Irak yargısından ‘yüzyılın hırsızlığı’ dosyası kapsamında yeni tutuklama emri

Yargı ve Dürüstlük Komitesi başkanları dün bir araya geldi. (INA)
Yargı ve Dürüstlük Komitesi başkanları dün bir araya geldi. (INA)
TT

Irak yargısından ‘yüzyılın hırsızlığı’ dosyası kapsamında yeni tutuklama emri

Yargı ve Dürüstlük Komitesi başkanları dün bir araya geldi. (INA)
Yargı ve Dürüstlük Komitesi başkanları dün bir araya geldi. (INA)

Irak Yüksek Yargı Kurulu, 2022 Ekim’de başlatılan ve 'yüzyılın hırsızlığı' olarak adlandırılan davada vergi sekretaryaları fonlarından çalmakla suçlananlar hakkında yeni tutuklama emirleri çıkarılacağını duyurdu. Toplamda çalınan fonların yaklaşık 2,5 milyar dolar değerinde olduğu biliniyor. Söz konusu açıklama öncesinde, aldığı bir milyar dolar olduğu tahmin edilen parayı iade etmesi karşılığında kefaletle serbest bırakılması ardından davanın ana zanlısının cezasız kaldığına dair haberler yayılmıştı.
Irak Haber Ajansı’nın (INA) haberine göre söz konusu davalarda uzman Karh Soruşturma Mahkemesi Yargıcı Ziya Cafer, “Asıl zanlı Nur Zuhayr, elindeki tüm meblağları geri vermesi ardından davasının yürütülmesi için yetkili mahkemeye sevk edilecektir” açıklamasında bulundu. Söz konusu meblağların tesliminin yargı kararının şartlarından biri olduğunu belirten Cafer, mahkemenin sanığın mali uzlaştırma teklifini kabul ettiğini, zira bunun önünde hukuki bir engel bulunmadığını, gayrimenkullerin ihale yoluyla satılabilmesi için icra departmanlarından uzun süreli prosedürler gerektirdiğini de sözlerine ekledi.
Yargıç Cafer’in o dönemde yaptığı açıklamaya göre, eski Başbakan Mustafa el-Kazımi'nin ofisinde mali işler danışmanı olan Heysem el-Cuburi geçtiğimiz hafta kefaletle serbest bırakıldı.
Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan, Dürüstlük Komitesi Başkanı Yargıç Haydar Hanun, Rusafe ve Karh’taki Dürüstlük Komitesi davalarına bakan soruşturma hakimleri dün bir araya geldi. Süreci yakından takip eden bir kaynak konuyla ilgili şunları aktardı:
“Toplantıya katılanlar, devlete haksızlığın yapıldığı ve vatandaşa zararın verildiği söylenen sözleşmelerde kamu parasının korunmasının ve sözleşme taraflarının zarar görmemesinin garanti edileceği şekilde değişiklik yapılması için ilgili bakanlıklara fikir ve teklif sunulması üzerine duruldu. Ayrıca idari yolsuzluk suçlarından elde edilen devlet fonlarının yasal mekanizmalara uygun olarak geri alınmasına yönelik çabaların sürdürülmesi de konuşuldu. Üzerinde anlaşmaya varılan bir yol haritasına göre vergi sekretaryaları fonlarının geri alınmasına yönelik prosedürlerin sürdürülmesi, soruşturmadaki gelişmeler ışığında önceki hükümette görev yapan ve bu davada rolü olan partilerle bağlantılı bir dizi sanık hakkında yeni tutuklama kararlarının çıkarılması gerekliliği vurgulandı.”
Geçtiğimiz kasım ayında yaptığı açıklamada, çalınan meblağdan 182 milyar dinarın (çalınan toplam miktarın yüzde 2'sinden az) geri alındığını bildiren Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Nur Zuhayr'in çaldığı tüm paraları iade etmesi için mahkemece kefaletle serbest bırakılacağını açıklamıştı.
Ancak bu gelişmeler, hükümetin çalınan tüm paranın iadesi yönünde aldığı önlemlerin sağlamlığını sorgulayan vatandaşları tatmin etmedi. Hırsızlıktan çıkar sağlayan nüfuzlu kişilerin Nur Zuhayr'i ülke dışına kaçırdığına dair haberler mevcut. Nitekim Heysem el-Cuburi’nin de geçtiğimiz hafta kefaletle serbest bırakılması, vatandaşların endişelerini artırıyor.
Kaynaklar, geçen hafta yaptıkları açıklamada, Cuburi’nin paranın bir kısmını iade ettiğini, borçlu olduğu kalan parayı ise önümüzdeki günlerde iade etme sözü verdiğini aktardı. Adli makamlar ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.
Dürüstlük Komitesi dün, şahısların çıkarlarına zarar verme kastıyla görevlerini kasten ihlal etmeleri ve görevlerini yapmaktan kaçınmaları dolayısıyla Divaniye Valisi ve ildeki Tarım Müdürü’nün tutuklanması için bir emir verildiğini duyurdu.
Komite tarafından yapılan açıklamada, “Divaniye'deki dürüstlük davalarını incelemeye yetkili konumdaki Soruşturma Mahkemesi, Divaniye Valisi ve ildeki Tarım Müdürü’nün tutuklanması kararı aldı” denildi. Tarım Müdürü, 500 dönüm olduğu tahmin edilen bir arazi alanından vazgeçmesi için bir kişiye baskı ve pazarlık yapmak, Vali ise ilgili şahıs ve ortaklarına ait tarım arazisi sözleşmesini yenilemek ile suçlanıyor.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.