Sudan’da sivil yönetime geçiş için beklenen nihai anlaşmaya geri sayım başladı

Beşir rejiminin sembollerinin serbest bırakılması ve paralarının iade edilmesine yönelik kararlar iptal edildi.

Siyasi Süreç Sözcüsü Halid Ömer Yusuf, geçen perşembe akşamı konferansın bitiminden sonra basın toplantısı düzenledi. (SUNA)
Siyasi Süreç Sözcüsü Halid Ömer Yusuf, geçen perşembe akşamı konferansın bitiminden sonra basın toplantısı düzenledi. (SUNA)
TT

Sudan’da sivil yönetime geçiş için beklenen nihai anlaşmaya geri sayım başladı

Siyasi Süreç Sözcüsü Halid Ömer Yusuf, geçen perşembe akşamı konferansın bitiminden sonra basın toplantısı düzenledi. (SUNA)
Siyasi Süreç Sözcüsü Halid Ömer Yusuf, geçen perşembe akşamı konferansın bitiminden sonra basın toplantısı düzenledi. (SUNA)

Çerçeve Anlaşma’yı imzalayan Sudanlı siyasi ve sivil güçler, Çerçevede Anlaşma’da ertelenen konuları görüşmek üzere ilk konferansların çalışmalarını tamamladı. Ordunun hükümet üzerindeki kontrolünü sona erdirecek, sivil yönetimi yeniden tesis edecek, İslamcı rejimin temel direklerini tasfiye edecek ve onu dağıtmak için geniş yetkilere sahip yeni bir komite oluşturacak nihai bir anlaşmanın imzalanmasına geri sayım sürerken askıda kalan konuların da birkaç hafta içerisinde müzakere edileceği sözü verildi.
Hartum’da geniş bir yerel ve bölgesel siyaset arenasının tanık olduğu ‘Çerçeve Anlaşma’nın ertelenen dört konusunun genişletilmiş tartışmalarının 8 Ocak Pazar akşamı düzenlenen açılışında ‘30 Haziran 1989 Rejimini Ortadan Kaldırma Sürecini Yenilemek İçin Yol Haritası’ başlıklı bir konferans gerçekleştirildi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre birkaç gün süren konferansta, Yüksek Mahkeme yargıçlarının görevden alınması, alt kademelerin inceleme sürecine tabi tutulması, Temyiz ve Yargı Dairesi’nin donmuş tasfiye komitesinin önceki kararlarını iptal eden kararlarının feshedilmesi, feshedilmiş rejimle ilişkili medya ve basın kuruluşlarındaki yetkilendirme yapısının ortadan kaldırılması, geri kazanılan varlıklar komitesi için bir yapı oluşturulması ve önceki komitenin çalışmalarındaki başarısızlıkların ele alınması konuları gündeme geldi.
Yeni bir vizyona göre yeniden yapılandırılması beklenen tasfiye komisyonu için özel bir polis teşkilatının kurulmasına yönelik önerilerde, hem Adalet Bakanlığı hem de düzenleyici birimin tasfiye için Yüksek Kurul oluşumu dışında tutulması, komiteye kurtarma rejimi yandaşları tarafından elde edilen fon ve mülkleri geri alma yetkisi verilmesi, kurul üyelerine usul ve kanuni dokunulmazlık tanınması ve kararları kesin olan tek dereceli tasfiye için özel mahkeme oluşturulması çağrısı yapıldı.
Öneriler, tasfiye komitesine, feshedilmiş rejimin dini cephelerini tasfiye etme ve partinin güvenlik devletini sivil devlet lehine dağıtma, ‘komiteye denetim, soruşturma ve dondurma yetkisi verecek, Nereden Buldun yasasını etkinleştirecek ve yasa dışı fon bulundurmaya karışanlardan hesap soracak’ şekilde yasayı değiştirme yetkisi verdi. Devletteki yolsuzluğu takip etmek ve yolsuzluğu ve yetkilendirmeyi ulusal güvenlik suçları olarak kabul etmek için özel sektör de dahil olmak üzere devletteki yolsuzluğun gözden geçirilmesi, yasalardaki yolsuzlukla mücadele boşluklarının doldurulması ve komitenin çalışmalarının geçiş döneminin sonlanmasından sonra da devam etmesi çağrısında bulunuldu.
Siyasi süreç sözcüsü Halid Ömer Yusuf, geçen perşembe akşamı konferansın bitiminden sonra düzenlediği basın toplantısında, üçlü uluslararası mekanizma ve ‘Çerçeve Anlaşma’nın imzacılarının, ikinci bir adım olarak adalet ve geçiş dönemi adaleti konularına ilişkin genel konferans düzenlemelerini derhal yürürlüğe koymaya başlayacağını bildirdi. Askıda kalan konuların müzakeresini toplantı içinde tamamlayacağını ve konferansın tavsiyelerini nihai anlaşmaya dahil edilmek üzere yasal metinlere dönüştüreceğini söyledi. Sözcü, ordunun ve düzenli kuvvetlerin rollerini, sivil yönetime bağlılık nedeniyle askeri kuruluş, güvenlik ve askeri reformla ilgili meselelere katılmakla sınırladığını kaydetti.  
