Mısır para birimi hızla değer kaybetmeye devam ediyor

Mısır para biriminin dolar karşısında değer kaybetmesi parlamento uyarılarını ve bağış çağrılarını arttırıyor

Mısırlı kızlar Kahire'deki bir döviz şirketinin önünden geçiyor (AP)
Mısırlı kızlar Kahire'deki bir döviz şirketinin önünden geçiyor (AP)
TT

Mısır para birimi hızla değer kaybetmeye devam ediyor

Mısırlı kızlar Kahire'deki bir döviz şirketinin önünden geçiyor (AP)
Mısırlı kızlar Kahire'deki bir döviz şirketinin önünden geçiyor (AP)

Mısır’da yerel para birimi cüneyhin ABD doları karşısındaki rekor değer kaybının etkisini azaltmak adına öneriler ve uyarılar arttı. Mısır yerel para birimi dolar karşısında ortalama 26,9 cüneyh oldu. Bu, Mısır'ın Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yaptığı bir anlaşma kapsamında bankacılık sektörünün daha esnek bir sisteme geçişiyle aynı döneme denk geldi.
Milletvekili Muhammed Zeyneddin, yaptığı uyarıda yurtdışındaki Mısırlıların para transferlerinde düşüş olduğunu belirterek, bu konudaki geri çekilmeler konusunda Maliye ve Göç Bakanlığı’ndan brifing talep edileceğini aktardı. Zeyneddin, yurtdışındaki Mısırlılardan gelen havalelerin ülkedeki milli gelir kaynaklarından birini oluşturduğunu söyledi.
Mısırlı milletvekili açıklamasında, “Havaleler, çeşitli zamanlarda, Mısır devletini sağlam para birimi sağlama konusunda destekleyebildi. Bununla birlikte, son zamanlarda yurtdışındaki Mısırlıların ulusal ekonomiyi desteklemedeki rollerini etkileyen havaleleri için bankalara alternatif yollar arayışında temsil edilen büyük bir sorun var” ifadelerini kullandı.
Zeyneddin, “Özellikle birçok Mısırlıların olduğu ülkelerde, Mısır dışında döviz elde eden bazı komisyoncular yayıldı. Bazı simsarlar Mısır dışından döviz elde ediyor. Bu dövizin ülke içerisinde Mısır cüneyhi olarak teslim edilmesi demek, yani devletin önemli bir döviz kaynağını kaybetmesi” şeklinde konuştu.
Mısır Merkez Bankası geçtiğimiz Kasım ayında, Ocak ila Ağustos  2022 döneminde yurtdışında çalışan Mısırlıların havalelerinin geçtiğimiz yıl aynı dönemde 21,4 milyar dolardan yaklaşık 20,9 milyar dolar kaydettiğini belirten bir rapor duyurdu.
Özellikle Mısırlı sanatçı Yaser Celal'in “Yaşasın Mısır” fonuna üç milyon cüneyh bağışta bulunduğunu açıklamasının ardında tanınmış kişiler ve ünlülerden ekonomiyi desteklemek için bağış yapmaları çağrısı yapıldı. Celal açıklamasında, “Beni bağış yapmaya iten şey, Mısır'ın şu anda içinden geçtiği krizdir. Tüm dünya şu anda bir krizden geçiyor. İnşallah o krizi de atlatırız ve hep birlikte el ele veririz” dedi. Sanatçı arkadaşlarını bağışta bulunmaya çağıran Celal, “Bağış yapan çok sayıda yıldız var ve onları konuyu tekrar etmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Mısırlı sanatçının bağış daveti, yerel para birimin dolar karşısında düşmeye devam ettiği bir dönemde geldi.
Ekonomist Dr. Halid eş-Şafi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, bağış kapısını açmanın getirdiği çözümlerin, derinleşen ekonomik krize radikal bir çözümden çok geçici bir çözüm olduğunu söyledi.
Geçici çözümlere döviz kaynaklarının analizinde temsil edilen radikal çözümlerin eşlik etmesi ve bu kaynakların geliştirilmesiyle ithalat gözden geçirilmesi gerektiğine ifade eden Şafi, ithal malları azaltan yerel sanayilerin yerleşmesi ve bu konuda yatırımların teşvik edilmesi sorunun kökünün Mısır'da tüketimin artması ve döviz gelir kaynaklarının geliştirilmesi ile ilgili olduğunu bildirdi.
Ekonomi uzmanı, yurtdışındaki Mısırlılardan gelen havalelerin yaklaşık 32 milyar dolara ulaşabilen ve mevcut krizi destekleyen önemli döviz kaynaklarından biri olduğuna dikkati çekti. Mısır Kamu Seferberliği ve İstatistik Merkezi Kuruluşu (CAPMAS) geçtiğimiz Kasım ayında yüzde 18,7 olan yıllık bazda enflasyon oranını Aralık ayında yüzde 21,3'e yükselterek son beş yılın en yüksek oranını kaydettiğini açıklamıştı.



