Japonya otomatlarda balina eti ve derisi satmaya başladı

Şirket, İzlanda'dan deniz memelilerinin etlerini ithal ederek 100'e kadar otomat açmayı planlıyor

Japon balina avcıları, yakalanmış bir mink balinasıyla (AFP)
Japon balina avcıları, yakalanmış bir mink balinasıyla (AFP)
TT

Japonya otomatlarda balina eti ve derisi satmaya başladı

Japon balina avcıları, yakalanmış bir mink balinasıyla (AFP)
Japon balina avcıları, yakalanmış bir mink balinasıyla (AFP)

Japon bir balina avcılığı şirketi, ticareti canlandırma amacıyla otomatlarda ölü balina parçaları satmaya başladı.
Tokyo merkezli Kyodo Senpaku firması geçen ay başkentte ve diğer yerlerde balina derisi, dondurulmuş balina eti ve konservede pişmiş balina parçaları satan 4 otomat kurdu.
Firma gelecek aya kadar üç otomat daha kurmayı planlarken, fiyatlar da 1000 ile 3 bin yen (yaklaşık 147 TL ile 440 TL) arasında değişiyor.
Etlerin satışı iyi olursa şirket 5 yıl içinde 100'e kadar otomat açmayı planlıyor.
Çevreciler bu hamleyi, "acımasız ve gerileyen" balina avcılığı endüstrisinin "çaresiz, çıkarcı bir satış hilesi" olduğunu söyleyerek kınıyor.
Balina ve Yunusları Koruma yardım kuruluşuna göre, Japonya'da balina eti satışları son 50 yılda ciddi düşüş yaşadığı için bu, avlanmaya devam edilmesini destekleme amacıyla yapılan bir ticareti canlandırma çabası. Yardım kuruluşu, şirketin gelecekte kotaları genişletmek için Japonya hükümetini iyi bir iş modeline sahip olduğuna ikna etmek istediğini belirtiyor.
Şirket, dünya çapında balina avcılığı endüstrisini desteklemek amacıyla gelecek aydan itibaren İzlanda'dan yılda 3 bin ton fin balinası eti ithal etmeyi planlıyor.
Aralık 2018'de Japonya, deniz memelilerini öldürmeye devam edebilmek için Uluslararası Balinacılık Kurulu'nun denetiminden çekilmişti.
Japonya hükümeti 2020'de, balina avcılığı endüstrisine 40 milyon sterlin (yaklaşık 927 milyon 415 bin TL) kadar destek sağladı.
Balina ve Yunusları Koruma'dan Astrid Fuchs, "Sadece küçük ama etki sahibi bir grup politikacı ve balina avcılığı endüstrisi paydaşı ülkenin balina avcılığı çıkarlarını yönlendiriyor" dedi.

"Bu son çıkarcı satış hilesi, Japonya'daki Balıkçılık Dairesi'nin yaklaşık iki yıl içinde ülkenin balina yakalama kotalarını genişletmeyi ve muhtemelen öldürülebilecek türlerin listesini büyütmeyi hedeflediği bir zamanda geldi."

Geçen yıl şubatta İzlanda Balıkçılık Bakanı Svandís Svavarsdóttir'in, uygulamanın ekonomik fayda sağladığına dair çok az kanıt olduğunu söylemesi, çevrecilerin İzlanda'nın balina avcılığını durduracağına dair umutlarını artırmıştı.
Bakan, balina avcılığının İzlanda'nın itibarını zedelediğini ve ihracata zarar verdiğini ifade etmişti.
Şirket yetkilileri daha önce, yurtiçi tüketim artmadığı sürece sözümona "geleneksel" balina avcılığı endüstrisinin ayakta kalamayacağı yönündeki endişelerini dile getirmişti.
Çevreciler balina avcılığının son derece acımasız olduğunu, deniz memelilerinin genellikle yanlış ateşlenen ve hayvanın içinde patlayabilen, ucunda el bombası bulunan zıpkınlarla vurulduktan sonra yavaş yavaş öldüğünü söylüyor.
Geçmişte Japon balina avcılığı firmaları, eti okul yemeklerine koyarak, balina eti tariflerini ve etin nerede yenilebileceğini gösteren bir internet sitesini tanıtarak tüketimi artırmaya çalışmıştı.
Norveç'te ise talep yetersizliği nedeniyle balina eti köpek maması olarak satılıyor.
Balinalar, okyanusların ve balık popülasyonlarının sağlığının korunmasının yanı sıra karbon depolanmasında da kilit rol oynuyor.
The Independent, eleştirilere yanıt almak için Kyodo Senpaku'yla iletişime geçse de henüz cevap alamadı.



Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Bilim insanlarının "uzay faresi yavruları" yaratması, evreni keşfetme planlarımıza umut veriyor.

Uzay turizmi ve Mars gibi gezegenlerin keşfiyle birlikte pek çok kişi, gelecek yıllarda insanların Dünya'dan uzakta çok daha fazla vakit geçireceğini umuyor. Ancak bu görevler, kas erimesi ve kemik yoğunluğu kaybı gibi, uzay uçuşlarının vücut üzerindeki tehlikeli etkileri nedeniyle sınırlanabilir veya hatta tamamen iptal edilebilir.

Uzaya uzun süreli görevler yapmayı ümit edenleri uzun süredir endişelendiren bir başka korkuysa, uzay uçuşlarının sağlıklı çocuk sahibi olma yeteneğimizi sınırlayabileceği tehlikesi. Bu nedenle uzay uçuşlarının, yumurta ve sperm haline gelen germ hücrelerinde nasıl bir etki yaratabileceğini araştırmak önemli çünkü bu hücrelere gelecek herhangi bir zarar, gelecek nesiller için geri dönülmez sorunlara yol açabilir.

Daha önceki araştırmalar, bu hücrelerin uzay uçuşuna maruz kaldığında anormalliklerin ortaya çıkabileceğini saptamıştı. Ancak bilim insanları bunun nasıl olabileceğini hâlâ bilmiyor.

Yeni bir çalışma, bu soruna çözüm ararken yeni bir tür hayvan yarattı: uzay faresi yavruları.

Kyoto Üniversitesi'nden araştırmacılar, farelerden kök hücreler alarak bunları muhafaza etmek için dondurdu. Ardından Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) gönderilen hücreler burada 6 ay boyunca dondurucuda saklandı.

Ekip, hücreler Kyoto'ya geri döndüğünde onları inceleyerek herhangi bir anormallik olup olmadığını kontrol etti ancak böyle bir şey bulamadı. Ancak daha ayrıntılı testler yapmak için bu hücreleri bir fareye enjekte ettiler ve fareler çiftleştikten sonra yavrular doğdu.

Farelerin sağlıklı göründüğünü ve genlerin normal şekilde çalıştığını tespit ettiler. Araştırmacılar, dondurulmuş germ hücrelerinin uzayda en az 6 ay boyunca üreme yeteneğini koruduğunu öne sürüyor.

Çalışmanın başyazarı Mito Kanatsu-Shinohara yaptığı açıklamada şöyle diyor: 

Gelecekteki insanlı uzay uçuşlarındaki depolama sınırlarını daha iyi anlamak için germ hücrelerini UUİ'de ne kadar süreyle saklayabileceğimizi incelemek önemli.

Araştırma, gelecekteki uzay uçuşlarında benzer hücrelerin dondurulabileceğine işaret ediyor. Ancak farelerin ömürleri boyunca izlenmesi ve yavrularında görülebilecek değişikliklerin takip edilmesi gibi daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Çalışma, hakemli dergi Stem Cell Reports'ta yayımlanan "Germline transmission of cryopreserved mouse spermatogonial stem cells maintained on the International Space Station" (Uluslararası Uzay İstasyonunda kriyoprezervasyonla muhafaza edilen fare spermatogonial kök hücrelerin germ hattı iletimi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe