Bilim insanları lazer kullanarak yıldırımların yönünü değiştirmeyi başardı

Cihaz, yılda yaklaşık 100 kez yıldırım düşen bir telekomünikasyon kulesinin yakınına kuruldu

Günümüz atmosfer koşullarında dünyaya saniyede yaklaşık 44 yıldırım düşüyor (Pixabay)
Günümüz atmosfer koşullarında dünyaya saniyede yaklaşık 44 yıldırım düşüyor (Pixabay)
TT

Bilim insanları lazer kullanarak yıldırımların yönünü değiştirmeyi başardı

Günümüz atmosfer koşullarında dünyaya saniyede yaklaşık 44 yıldırım düşüyor (Pixabay)
Günümüz atmosfer koşullarında dünyaya saniyede yaklaşık 44 yıldırım düşüyor (Pixabay)

İsviçre'de bir dağın tepesinde deneyler yapan bilim insanları, lazer ışınlarını kullanarak yıldırımların yönünü değiştirmeyi ilk kez başardı.
Hakemli bilimsel dergi Nature Photonics'te yayımlanan araştırmanın bulguları, elektrik santralleri, havalimanları ve fırlatma rampaları gibi kritik altyapıları yıldırımdan koruyabilir.
Yıldırımlar havalimanlarına ve fırlatma rampalarına milyarlarca dolarlık zarar verebiliyor. İnsanların ve diğer canlıların da hayatlarına mal olabiliyor.
Bugün yıldırımlara karşı en iyi korunma aracı, paratoner diye biliniyor. Bunlar, binaların üstlerine yerleştirilen, Franklin çubuğu adı verilen sivri çubukları içeriyor.
Söz konusu çubuklar, yere uzanan metal kablolara bağlanarak yıldırımın enerjisini dağıtmaya çalışıyor. 18. yüzyılda Benjamin Franklin tarafından icat edilen bu yapı, bilinen en eski korunma yöntemi.
Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nden Aurélien Houard ve meslektaşları, yıldırımlara karşı daha iyi bir korunma yöntemi bulmak istedi.
Zira iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olaylarının artmasıyla, yıldırımlardan korunma sorunu giderek daha önemli hale geliyor.
Bu nedenle bilim insanları, İsviçre'nin kuzeydoğusundaki Säntis Dağı'nda saatlerce süren gök gürültülü fırtınaları kolladı.
Geliştirilen lazer cihazı yılda yaklaşık 100 kez yıldırım düştüğü bilinen bir telekomünikasyon kulesinin yakınına kuruldu.
Fırtınalar sırasında kısa ve yoğun lazer darbeleri bulutlara fırlatıldı. Araştırmacılar bu şekilde kuleye düşmesi beklenen 4 yıldırımın yönünü değiştirdiklerini açıkladı.
Deney boyunca lazerin devre dışı bırakıldığı fırtınalı dönemlerde kuleye 12 yıldırım isabet etti.
Araştırma makalesinde, "Bu araştırma alanı, 20 yılı aşkın bir süredir çok aktif" ifadeleri yer aldı:
"Ancak bu, lazer darbelerinin yıldırımları yönlendirebildiğini deneysel olarak kanıtlayan ilk saha araştırması."
 
Independent Türkçe, Science Alert, Nature Photonics



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news