ABD, Çin’in Afrika'daki nüfuzuyla nasıl mücadele edecek?

ABD Hazine Bakanı’ndan Çin'in siyasi faaliyetlerine paralel olarak Afrika’daki 3 ülkeye ziyaret

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (ABD Hazine Bakanlığı resmi internet sitesi)
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (ABD Hazine Bakanlığı resmi internet sitesi)
TT

ABD, Çin’in Afrika'daki nüfuzuyla nasıl mücadele edecek?

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (ABD Hazine Bakanlığı resmi internet sitesi)
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (ABD Hazine Bakanlığı resmi internet sitesi)

Geçtiğimiz ay Washington’da gerçekleşen ABD-Afrika Liderler Zirvesi, büyük yatırım anlaşmalarının imzalanmasıyla sona erdi. ABD, bu anlaşmaları kara kıtadaki varlığını güçlendirmeye ve Çin’in giderek büyüyen nüfuzuna karşı koymaya çalışıyor. Washington bu çerçevede geçtiğimiz günlerde ABD Hazine Bakanı Janet Yellen'in önümüzdeki iki hafta içinde Senegal, Zambiya ve Güney Afrika'yı ziyaret edeceğini duyurdu. Ziyaret açıklaması, Çin’in yeni Dışişleri Bakanı Chen Zhang'ın Etiyopya, Gabon, Angola, Benin ve Mısır’ı kapsayan 5 Afrika ülkesine yönelik ziyaret turuna devam ettiği sırada yapıldı.
Reuters'ın haberine göre ABD Hazine Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, geçtiğimiz cuma günü yaptığı açıklamada, Hazine Bakanı Yellen’in Zambiya’ya yapacağı ziyaret sırasında başlıca gündem maddesinin Afrika’nın borç sorunu olacağını söyledi. Yetkili, Bakan Yellen’in, enerji, gıda güvenliği ve altyapı yatırımlarını görüşmek üzere üç Afrika ülkesinin hükümet ve özel sektör yetkilileriyle bir araya geleceğini belirtti. Aynı yetkili, Yellen’in Senegal’de Afrika Birliği (AfB) Dönem Başkanı ve Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ile de görüşeceğini aktardı.
ABD’li Bakanın Zambiya ziyareti, Uluslararası Para Fonu (IMF) İdari Direktörü Kristalina Georgieva’nın ülkeyi ziyaretiyle aynı zamana denk gelecek. Bunun yanında Yellen, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde uzun bir Afrika yolculuğuna çıkan ilk üst düzey yetkili olacak. Biden, geçtiğimiz Aralık ayında 40'tan fazla Afrikalı liderin katıldığı ABD-Afrika Liderler Zirvesi sırasında toplam değeri 15 milyar doları aşan iki yönlü ticaret ve yatırım anlaşmaları imzalandığını duyurmuştu.
ABD Başkanı, zirvede AfB’ye G20 daimi üyeliği verilmesini desteklerken yönetiminin Afrika ülkelerinin borç yükünü azaltmak için çalışacağını söyledi. Yellen, geçtiğimiz Ekim ayında, IMF ve Dünya Bankası'nın Washington'daki yıllık toplantıları sırasında Pekin'e Afrika'daki yoksul ülkelerin borçlarını yeniden yapılandırmada yavaş hareket ettiği yönünde eleştirilerde bulundu.
Çin Dışişleri Bakanı Chen Jang, geçtiğimiz cuma günü AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Çin'in Afrika'da bir ‘borç tuzağı kurduğu’ iddiasını ‘gerçek dışı bir suçlama’ olarak nitelendirdi. Çinli Bakan ülkesinin borç erteleme konusunda 19 Afrika ülkesiyle anlaşmalar imzaladığını ve uzlaşmaya vardığını da sözlerine ekledi.
Çin, geçtiğimiz yıl 254 milyar dolara ulaşan ticaret hacmiyle bugün Afrika kıtasının en büyük ticaret ortağı konumunda. ABD ise 64 milyar doları geçmeyen ticaret hacmiyle dördüncü sırada geliyor.
Afrika işlerinde uzman Rami Zuhdi, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, bu yılın Afrika’da Çin ile ABD arasında stratejik rekabet alanında güçlü ve dinamik bir yıl olmasının beklendiğini söyledi. Yellen’in Afrika ziyaretinin çok önemli olduğuna işaret eden Zuhdi, çünkü bu ziyaretin ABD’nin Washington’daki zirvede verdiği sözlerin sadece bir konuşmadan ibaret olmadığının kanıtı olarak kabul edileceğini belirtti. Zuhdi’ye göre bu yüzden ziyaretin başarılı olması Çin’in nüfuzuyla mücadele için güçlü bir başlangıç ​​olacak.
Ziyaretin özellikle Hazine Bakanı tarafından yapılmasının, Afrika ülkelerinin finansman konuları ve genel bütçeleri ve bu bütçelerdeki açıklarla doğrudan ilgili olduğu anlamına geldiğine dikkati çeken Zuhdi, ziyaret için tercih edilen üç ülkeyle ilgili olarak ise ABD’nin bu ülkeleri kıtadaki diğer ülkelere kıyasla Çin'in nüfuzunun fazla olmamasından dolayı tercih ettiğinin altını çizdi.
ABD, çabalarının güçlü, net ve hızlı sonuçlar elde edebileceği ülkeleri tercih ederken bunun kıtanın geri kalan ülkeleri için bir ilham kaynağı olmasını hedefliyor. Zambiya'nın büyük ekonomik ve finansal sorunları olduğunu söyleyen Zuhdi, ülkenin Çin'e olan borcunu ödeyemediğini ve büyük bakır rezervlerine sahip olduğu için önemli bir konuma sahip olduğunu kaydetti.
Zuhdi, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“Güney Afrika ile ilgili olarak ise burada Washington’ın büyük nüfuz çevreleri bulunuyor. Başkent Pretorya, kıtanın güney ülkeleri üzerinde büyük bir nüfuza sahip ama son dönemde ekonomik olarak zarar gördü. Washington'ın bu ülkedeki başarısı, komşu ülkeler için bir rol model olabilir.”
Öte yandan Moritanyalı ekonomist Muhammed Ebu Medin, Güney Afrika'nın ziyaret edilecek ülkelerden biri olmasının, Afrika'nın ilk ekonomisi, G20 ve BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) üyesi olmasından kaynaklandığını söyledi. Ebu Medin’e göre Senegal ise AfB dönem başkanı, Batı Afrika'nın en demokratik ülkesi, enerji alanında umut verici ekonomik beklentilere sahip bir ülke ve Atlas Okyanusu’na cephesi olmayan Batı Afrika ülkeleri için ihracat merkezi olmasından ötürü seçildi.



Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi dün, 2026 yılı savunma bütçesinin tartışılması kapsamında Suriye'ye uygulanan Caesar (Sezar) yaptırımlarının kaldırmasını öngören bir tasarıyı onayladı.

ABD’li Temsilci Joe Wilson, Temsilciler Meclisi'nin Caesar Yasası'nın tamamen kaldırılmasını onaylamasından dolayı şükranlarını dile getirdi. Wilson, önümüzdeki günlerde Senato'nun da tasarıyı onaylamasını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamasını beklediğini söyledi.

Wilson, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ay Temsilciler Meclisi'nde tam iptal yasasını sunmaktan ve son altı ay boyunca Mecliste bu çabayı yönlendirmekten dolayı minnettarım.”

Wilson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu gerçeğe dönüştürmemde Başkan Trump, Büyükelçi (Tom) Barrack ve Senatör (Jeanne) Shaheen’in desteğine de minnettarım. Senato'nun önümüzdeki günlerde bunu onaylamasını ve ardından Suriye'yi yeniden büyük yapmak için Başkan Trump'ın imzasına sunmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

Wilson dün, Suriye ile ilgili sorunların çözülmesine ve Suriye'nin rolünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak için ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ile birlikte çalıştığını açıkladı.

Suriye haber ajansı SANA'ya göre yasanın iptali kapsamlı ve koşulsuzdu ve ABD’nin 2026 yılı savunma bütçe yasasında yer alan bir maddeye dahil edildi. Suriye hükümetinin yoğun diplomatik çabaları, Suriye toplumu ve Washington'da faaliyet gösteren Suriye-ABD kuruluşlarının desteği ve Suriye halkına ağır yük olan bu yaptırımların kaldırılması için çalışan kardeş ve dost ülkelerin desteği sonucunda bu karar alındı.

frgt
Beyaz Saray önünde Caesar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir pankart taşıyan protestocular, 10 Kasım 2025 (AFP)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye'ye göre ABD Kongresi, 2019 yılında Beşşar Esed rejimini Suriyelilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı cezalandırmak için Caesar Yasası'nı kabul etti. Yasa, eski rejimin hapishanelerinde işkence altında ölen tutukluların binlerce korkunç fotoğrafını sızdıran “Sezar” kod adlı Ferid el-Mezhan'a atıfla bu adla anılıyor. Yasa, Esed rejimiyle bağlantılı kişi, şirket ve kurumları hedef alan geniş kapsamlı yaptırımların uygulanmasını sağladı.


ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

ABD yönetiminin yeni Şam yönetimi ile güvenlik alanındaki iş birliğini genişletme yolu, İsrail'in sahadaki yaklaşımıyla çelişiyor ve iki geleneksel müttefik arasında Suriye devletinin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün, Suriye ile anlaşmaya varma şansının azaldığını açıklayarak, iki tarafın ‘birkaç hafta öncesine göre anlaşmaya daha uzak’ olduğunu ve ‘yeni taleplerle birlikte iki taraf arasındaki uçurumun genişlediğini’ belirtti.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Beşşar Esed rejiminin düşüşünden bir yıl sonra Washington ve Tel Aviv arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bunun nadir görüldüğünü bildirdi.

Öte yandan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, Washington'ın ortak güvenlik tehditlerine karşı koymak için Suriye ordusuyla ‘giderek daha fazla’ iş birliği yaptığını açıkladı. Amiral Cooper’a göre ABD ordusu Suriye ordusuna ekim ayından bu yana, DAEŞ'e karşı 20'den fazla operasyonda ‘danışmanlık, yardım ve destek’ sağlarken Lübnan Hizbullahı'na gönderilen silah sevkiyatlarını engelledi. Amiral Cooper, bu kazanımların ‘Suriye hükümet güçleriyle yakın iş birliği içinde ancak elde edilebileceğini’ vurguladı.