Beyrut Limanı davası savcısı, Fransa’ya bilgi vermeyi kabul etmedi

Savcı Bitar Şarku’l Avsat’a konuştu: “Engellere boyun eğmeyeceğim”

Savcı Tarık el-Bitar (NNA)
Savcı Tarık el-Bitar (NNA)
TT

Beyrut Limanı davası savcısı, Fransa’ya bilgi vermeyi kabul etmedi

Savcı Tarık el-Bitar (NNA)
Savcı Tarık el-Bitar (NNA)

Beyrut’ta bulunan Fransız adli heyeti, Beyrut Limanı’ndaki patlama konusunu yeniden gündeme getirerek, yaklaşık 13 aydır durgun olan suları Lübnanlı adli yetkililerle yaptığı yoğun görüşmelerle hareketlendirdi. Öyle ki Fransız yargıçlar, patlamada 3 Fransız vatandaşın ölmesine ilişkin bağımsız Fransız soruşturmasını engelleyen sebepleri ve Lübnan soruşturmasının durma nedenlerini sordu.
Yargıç Nicolas Aubertin başkanlığındaki adli heyet, Yargıç ve Savcı Tarık el-Bitar’ın ofisini ziyaret etmeden önce görevine Kamu Savunucusu Yargıç Subuh Süleyman ile bir buçuk saatlik görüşmesiyle başladı.
Fransız yargıçların ziyaretlerini takip eden kaynaklar, yargıçların Yargıç Subuh Süleyman’dan bu konudaki Lübnan soruşturmasını incelemelerine yardım etmesini istediklerini, ancak Süleyman’ın onlara bu yetkinin yalnızca Savcı Bitar’a ait olduğunu belirttiğini söyledi.
Fransız yargıçlar, soruşturmaların engellenmesinin nedenleri konusunda Bitar ile uzun bir görüşme gerçekleştirdi. Kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada savcının, soruşturmanın aşamalarını, soruşturmadan geriye kalanları ve önündeki engelleri anlattığını dile getirdi. Kaynaklar, Bitar’ın heyete soruşturmanın içeriği hakkında bilgi vermeyi veya herhangi bir belge sağlamayı reddettiğini belirtti. Kaynaklara göre Bitar, heyet ile genel terimlerle ve yasaların izin verdiği sınırlar içinde görüştü ve soruşturmanın yeniden başlamasından sonra yardım sağlayacağına söz verdi.
Savcı Bitar, bu konudan vazgeçecek ya da kendisini istifa etmeye zorlamaya çalışanların iradesine teslim olacak gibi görünmüyor. Bu çerçevede Bitar, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Soruşturma devam edecek ve bitmeyecek. Engellere yenik düşmeyeceğim” dedi. Tarık el-Bitar, “Yargının soruşturmayı normal ve düzenli bir şekilde yeniden başlatacak hukuki çıkış yolları bulmasını ve geçici değil, köklü bir çözüm ortaya koyulmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Fransız heyetin Bitar ile yaptığı iki ayrı görüşme çerçevesinde Fransız yargıçlar, Adalet Sarayı’nda, patlamada hayatını kaybeden iki kurbanın kardeşleri olan avukatlar Cecile Roukoz ve Pierre Gemayel ile bir araya geldi. Avukatlar Roukoz ve Gemayel, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, ‘Fransız yargısından gerçeği aydınlatmak için kurbanların ailelerine yardım etmesini istediklerini’ söyledi. Lübnan yargısına uydu görüntülerinin sağlanamamasından kurbanların aileleri gibi memnuniyetsizliklerini heyete ifade ettiklerini söyleyen avukatlar, “Fransız yargıçlar, adli bir misyona sahip olduklarını, yargının işinin siyasi otoriteden tamamen bağımsız olduğunu ve bu arzularını Paris’teki resmi makamlara taşıyacaklarını açıkça belirttiler” dedi.
Öte yandan bugün, Beyrut Limanı patlamasında hayatlarını kaybedenlerin aileleri dosyayla ilgili soruşturmanın dondurulmasını protesto etmek için Beyrut’taki Adalet Sarayı binası önünde eylem düzenliyor. Aileler, çektikleri acıları ve siyasi yetkililerin Lübnan soruşturmasını baltalama çabalarını görüşmek için Fransız adli heyetinden bir toplantı talep edecek. Aileler ayrıca, Fransız devletine uluslararası bir bilgi toplama komitesi kurulmasına yardım etme çağrısı yapacak.

Mali soruşturma dosyası
Avrupa adli heyetleri, Beyrut’taki soruşturmalarına finansal konularla devam etti. Heyetler, Temyiz Mahkemesi’nde kamu avukatları Mirna Kallas ve İmad Kablan’ın katılımıyla Lübnan Merkez Bankası’nın eski Birinci Başkan Yardımcısı Raid Şerafeddin ve bankanın para birimi başkanı Numan Nodur’un tanık olarak ifadelerini dinledi. Bir adli kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Tüm sorular mali durum ve bankacılık işlemleri etrafında dönüyor. Çoğu, Riyad Selame’nin kardeşi Raca Selame’nin sahibi olduğu ‘Fawry’ şirketiyle ilgili” dedi. Kaynak, “Avrupalı heyetler, bütünleşik, güçlendirilmiş ve son derece profesyonel dosyalara sahipler. Delil arama aşamasında değiller. Lübnan’daki bazı ifade ve belgelerle ellerindeki bilgileri bölmeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu. Bugün Avrupalı ​​hakimlerin, Merkez Bankası Hukuk Departmanı Direktörü Pierre Kenan ve ‘Bank Audi’ Yönetim Kurulu Başkanı Samir Hanna’yı tanık olarak dinlemeleri bekleniyor.



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.