Rima bint Bender: Washington ile ilişkilerimiz tüm dünyanın istikrarı için önemli

IMF, Suudi Arabistan'ın küresel ekonomide ‘ışıldayan bir nokta’ olduğunu vurguladı.

Davos, ‘Değişen Küresel Çerçevede Suudi Arabistan’ın Dönüşümü’ oturuma ev sahipliği yaptı. (Şarku’l Avsat)
Davos, ‘Değişen Küresel Çerçevede Suudi Arabistan’ın Dönüşümü’ oturuma ev sahipliği yaptı. (Şarku’l Avsat)
TT

Rima bint Bender: Washington ile ilişkilerimiz tüm dünyanın istikrarı için önemli

Davos, ‘Değişen Küresel Çerçevede Suudi Arabistan’ın Dönüşümü’ oturuma ev sahipliği yaptı. (Şarku’l Avsat)
Davos, ‘Değişen Küresel Çerçevede Suudi Arabistan’ın Dönüşümü’ oturuma ev sahipliği yaptı. (Şarku’l Avsat)

Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF), sürdürdüğü başarılı ekonomik modeli sunan Suudi Arabistan, bu yıl enflasyonun düşeceği beklentisini teyit etti. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Vizyon 2030 Vizyonu hedeflerine ulaşmada kaydedilen ilerlemeye övgüde bulunurken Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan da şu açıklamayı yaptı:
“Suudi Arabistan’da Enflasyon 2023 yılına, proaktif adımlarımız sayesinde düşecek. Küresel enflasyon krizini ilk tahmin edenlerden biriydik ve bununla erken başa çıktık.”
Vizyon 2030’un öneminin uzun vadeli zaman diliminde görüldüğünü belirten Suudi Bakan ‘Vizyon 2030, ekonomimiz hakkında düşünme şeklimizde bir dönüm noktası oldu” dedi.

Suudi Arabistan’ın ABD Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender.
Söz konusu açıklamalar, Cedan ve Georgieva’nın katıldığı ‘Değişen Küresel Çerçevede Suudi Arabistan’ın Dönüşümü’ oturumda yapıldı. Oturuma ayrıca Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender, İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Abdullah es-Savaha ve Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif de katıldı.

Güçlü performans
IMF Başkanı Kristalina Georgieva, Suudi Arabistan ekonomisinin performansına övgüde bulundu ve Riyad'ın enerji güvenliğinin sağlanmasında oynadığı önemli role işaret ederek Suudi Arabistan’ın ‘küresel ve bölge ekonomileri için ışıldayan bir nokta haline geldiğini’ söyledi.
Georgieva oturum sırasında yaptığı konuşmasına şöyle devam etti:
“Suudi Arabistan’ı ziyaret ettiğimde, ülkenin küresel ekonomik krizlerin yaşandığı bir dönemde Vizyon 2030’u uygulamada kaydettiği ilerlemeden ve dünya ekonomisi için parlak bir nokta haline gelmesinden inanılmaz derecede etkilendim.”
Suudi Arabistan'ın uyguladığı mali politikaların yanı sıra kadınların iş gücüne aktif katılımının önemine de dikkat çeken Georgieva, “Vizyon 2030’da kadınların iş gücüne katılım oranının hedeflenen yüzde 30 seviyesinden yüzde 37'ye çıkarılmasından büyük gurur duyuyorum” dedi. Georgieva, Suudi Arabistan'daki ekonomik büyüme oranlarının bir bütün olarak küresel ekonomi için önemli olduğunu göz önünde bulundurarak, ülkenin enerji ve gıda güvenliğinde önemli bir rol oynamak için zenginliğinden de yararlandığını kaydetti.
Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif de ülkesinin petrokimya sektöründe dünya pazarının yüzde 6'sını temsil ettiğini belirterek üretimin yüzde 85'inin ihraç edildiğini bildirdi.
“Bu sektörün iç talebi karşılamak ve esnekliğin yanı sıra ihracatta büyük ilgi sağlamak için tasarlanması nedeniyle esnek, rekabetçi ve sürdürülebilir bir sanayi ekonomisi yaratmayı hedefliyoruz” diyen Harif ayrıca büyük sanayi şirketlerinin Suudi Arabistan'ı küresel pazara tedarik sağlamak için ‘önemli bir seçenek’ olarak görmesi gerektiğine dikkat çekti.

Stratejik ilişkiler
Suudi Arabistan’ın ABD Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender, Riyad ile Washington arasındaki ilişkinin ‘küresel istikrar için gerekli olduğunu’ vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:
“ABD ile 80 yılı aşkın süredir devam eden stratejik bir ortaklığımız ve tarihi bir dostluğumuz var. Bu ilişki 80 yıl daha devam edecek çünkü bu her iki ülkenin de yararına. İki ülke arasındaki dönemsel anlaşmazlıklar bizim müttefik ve dost olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor. Önemli zaman ve koşullarda her zaman birbirimizi destekledik. Bu ilişkinin önemi sadece iki ülkeye yansımakla kalmıyor, aynı zamanda daha fazla küresel istikrar yaratıyor. Bu ilişki tüm dünya için önemlidir.”
Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, Çin'i Suudi Arabistan için çok önemli ve en büyük ticaret ortak diye tanımlarken ancak aynı zamanda ABD’nin de çok önemli ve stratejik bir ortak olduğunu söyledi.
Riyad'ın diğer ülkelerle ilişkiler kurmanın yanı sıra hem Pekin hem de Washington ile ilişkilerin önemli olduğu ‘daha geniş bir yaklaşım’ benimsediğini ifade eden Cedan sözleirni şöyle sürdürdü:
 “Avrupa ile ilişkilerimizi güçlendirmeyi dört gözle bekliyoruz. Bunun yanı sıra Latin Amerika ve Asya ile ilişkilerimizi de güçlendiriyoruz. Amacımız gerçekten aradaki farkı kapatmak ve bir iletişim gücü olmak. İster Çin ister ABD ya da diğerleri olsun iletişimi her zaman teşvik ediyoruz ve şöyle diyoruz: Biz rolümüzü oynuyoruz ve Suudi Arabistan'ın bu rolü oynamaya devam edeceğine güvenebilirsiniz.”

Cesur bir reform hikayesi
Suudi Arabistan İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Abdullah es-Savaha da bölünmüşlüklerine ve risklerini paylaşmasına rağmen dünyanın birbirine bağlı olduğunu ancak yeni bir iş birliği sistemine ihtiyacı olduğunu söyledi. Bakan, Suudi Arabistan'ın G20 başkanlığı sırasında Dünya Ekonomik Forumu ile iş birliği içinde yayınlanan araştırmaya işaret ederek, dünya çapında 2,7 milyar kişinin internet bağlantısı olmadığını kaydetti. Bu bağlamda, Suudi Arabistan'ın herkesin internete erişimini sağlamak için küresel çözümler üretmeye çalıştığını söyledi.
Savaha ayrıca Suudi kadınların teknoloji sektörüne katılımının ve güçlendirilmesinin ‘cesur bir reform hikayesi’ olduğunu vurguladı. “Bu alandaki başarı, Avrupa Birliği, G20 ve Silikon Vadisi ortalamalarının üzerine çıktı” ifadesini kullandı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan başkanlığındaki üst düzey bir Suudi heyeti, Uluslararası iş birliğini güçlendirmek ve  jeopolitik, ekonomik, kalkınma ve sosyal zorluklarla yüzleşmek için ortak çözümler bulmak amacıyla İsviçre'nin Davos kentinde düzenlenen 2023 Dünya Ekonomik Forumu yıllık toplantısına katıldı.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.