The Flash'ın yıldızı Ezra Miller suçunu kabul ederek hapisten kurtuldu

Oyuncu 500 dolar para cezası ve bir yıl denetimli serbestlik alacak

AP
AP
TT

The Flash'ın yıldızı Ezra Miller suçunu kabul ederek hapisten kurtuldu

AP
AP

Ezra Miller, komşusunun mülküne izinsiz girme suçunu kabul ettiği için hapis cezasından kurtuldu.
Non-binary (ikili cinsiyet sınıflandırmasının dışındaki kimlikler için kullanılan tanım -ed.n) olan ve cinsiyet belirtmeyen o/onu zamirlerini kullanan oyuncu, geçen yıl kendisini Hawaii'den Vermont'a uzanan bir dizi gözaltı ve dengesiz davranış raporlarıyla karşı karşıya bulmuştu.
Miller'ın karıştığı izinsiz giriş olayı 1 Mayıs 2022'de gerçekleşmişti. Vermont Eyalet Polisi'nin, Stamford'daki bir hırsızlık şikayetine yanıt vermesiyle ev sahibi evde yokken bir mülkten birkaç şişe içki çalındığı bildirilmişti.
The Independent'ta yer alan habere göre, ev sahibi, Miller'la yaklaşık 18 yıldır arkadaş olduğunu ve evini, Miller'ın da bir ev satın aldığı semtten bir buçuk yıl önce aldığını söylemişti.
Polis, güvenlik kamerası görüntülerine bakıp tanıklarla görüştükten sonra Miller'a yasal suçlama yöneltmişti. Miller ekimde, alkol çalma suçlamasını reddetmişti.
13 Ocak Cuma günü mahkemeye çıkan 30 yaşındaki oyuncu, kabahat kapsamına giren yasadışı izinsiz giriş suçlamasını kabul etti.
Miller mahkeme ücreti ödemeleri, bir yıllık denetimli serbestlik ve akıl sağlığı tedavisinin devam etmesinin de arasında bulunduğu koşullarla birlikte 500 dolar para cezası aldı.
Bu yasal suçlama kapsamında üç ay hapis cezasından kurtulan Miller hakkında, 25 yıl hapis cezasıyla sonuçlanabilecek hırsızlık suçu da dahil iki suçlama düşürüldü.
Öte yandan Vermont Yüksek Mahkemesi Yargıcı Kerry Ann McDonad-Cady, Miller'a, denetimli serbestlik koşullarına uymadığı takdirde hırsızlık suçlamasının yeniden düzenlenebileceğini söyledi.
Bennington'daki yaklaşık 30 dakikalık duruşma sırasında Miller, yargıcın sorularını yanıtlasa da açıklama yapmayı reddetti.
Duruşmadan sonra Miller'ın avukatı Lisa Shelkrot, oyuncu adına bir açıklama yaptı:
"Ezra bu süreç boyunca güven ve sabırları için mahkemeye ve topluma teşekkür etmek istiyor ve bir kez daha, devam eden akıl sağlığı tedavisinde varlığı hâlâ hayati önemde olan ailesinden ve arkadaşlarından aldığı sevgi ve desteğin hakkını teslim etmek istiyor."
Miller geçen yıl, biri Hawaii'deki bir karaoke barda sergilediği uygunsuz davranış ve taciz sebebiyle olmak üzere iki kez gözaltına alınmıştı.



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research