Suudi Arabistan Enerji Bakanı Arap ülkeleri arasındaki iş birliğini güçlendirmenin önemini vurguladı

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, başkent Riyad'da düzenlenen Arap Enerji Fonu kuruluş yıldönümü töreninde konuştu (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, başkent Riyad'da düzenlenen Arap Enerji Fonu kuruluş yıldönümü töreninde konuştu (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Arap ülkeleri arasındaki iş birliğini güçlendirmenin önemini vurguladı

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, başkent Riyad'da düzenlenen Arap Enerji Fonu kuruluş yıldönümü töreninde konuştu (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, başkent Riyad'da düzenlenen Arap Enerji Fonu kuruluş yıldönümü töreninde konuştu (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, enerji sektöründeki zorlukların ele alınmasında ve sürdürülebilirliğin teşvik edilmesinde Arap ülkeleri arasındaki iş birliğinin önemini vurguladı. Suudi Bakan, Arap ülkelerinin bu alandaki stratejik hedeflerine ulaşması için aralarındaki Arap bağlarının yeniden tesis edilmesi ve ortak hareket edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Arap ülkelerinin çabaları

Arap Enerji Fonu’nun (TAEF) kuruluşunun 50’nci yıldönümü vesilesiyle Riyad'daki Kral Abdullah Petrol Çalışmaları ve Araştırma Merkezi'nin (KAPSARC) ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte konuşan Prens Abdulaziz bin Selman, ülkesinin Arap ülkelerinin enerji sektöründeki çabalarını destekleme kararlılığını yansıtan bu etkinliğe ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğunu söyledi.

TAEF’i geleceğin gerekliliklerine uygun hale getirmek üzere yeniden yapılandırma çalışmalarının, sürdürülebilir şekilde kalkınmasının sağlanmasına ve üye ülkelerin ihtiyaçlarının karşılanmasındaki rolünü arttırmasına katkısı olacağını ifade etti.

Değişime ayak uydurmak

TAEF projelerinin yakında başlatılacağını belirten Prens Abdulaziz bin Selman, bu projelerin emisyonların azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik küresel eğilimlere odaklanarak, tüm enerji türleri de dâhil olmak üzere enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine katkıda bulunacağını ifade etti.

Suudi Bakan, bu çabaların Arap dünyasının, Arap kimliğini koruyarak ve bölgesel iş birliğini teşvik ederek küresel enerji sektöründeki dönüşüme ayak uydurma kararlılığını yansıttığının altını çizdi.

Dayanışma ve ortak eylemin ekonomik, sosyal veya kültürel olsun çeşitli bölgesel ve uluslararası konularda başarıya ulaşmanın anahtarı olduğuna dikkati çeken Prens Abdulaziz bin Selman konuşmasını zorluklar karşısında Arap birliğinin önemini vurgulayarak tamamladı.

TAEF’in yolculuğu

TAEF CEO'su Halid er-Ruveyg, TAEF’in 1975 yılında 320 milyon dolar sermaye ile kurulmasından bu yana geçen uzun yolculuktan duyduğu gururu dile getirdi. TAEF’in geçtiğimiz 50 yıl boyunca büyük başarılara imza attığını ve bugün varlıklarının 10 milyar dolarını aştığını belirten Ruveyg, başarının sadece varlıkların büyüklüğü ile değil, aynı zamanda TAEF’in sektörü destekleme ve sürdürülebilirliği teşvik etme konusunda yarattığı etki ile de ölçüldüğünün altını çizdi.

TAEF’in vizyonunu güncellediğini ve üye ülkelerin hedeflerine ulaşmak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak amacıyla borçlanma araçları ve geleneksel ve yeni enerjiye yatırım da dahil olmak üzere yenilikçi finansal çözümler sunmaya odaklanan yeni bir strateji geliştirdiğini açıklayan Ruveyg, TAEF’in Riyad'a dünyanın en önemli finans merkezlerinden birinde güvenilir bir finans kurumu olarak rolünün güçlendirilmesi çerçevesinde taşındığını belirtti.

Gençlerin yetiştirilmesi

Ruveyg ayrıca üye ülkelerden genç erkekleri ve kadınları eğitmeyi ve kalifiye hale getirmeyi amaçlayan “Fifty Plus” programının başlatıldığını duyurdu. Bu programın TAEF tarihinde gençlerin yetiştirilmesine yönelik en büyük çabayı temsil ettiğine dikkati çeken Ruveyg, tören sırasında programı başarıyla tamamlayan ilk katılımcıların sertifikalarını takdim etti.

Yeni kimlik

Konuşmasının sonunda TAEF’in yeni kimliğini ve sürdürülebilirlik ve refaha ulaşmak için üye ülkeler arasındaki iş birliğini simgeleyen logosunu tanıtan Ruveyg, üye ülkelere, TAEF’in yönetim kuruluna ve ortaklarına verdikleri desteklerden ötürü şükranlarını ifade etti. Ruveyg, TAEF’in enerji sektöründe Arap ülkeleri arasındaki iş birliğini geliştiren olağanüstü mali performans ve olumlu etki elde etmek için yenilikler yapmaya ve bunlara öncülük etmeye devam edeceğini vurguladı.

TAEF CEO’su sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu tören, TAEF’in yolculuğunda önemli bir kilometre taşıdır. Üye ülkelerin enerji sektöründe gelecekteki hedeflerine ulaşmaları için birlikte çalışma kararlılığını yansıtıyor. Arap dünyasının mevcut ve gelecekteki zorluklarla yüzleşmek için ihtiyaç duyduğu iş birliği ve birlik ruhunu somutlaştırıyor.”