HDP seçimlere DEVA çatısı altında mı girecek?

İstanbul Kartal Meydanı’nda düzenlenen miting (Sol Haber)
İstanbul Kartal Meydanı’nda düzenlenen miting (Sol Haber)
TT

HDP seçimlere DEVA çatısı altında mı girecek?

İstanbul Kartal Meydanı’nda düzenlenen miting (Sol Haber)
İstanbul Kartal Meydanı’nda düzenlenen miting (Sol Haber)

2017’den bu yana tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın daveti üzerine Emek ve Özgürlük İttifakı ve HDP’nin binlerce destekçisi ‘Yoksulluğa, Savaşa, Baskılara Dur Diyelim’ sloganıyla dün İstanbul Kartal Meydanı’nda düzenlenen miting için bir araya geldi.
Demirtaş avukatlarının yönettiği Twitter hesabından dün yaptığı açıklamada, “Bugün saat 1’de, Kartal Meydanı’ndaki mitingdeyiz, değil mi? Kim kimi kapatacakmış, AKP’ye de AYM’ye de gösterelim. Ben yola çıktım, geliyorum, halayda buluşalım" ifadelerini kullandı.
Emek ve Özgürlük İttifakı, EMEP, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) oluşuyor.
EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk mitingte yaptığı konuşmada, “Bu ülkede bir Kürt meselesi var. Gelin bunu çözün dedik. Onlar gittiler ne yaptılar, Diyarbakır’da, Mardin’de, Şırnak’ta, Van’da ne yaptılar? Ne yaptılar, Selahattin Demirtaş’ı dört duvar arasına koydular. Bunu kabul eder miyiz biz? Kabul etmeyiz” dedi.
SMF Sözcüsü Barış Kayaoğlu ise, “İktidarın faşist politikalarının bir yansıması olarak HDP’nin hazine hesaplarına bloke konuldu. Hep birlikte bu gidişata dur demezsek, bu faşist abluka her geçen gün büyüyecek. Bıçağın keskin ucunu dar gelirliye, işçiye, emekçiye ödetmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da şunları söyledi;
“Savaşa karşı barışın en güçlü ittifakını kuracağız. Her savaş ve operasyon aşımızdan, ekmeğimizden çalınması demektir. Savaş politikalarıyla yoksul halkı daha da yoksullaştırıyorlar. Ekmeği, aşı çalıyorlar. Bu ülkenin geleceğini gasp etmek istiyorlar. Bu ülke halkını daha da yoksullaştırıyorlar. İşte biz buna dur diyoruz, savaşa hayır diyoruz. Yaşasın barış ittifakı.”

Emekçiyiz şarkısı
Söz konusu miting, söz ve müziğini Demirtaş’ın yazdığı ‘Emekçiyiz’ şarkısıyla başladı.
Kasım 2017’de tutuklanan Demirtaş hakkında ‘terör örgütü kurma, yönetme, örgüt propagandası, suç ve suçluyu övme’ suçlamalarıyla 142 yıla kadar hapis cezası istendi.

HDP seçimlere DEVA çatısı altında mı girecek?
Siyasi arenada, Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davada kapatma kararı alması halinde partinin Ali Babacan liderliğindeki DEVA Partisi çatısı altında Haziran ayında yapılacak milletvekili seçimlerine katılacağına dair spekülasyonlar yapılıyor.
HDP Milletvekili Erol Katırcıoğlu dün katıldığı bir televizyon programında, partisinin DEVA çatısı altında Mayıs ayına çekilebilecek seçimlere katılma olasılığını dışlamadı.
Katırcıoğlu konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;
“Ali Babacan’ın son yaptığı açıklamalar tabii çok sempatiyle karşılandı. Kimsenin Kürt meselesini konuşmadığı bir zeminde Ali Babacan gibi bir insan çıkıp konuşabiliyor. Bu çok değerli bir şey bence.”
Babacan geçtiğimiz hafta Diyarbakır’a yaptığı ziyarette, partisinin Kürt sorununu adil bir şekilde çözmek istediğini dile getirerek, “Kürt meselesini önemsiyoruz ve bu sorunun adil ve özgür bir şekilde çözülmesini istiyoruz. Devlet vatandaşları arasında ayrımcılık yapmamalı” dedi.
Araştırma şirketi MAK’ın sahibi Mehmet Ali Kulat, HDP’nin kapatılması halinde partinin DEVA Partisi çatısı altında seçime gidebileceğini söyledi.

