir kampa dönüştü.

Yerinden edilmiş kişilerin işleriyle ilgilenen yerel bir gönüllü kuruluş olan Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi'ne göre Tavile bölgesi, yerinden edilmiş kişilerin açıkta, son derece kötü koşullarda, yiyecek, içme suyu ve hatta battaniye olmadan kalabalık bir şekilde bulunmaları nedeniyle ciddi bir baskı altında.

Şarku’l Avsat’a konuşan Komite Sözcüsü Âdem Rical şu ifadeleri kullandı: “Şu anda acil müdahalelere ihtiyaç duyulması nedeniyle bölgede olağanüstü hâl ilan etme sürecindeyiz. En büyük zorluk, temel hizmetlerin ve yaşam için gerekli malzemelerin eksikliği ve binlerce kişi şu anda açıkta olduğu için çadır gibi barınma malzemelerinin sağlanmasıdır. El-Faşir ile Zemzem ve Ebu Faruk kamplarını bu zor koşullarda terk edebilen siviller, sadece giydikleri kıyafetlerle, bazıları hayvanların çektiği ilkel arabalarla ve her şeye muhtaç bir şekilde, kendilerine yardım etmek için sınırlı bir yerel gönüllü müdahalenin ortasında kaldılar.”

Yerinden edilmeye giden yolda yaşanan trajediler

Rical, yerinden edilmiş kişilerin, yerlerinden edilmelerine giden yolda acı ve korkunç koşullar yaşadıklarını ve ‘HDK’ye bağlı bazı silahlı adamlar tarafından çeşitli ihlallere, cinayetlere ve hırsızlıklara maruz kaldıklarını’ bildirdiklerini söyledi. Rical, “İfadelerinde bize aşırı açlık ve susuzluk nedeniyle çok sayıda ölüm yaşandığını ve bazı çocukların yerinden edilme yolculuğu sırasında ebeveynlerini kaybettiğini anlattılar” dedi.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi’nin verilerine göre Tavile, nisan ayı başında el-Faşir ve çevresindeki kamplarda yeniden başlayan şiddetli çatışmalardan bu yana 281 binden fazla yerinden edilmiş kişiyi kabul etti. Bölgede yaşayanlarla birlikte toplam sayı bir milyondan fazla kişiye ulaştı.

Tavile, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'in yaklaşık 65 kilometre batısında yer alıyor. El-Faşir ülkenin batısında Sudan ordusu tarafından kontrol edilen son büyük şehir ve bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatılmıştı.

Komite Sözcüsü Âdem Rical, “Tavile’de güvenlik durumu istikrarlı, ancak insani ihtiyaçlar yerel halkın, ulusal insani yardım kuruluşlarının ve buradaki yetkililerin kapasitesinin ötesinde” dedi.

Rical, yerel toplum liderlerinin yerinden edilenlere yardım sağlamak için girişimler başlattığını, ancak sayılarının çok fazla olması ve giderek artması nedeniyle ihtiyaçları yeterince karşılayamadıklarını söyledi.

frgtyu
HDK'nin 15 Nisan'da Kuzey Darfur'daki yerinden edilmiş kişiler için kurulan Zemzem Kampı’na düzenlediği saldırının ardından binlerce kişi bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. (Reuters)

Rical, Tavile'nin el-Faşir ve çevresindeki kamplardan yerinden edilmiş insanları kabul eden bir nokta haline geldiğini ve önemli bir kısmının Cebel Marra'daki Fanga, Golo ve Nertiti'deki diğer komşu bölgelere kaçmaya devam ettiğini söyledi. Yerel halk ve ulusal kuruluşların yanı sıra gönüllü acil servisler, yerinden edilenlere yardım etmek için mısır unu, bakliyat, içme suyu ve battaniye sağlıyor. Ancak bu yardım, el-Faşir ile Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından çok sayıda kişinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda sınırlı kalıyor.

El-Faşir acı çekiyor

Şarku’l Avsat'a konuşan çeşitli kaynaklara göre, Zemzem Kampı sakinlerinin yaklaşık yüzde 70'i, yüzlerce sivilin öldürülmesi ve yaralanmasıyla sonuçlanan HDK'nin son saldırısının ardından Tavile bölgesine ve eyaletteki diğer bölgelere göç etti. Kaynaklar, el-Faşir'de, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarında kalanların gıda, içme suyu ve ilaç sıkıntısı nedeniyle çok kötü insani koşullarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Aynı kaynaklar, Sudan ordusu ve müttefik silahlı mücadele hareketlerinin ortak gücünün, el-Faşir'den ayrılmalarını engellemek için ailelerin önüne engeller koymaya devam ettiğini, askeri operasyonların ve karşılıklı topçu atışlarının artmasına ve şehir üzerindeki uzun süreli kuşatma nedeniyle yiyecek ve içme suyu elde etmenin zorluğuna rağmen onları tehdit altında kalmaya zorladığını belirtti.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi bu hafta başında, Sudan ordusunun askeri istihbaratının Ebu Şuk Kampı’ndaki onlarca gönüllü lider ve aktivisti HDK ile iş birliği yaptıkları suçlamasıyla tutukladığını açıkladı.

Şarku’l Avsat tarafından elde edilen bilgilere göre Çad ile olan Adre Sınır Kapısı, Tavile'de yeni yerinden edilmiş insanlara insani yardım ulaştırılması için açıldı. Çeşitli kaynaklara göre, son birkaç gün içinde gıda maddeleri, ilaçlar ve barınma malzemeleri yüklü birçok tır bölgeye geldi, ancak çok sayıda yerinden edilmiş insan nedeniyle bu yardımlar yetersiz kalıyor.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi, Tavile bölgesinde acil durum ilan etmek üzere olduğunu bildirerek, uluslararası ve yerel kuruluşları Kuzey Darfur'dan gelen binlerce yerinden edilmiş kişinin hayatını kurtarmak için acilen harekete geçmeye çağırdı.