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan’ın 25 Ekim 2021’de iktidarı ele geçirmesinin ardından yaşanan siyasi krizden sonra, geçen kasım ayından bu yana iktidardaki askeri liderlik, ülkede sivil yönetimin geri dönüşü için bir temel olarak Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan ve ülkede sivil yönetimin geri getirilmesine temel teşkil eden bir geçiş anayasası taslağını kabul etti. Bununla birlikte Sudan ufkunda siyasi bir atılımın işaretleri belirmeye başladı.
5 Aralık’ta bir yanda ana muhalefet koalisyonu ‘Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’ ve bir dizi siyasi ve sivil güç ile ordu komutanı Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri komutanı Muhammed Hamdan Dagalo, ordunun iktidardan çekilmesini ve tam bir sivil hükümetin kurulmasını açıkça öngören bir çerçeve anlaşma imzaladı. Ancak anlaşma, nihai anlaşmayı imzalanmadan önce sivil güçlerle daha fazla istişare amacıyla ‘Adalet ve geçiş dönemi adaleti sorunu, Beşir rejiminin tasfiyesi, hükümet ile Cuba’daki silahlı hareketler arasında imzalanan barış anlaşmasının gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi, güvenlik ve askeri sektör reformu sorunu ve Doğu Sudan sorunu’ olmak üzere beş ana konuyu daha sonraya erteledi.
Geçen perşembe günü söz konusu konuların tartışılmasının planlandığı ve ‘kurtarma sisteminin tasfiyesi ve tasfiye komisyonunun eski haline getirilmesi’ konusunda uzmanlaşmış olan ilk konferansta, Yüksek Mahkeme’de yargı dairesi tarafından verilen kararların iptal edilmesi önerisi sunuldu. Buna göre ‘30 Haziran rejimini tasfiye etme, iktidarlarını ortadan kaldırma ve yolsuzlukla mücadele komitesi’ kararları ve el konulan para ve varlıkların devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejiminin destekçilerine iade edilme kararı iptal edildi.
Geçiş dönemini yöneten anayasal belgeye göre Beşir rejimini dağıtmak ve onun mali, siyasi ve idari nüfuz merkezlerini tasfiye etmek konusunda uzmanlaşmış bir komite oluşturuldu. Ancak ordu komutanı Abdulfettah el-Burhan, 25 Ekim 2021’de iktidara gelmesinin ardından aldığı kararlarla bu komiteyi askıya almıştı. Bu durum, Beşir rejiminin unsurlarının, aleyhlerine verilen kararları, kendi lehlerine kararlar veren Yüksek Mahkeme’de temyiz etmelerini sağladı.
Askeri ve sivil tarafları ‘Çerçeve Anlaşma’ imzalamaya zorlayan siyasi süreç, ABD, Suudi Arabistan, İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) oluşan uluslararası dörtlü ile Birleşmiş Milletler’den (BM) oluşan üçlü uluslararası mekanizmanın arabuluculuğu başta olmak üzere uluslararası, bölgesel ve halk baskılarının bir sonucu olarak ortaya çıktı. BM Sudan’daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS), Afrika Birliği (AfB) ve Hükümetlerarası Afrika Kalkınma Otoritesi’nden (IGAD) oluşan üçlü uluslararası mekanizma, sivil ve askeri bileşenler arasındaki müzakereleri kolaylaştırdı.
Siyasi süreç, geniş bir halk ve uluslararası destek görüyor. Ancak devrime öncülük eden ÖDBG koalisyonunun parçası olan, başta ‘Sudan Komünist Partisi, Arap Sosyalist Baas Partisi ve direniş komiteleri’ olmak üzere siyasi gruplar buna karşı çıkıyor. Fakat Yusuf, devrimci güçler ile yapılan görüşmelerin onları siyasi süreç konusunda ikna etmeye devam ettiğini söyledi.
Demokratik Güçler İttifakı’na bağlı Cibril İbrahim liderliğindeki ‘Adalet ve Eşitlik Hareketi’ ve Minni Arko Minawi liderliğindeki ‘Sudan Kurtuluş Hareketi’ gibi bazı güçler siyasi sürece katılmadı. Ancak anlaşmayı imzalamaları yönünde çağrılar yapılıyor. Demokratik Birlik Partisi’nin bir kanadı ve askeri yönetim yapılarıyla ilişkili şahsiyetler de dahil diğer bileşenler de imza atılmasını destekliyor.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.