Anayasa maddeleri
Babacan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada ise, ‘Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’ ifadesinin yer aldığı 66. maddenin revize edilmesi gerektiğini vurguladı.
Babacan konuya ilişkin, “Herkesin kendini bu ülkenin eşit ve özgür vatandaşı hissetmesi, güçlü bir vatandaşlık anlayışının hakim kılınmasıyla mümkündür. Anayasamızın 66. maddesini, çağımızın gereği olarak, kapsayıcı bir anlayışla yeniden ele almayı teklif ediyoruz” ifadelerini kullandı.

HDP’nin hazine yardımı hesapları donduruldu
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kapatma davasında mahkeme kararını verene kadar HDP’nin hazine yardımı bulunan hesaplarına tedbiren bloke konulması talebini kabul etti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı söz konusu talebinde, HDP’nin PKK ile irtibatının devam ettiğini belirterek, hazine yardımının parti dışı faaliyetlerde kullanılmasının engellenmesi için bu hesapların bloke edilmesi gerektiğini ifade etti.



Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı uzmanlar, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Hasm Hareketi’nin terör planını Türkiye'deki Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) unsurlarıyla ilişkilendiren açıklamasının iki ülke arasındaki ilişkiler üzerindeki etkisini küçümsedi. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan yetkililer, Kahire ve Ankara'nın şu anda iki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Müslüman Kardeşler meselesini bir kenara bırakarak ‘daha derin’ stratejik konulara odaklandığını vurguladı.

Mısır İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler'e bağlı Hasm Hareketi’ne ait bir sığınağa baskın düzenlendiğini duyurdu. Açıklamaya göre, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçan askeri kanadı Hasm Hareketi’nin liderlerinin faaliyetlerini yeniden canlandırmak ve ülkedeki güvenlik ve ekonomik tesisleri hedef alan düşmanca operasyonlar düzenlemek için hazırlık ve planlama yaptıkları yönünde bilgi alındı.

Açıklamada, “Hasm Hareketi, ileri askeri eğitim aldığı bir sınır ülkesine kaçan unsurlarından birini, söz konusu planı gerçekleştirmek üzere ülkeye yasadışı yollardan sızmaya zorlayarak operasyonlarını planladı” denildi.

Komşu ülkenin adını açıklamayan bakanlık, hareketin ‘birçok sosyal medya sitesinde dolaşıma sokulan, komşu bir ülkedeki çöllük alanda elemanlarına eğitim verdiğini ve ülkede terör operasyonları gerçekleştirme sözü verdiğini içeren bir video hazırladığını’ bildirdi.

Açıklamada Türkiye'ye atıfta bulunulması, özellikle de Mısırlı yetkililerin terör örgütü olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler'in iki ülke arasında yaklaşık on yıldır süren soğukluğa neden olduğu düşünüldüğünde, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin güçlenme hızına etkisi konusunda soru işaretleri yarattı.

Ulusal güvenlik ve uluslararası ilişkiler danışmanı Tümgeneral Muhammed Abdulvahid, Mısır İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında Türkiye'ye yapılan atfın iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi. Abdulvahid, “Türkiye'den bahsedilmesi, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçtığı gerçeğinin kabul edilmesi bağlamında tesadüfi bir durumdu” dedi.

Abdulvahid, Türkiye ile ilişkilerin ‘pek çok alanda çok iyi ve güçlü olduğunu ve Müslüman Kardeşler dosyasının artık etkili olmadığını’ belirtti. Abdulvahid, Mısır'ın ‘hareketin kaçak unsurlarının’ iadesine yönelik taleplerine işaret ederek şöyle dedi: “Açıklamada Türkiye'den bahsedilmesi iade sürecinin tamamlanması için bir tür baskı olabilir.”

