Taliban: Kadın hakları önceliğimiz değil

"İslam Emirliği her meseleyi şeriata göre düzenlemeye çalışıyor"

Kabil'de kadın giyim mağazalarında başları siyah plastik torbalara sarılı mankenler (AP)
Kabil'de kadın giyim mağazalarında başları siyah plastik torbalara sarılı mankenler (AP)
TT

Taliban: Kadın hakları önceliğimiz değil

Kabil'de kadın giyim mağazalarında başları siyah plastik torbalara sarılı mankenler (AP)
Kabil'de kadın giyim mağazalarında başları siyah plastik torbalara sarılı mankenler (AP)

Dünya kamuoyu Afganistan'da kadınların eğitim gibi pek çok hakkının ellerinden alınmasını kınarken Taliban yönetimi bir kere daha kararlarının arkasında olduğunun altını çizdi. 
Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid cumartesi günü yaptığı açıklamada kadınlara yönelik kısıtlamaların kaldırılmasının kendileri için öncelik taşımadığını belirtti. 
Mücahid, İslam hukukuna aykırı herhangi bir eyleme izin vermeyeceklerini ve bu yasakları da şeriata göre değerlendirdiklerini şu ifadelerle vurguladı:
"İslam Emirliği her meseleyi şeriata göre düzenlemeye çalışıyor ve iktidardaki hükümet de ülkede şeriata karşı eylemlere izin veremez."
Zabihullah Mücahid, bu kararları halkın dini talepleriyle aldıklarını öne sürerek uluslararası topluma içişlerine karışmadan insani yardımları sürdürme çağrısında bulundu. 
Taliban geçen hafta da Afgan kadınlarının ve kız çocuklarının okullara ve üniversitelere gitmesinin kalıcı olarak yasaklanmadığını, kendileri için elverişli bir ortam oluşturulana kadar eğitimlerinin "ertelendiğini" iddia etmişti.
Geçici hükümetin sözcüsü Süheyl Şahin, "Bunun kadınların eğitim görmesine kalıcı bir yasak olmadığını açıkça belirtmek isterim, eğitimleri için elverişli bir ortam yaratılana kadar ertelendi" demişti.
Taliban, kız öğrencilerin eğitimlerine "ara verme" kararının ardından 24 Aralık'ta da STK'ların kadın personel çalıştırmasını ikinci bir duyuruya kadar askıya almıştı. Kadın personelin işlerine son vermeyen bu kuruluşların lisanslarının iptal edileceği belirtilmişti. Bunun üzerine Save The Children, the Norwegian Refugee Council ve CARE gibi ülkedeki bazı uluslararası yardım kuruluşları çalışmalarını durdurmuştu.
Bu kararlar hem ülkedeki kadınlar hem de yurtdışındaki aktivistler tarafından eylemlerle protesto ediliyor. ABD'nin başı çektiği Batı ülkelerinin yanısıra AB ve BM gibi kuruluşlar da Taliban'a bu yasakları kaldırması için sesleniyor.
13 Ocak'ta ABD, Arnavutluk, BAE, Birleşik Krallık, Brezilya, Ekvador, Fransa, Gabon, İsviçre, Japonya, ve Malta'dan oluşan 11 ülke birlikte harekete geçerek Taliban'a kadınlara yönelik kısıtlamaları kaldırma çağrısında bulundu.
İslam İşbirliği Teşkilatı da geçen hafta açıklama yayımlayarak Afganistan'da kadınlara yönelik alınan kararların İslam hukukuna aykırı olduğunu öne sürdü. Örgüt, daha önce de benzer beyanlarda bulunmuştu. 
Ağustosta yayımlanan UNICEF raporuna göre, Afganistan'da kız çocuklarının ortaöğretimden mahrum bırakılması önceki 12 ayda ülke ekonomisine 500 milyon dolardan fazla zarar verdi. Bu rakam, ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 2,5'ine denk düşüyor. 
2021 ağustosunda Taliban'ın yönetimi ele geçirmesiyle kadınlar siyasetten de dışlandı. Önceki rejimde üst düzey görevlerde yer alanların çoğu ülkeden kaçtı.
Son olarak, ülkeyi terk etmeyen az sayıda kadın siyasetçiden Mürsel Nebizade başkent Kabil'de kimliği belirsiz bir silahlı saldırgan tarafından öldürüldü. Vurulan eski milletvekili, 32 yaşındaydı. Olay hakkında soruşturma başlatıldığı açıklandı.
 
Independent Türkçe, NDTV, AA



Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)
TT

Malezya DEAŞ'a destek verdikleri şüphesiyle 36 Bangladeşliyi tutukladı

Malezya polisi alarmda (Arşiv)
Malezya polisi alarmda (Arşiv)

Malezya polisi bugün, sosyal medya üzerinden DEAŞ ideolojisini yayarak ve bağış toplayarak DEAŞ’ı desteklediklerinden şüphelenilen 36 Bangladeşli göçmen işçinin tutuklandığını duyurdu.

Polis Genel Müfettişi Muhammed Halid Ismail, Malezya'ya fabrikalarda, şantiyelerde ve benzin istasyonlarında çalışmak üzere gelen Bangladeşlilerin, nisan ayından bu yana düzenlenen eşgüdümlü operasyonlarda tutuklandığını söyledi.

Bugün televizyonda yayınlanan basın toplantısında konuşan Halid, “Grup, Suriye'de ya da (Irak Şam İslam Devleti -DEAŞ) ile birlikte savaşmak üzere üye toplamaya çalıştı” dedi.

“Suriye'ye ve Bangladeş'e göndermek üzere para topladılar” diyen Halid, toplanan paranın e-cüzdanlar ve uluslararası para transfer hizmetleri aracılığı ile gönderildiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre aşırılıkçı grup 2014 yılında Suriye ve komşu Irak'ta geniş alanların kontrolünü ele geçirerek sözde “halifelik” ilan etti ve 2017 yılında Irak'tan, 2019 yılında da Suriye'den çıkarıldı. Grup varlığını esas olarak Suriye'nin uçsuz bucaksız çöllerinde sürdürdü.

Malezyalı yetkililer tarafından tutuklananlardan 5’i terör örgütlerine üye olmak, aşırılıkçı ideolojileri yaymak ve terör faaliyetleri için fon toplamakla suçlanıyor.

Diğer 16 kişi aşırılık yanlısı grubu destekledikleri şüphesiyle soruşturma altında tutulurken, 15 kişinin de sınır dışı edilmesine karar verildi.

“WhatsApp gruplarında 100 ila 150 arasında üyeleri olduğunu düşünüyoruz” diyen Halid, soruşturmaların devam ettiğini ifade etti.

Halid, “Yıllık 118 $ (RM500) civarında bir üyelik ücreti topladılar, ilave bağışlar ise gönüllü olarak yapıldı” dedi.

Grubun diğer ülkelerdeki DEAŞ hücreleriyle bağlantıları olup olmadığı sorusuna Halid, polisin hala "diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızla ve (Interpol) ile birlikte... terörist ağlarını ortaya çıkarmak için" çalıştığını söyledi.

Malezya, ülkenin ana imalat ve tarım sektörlerindeki işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamak için büyük ölçüde yabancı işçilere güveniyor. Her yıl on binlerce Bangladeş vatandaşı bu işleri doldurmak için ülkeye geliyor.