İki ülke arasındaki normalleşme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılışında el sıkışmalarından bu yana hız kazandı. Erdoğan'ın Şubat 2024'te Kahire'ye yaptığı ziyaretle zirveye ulaşan yakınlaşmayı, Sisi'nin aynı yılın eylül ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret izledi ve iki ülke arasında ‘yeni bir iş birliği dönemi’ başladı.

Demokrasi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve bölgesel ilişkiler araştırmacısı Kerem Said'e göre “Müslüman Kardeşler dosyası artık Mısır-Türkiye ilişkilerinde acil bir mesele değil. İki ülke arasındaki ilişkiler Kahire ile Ankara'nın çıkarlarına hizmet eden daha büyük ve daha derin stratejik meseleler tarafından yönetiliyor.”

Şarku’l Avsat'a konuşan Said, “Mısır ve Türkiye arasında Müslüman Kardeşler dosyası konusunda ilan edilmemiş bir koordinasyon var. Zira Kahire bazı hükümlülerin iadesini talep ediyor, bu da Kahire ve Ankara arasındaki anlaşmalara göre belirli prosedürlerin tamamlanmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

Said sözlerini şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması ve Hasm Hareketi’ne yapılan atıf, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilere yönelik bir meydan okuma içermiyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi şu anda Libya'daki durum, Akdeniz gaz dosyasının çözümü ve diğer bazı konular gibi daha önemli dosyalarla bağlantılı.”

Mısırlı akademisyen ve uluslararası ilişkiler araştırmacısı Beşir Abdulfettah da İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında Hasm Hareketi'nin terör planının Türkiye'deki Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasının ‘Kahire ile Ankara arasındaki ikili ilişkilerin gidişatını etkilemeyeceği’ görüşünde.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulfettah, ‘Mısır ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşler dosyasındaki herhangi bir çatışmanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini etkilemesine izin vermeme konusunda anlaştıklarını’ söyledi ve ‘Müslüman Kardeşler dosyasının diğer dosyaların önüne geçtiği bir dönemde ilişkilerin merkezinde yer aldığını ve anlaşmazlık nedeni olduğunu’ belirtti.

Abdulfettah, “Müslüman Kardeşler dosyasının yerine stratejik ve ekonomik dosyalar konuldu ve bu da Mısır ve Türkiye'nin ikili ilişkileri güçlendirmede ilerleme kaydetmesini sağladı. Ankara, Mısır'ın Hasm Hareketi’ne karşı attığı adımları anlıyor ve destekliyor. Türkiye, Mısır tarafıyla stratejik çıkarlara değer veriyor” şeklinde konuştu.

Mısır-Türkiye ilişkileri, Ankara'nın 30 Haziran 2013'teki gösterilerin ardından yasaklı Müslüman Kardeşler'e verdiği destek nedeniyle on yıldır süren kopukluk ve gerginliğin ardından giderek normalleşme eğilimine girdi.

Mart 2021'de Ankara, Mısır ile diplomatik temasların yeniden başladığını duyurdu. Türk makamları daha sonra Müslüman Kardeşler yanlısı üç kanaldan (Mekameleen, Vatan ve eş-Şark) ‘Mısır'a karşı kışkırtıcı programlarını durdurmalarını ya da Türkiye topraklarından yayınlarını kalıcı olarak durdurmalarını’ talep etti.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye yaptığı atfın ‘Ankara-Kahire ilişkilerini etkilemeyeceğini’ söyledi. Hasan Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ankara, Kahire ile ilişkilerine önem veriyor ve şu anda komşu ülkelerle sıfır sorun politikası izliyor” dedi. Hasan, İçişleri Bakanlığı açıklamasında Hasm Hareketi’nin Türkiye'ye kaçan Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasını ‘örgüt unsurlarının 2013 yılında Türkiye'ye kaçtığı gerçeğini kabul ettiği ve Ankara'ya yönelik herhangi bir suçlama içermediği’ değerlendirmesinde bulundu.