Abbas: ABD’nin Filistin politikası tam bir hayal kırıklığı

Sullivan ile görüşen Abbas, Filistinlilerin Washington'dan duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Perşembe günü Ramallah'ta Sullivan'ı ağırladı (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Perşembe günü Ramallah'ta Sullivan'ı ağırladı (AFP)
TT

Abbas: ABD’nin Filistin politikası tam bir hayal kırıklığı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Perşembe günü Ramallah'ta Sullivan'ı ağırladı (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Perşembe günü Ramallah'ta Sullivan'ı ağırladı (AFP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'a, İsrail'in yarattığı gerilime karşılık farklı bir bedele mal olsa dahi benzeri görülmemiş önlemler almak üzere olduğunu söyledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynakların ifade ettiğine göre, Abbas, Ramallah'ta ağırladığı Sullivan'a herhangi bir uluslararası müdahale veya siyasi gidişat olmaksızın Filistinlilere karşı cinayetlerin kaydedildiği, yerleşimciliğin ve yaptırımların arttığı mevcut durumu kabul edemeyeceğini söyledi. İsrail'in politikalarına karşı Filistinli kurumların ne yönde kararlar aldıklarından bahsetti.
Amerikalıların İsrail'in Filistin Yönetimi’ne bağlı bölgelere yönelik saldırılarını, tüm siyasi, güvenlik ve mali düzeylerde otoriteyi zayıflatmaktaki ısrarını durdurmak için herhangi bir adım atmayışına karşı duyduğu hayal kırıklığını dile getiren Abbas, ABD yönetiminin daha önce Filistinlilere verdiği sözleri yerine getirmeyişinden duyduğu öfkeyi de vurguladı. Zirâ ABD, Kudüs'teki ABD konsolosluğunun ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Washington'daki ofisinin yeniden açılacağını bildirmişti. Abbas, bu kararların bir an önce hayata geçirilmesini istedi.
ABD yönetimini çok geç olmadan müdahale etmeye çağıran Abbas, “İsrail'in bu suçlarının devamını kabul etmeyeceğiz, bu suçlarla yüzleşeceğiz. Halkımızın haklarını, topraklarımızı ve kutsal değerlerimizi savunacağız” vurgusunda bulundu.
Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Komitesi Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh ise Filistin liderliğinin İsrail'in gerilimi artırmaya devam edişine yanıt olarak bir dizi önlem almayı düşündüğünün Sullivan'a iletileceğini duyurmuştu. Bu önlemlerin neler olduğuna değinmese de, Merkez Konseyi’nin geçtiğimiz yıl aldığı kararlara işaret ediliyor. Geçtiğimiz haftalarda defalarca kez tartışılan kararlar dahilinde, İsrail 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olacak bir Filistin devletini tanıyana dek İsrail'in tanınmasının askıya alınması, otorite aşamasından devlete geçişe devam edilmesi, FKÖ ve Filistin Otoritesi'nin İsrail ile yapılan tüm anlaşmalardaki yükümlülüklerine son verilmesi, çeşitli biçimlerde güvenlik koordinasyonunun durdurulması öngörülüyor.
Çarşamba günü İsrail’e gelen Sullivan, burada İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile bir araya geldi. Dün ise Başbakan Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Eli Cohen gibi üst düzey yetkililerle görüştü.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’ın aktardığına göre, Netanyahu ve Sullivan öncelikle açık, ardından ise kapalı bir toplantı düzenledi. İkili, görüşmelerde İran'ın nükleer programının durdurulması, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin önemi ve Abraham Anlaşmaları’na daha fazla ülkenin dahil edilmesi için atılması gereken adımları ele aldı.
Filistinlilerin uluslararası arenadaki eylemlerinin saldırı anlamına geldiğini öne süren Netanyahu, Filistin topraklarındaki durum hakkında Lahey Mahkemesi'nden görüş alma yönünde Birleşmiş Milletler'deki (BM) son adımlarıyla aslında İsrail’e karşı bir saldırı gerçekleştirdiklerini, İsrail’in buna bir yanıt vermesi gerektiğini söyledi.
İki ülke arasındaki havayı yumuşatmak isteyen Sullivan dün geç saatlerde Ramallah'tan ayrılana dek, Filistinlilerle yaşanan krizi büyük ölçüde görmezden gelen İsrail'in tutumunda bir değişiklik belirtisi görülmedi.
Tel Aviv merkezli Walla haber sitesine konuşan ABD'li ve İsrailli yetkililer, Sullivan'ın yeni İsrail hükümetinin karşılıklı çıkarları ilgilendiren bir dizi meseledeki politikası hakkında uzlaşma arayışında olduğunu aktardı. Bunların başında Filistin davasına yönelik politika, İran dosyası ve Araplar ile normalleşme dosyası geliyor.
İki tarafa da ABD'nin iki devletli çözüme olan bağlılığını yineleyen Sullivan, Netanyahu'ya ABD’nin yeni İsrail hükümetinden beklentilerini, ne yapması veya neyden kaçınmasını istediğini açıkladı.
ABD; İsrail hükümetinin Filistin Yönetimi’ne yönelik tek taraflı yaptırımlarından, Filistinlilere yönelik tutumlarından, Batı Şeria'nın bazı bölümlerinin ilhakına yol açan politikalarından, yerleşim inşaatlarının artırılmasından, Mescid-i Aksa'daki statükoya zarar verileceğinden endişe duyuyor. Ancak Sullivan’ın açıklamaları Filistinlileri tatmin etmiyor.
Abbas ile görüşmeye katılan Hüseyin eş-Şeyh, ABD yönetiminin açıklamaları bir kenara bırakarak rolünü ciddiye alması gerektiğini söyledi.
Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye, dün ABD Senatosu'ndan bir heyet ile Ramallah'ta yaptığı görüşmede, iki devletli çözümün İsrail'in attığı adımları durdurarak ve Filistin Devleti'nin tanınması ile korunması gerektiğini söyledi.
Kudüs'teki ABD konsolosluğunun yeniden açılması ve Filistin’e sağlanan Amerikan desteğinin yenilenmesi yoluyla Filistin ile ABD arasındaki ikili ilişkilerin doğrudan güçlendirilmesinin öneminden bahseden İştiyye, “ABD yönetimi henüz bir barış girişimi sunmuş değil. Barış sürecini canlandırmak için özel bir elçi de atamadı. İki devletli çözümü korumak adına çok geç olmadan, tüm taraflara meydan okuyan bu zor ve gittikçe kötüleşen koşullarla mücadele yönünde fazla çalışma yapılmalı” vurgusunda bulundu.



Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi’nde işgal ettiği yeni bölgelerden çekilme görüşmelerinin son iki aydır tıkanması, Katar’ın başkenti Doha'daki (yedinci gününe giren) ateşkes müzakerelerini yeni bir ‘karanlık tünele’ soktu. Hamas Hareketi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti tarafından önerilen yeniden konuşlandırmayı reddetti.

Medyada yer alan sızıntılara göre arabulucular, özellikle Washington, müzakerelerin sonuna kadar çekilme maddesinin ertelenmesini talep ettiler. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar bu durumu, müzakereleri ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin istemediği yeni bir başarısızlıktan kurtarmak için son bir girişim olarak görüyorlar ve bu yüzden Netanyahu'ya esneklik göstermesi için baskı yapabileceğini düşünüyorlar. Uzmanlara göre bunun aksi bir durum söz konusu olursa Hamas, İsrail'in bu şekilde kalmasının, sürgün planını hızlandırmak, olası ateşkesin sona ermesinden sonra askeri bölgeler dayatmak ve anlaşmayı bozmak için bir manevra olduğunu düşünerek bunu reddedecek.

İki Filistinli kaynak cumartesi günü, Doha’daki müzakerelerin, İsrail'in cuma günü sunduğu, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve konumlandırılması için hazırladığı çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle, karmaşık zorluklarla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Bu plan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında kalmasını öngörüyor, ancak Hamas bunu reddediyor.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan kaynaklardan biri, ‘Hamas’ın müzakere heyetinin İsrail'in sunduğu haritaları kabul etmeyeceğini, çünkü bu haritaların Gazze Şeridi'nin yaklaşık yarısının yeniden işgalini meşrulaştırdığını ve İsrail'in insani olduğunu söylediği ve Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alacak ve yaklaşık 600 bin Filistinliyi barındıracak olan şehre atıfla Gazze Şeridi'ni Nazi kampları gibi geçiş noktaları ve seyahat özgürlüğü olmayan izole bölgeler haline getirdiğini’ vurguladı.

Diğer kaynak, Hamas'ın İsrail güçlerinin 2 Mart'tan sonra, yani iki ay süren ateşkesin çökmesinden sonra yeniden kontrol altına aldığı tüm bölgelerden çekilmesini talep ettiğini belirtti. İsrail’i, ‘soykırım savaşını sürdürmek için oyalamaya devam etmek ve anlaşmayı engellemekle’ suçladı.

Kaynak, Katarlı ve Mısırlı arabulucuların ‘taraflara, ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Doha'ya gelene kadar çekilme müzakerelerini ertelemelerini’ istediklerini, ancak ‘yardımlar ve esir takası konusunda ilerleme’ kaydedildiğini belirtti.

ABD merkezli haber sitesi Axios, bazı kaynaklardan, ABD'nin Hamas'tan İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini tartışmayı ertelemesini ve diğer konulara geçmesini istediğini, böylece esir takası anlaşması müzakerelerinin çökmesini önlemeye çalıştığını aktardı.

juı
Yaralıları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan Kızıl Haç kliniğine taşıyan Filistinliler (AFP)

Reuters, cumartesi günü Filistinli ve İsrailli kaynaklardan benzer bir doğrulama aktardı. Doha görüşmelerinin, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi konusunda tıkanma yaşadığını, Hamas Hareketi’nin İsrail'in önerdiği çekilme haritalarını reddettiğini, çünkü bu haritaların toprakların yaklaşık yüzde 40'ını İsrail kontrolünde bırakacağını, bunların arasında güneydeki Refah bölgesi ve Gazze'nin kuzeyindeki ve doğusundaki diğer bölgelerin de bulunduğunu belirtti. Kaynaklar, ‘görüşmelerin devam etmesinin beklendiğini’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, İsrail'in, güneydeki Morag Ekseni de dahil olmak üzere birçok yerden çekilmeyerek Filistinlileri sürmeye devam etmek gibi kendi şartlarını dayatmak istediğini düşünüyor. Kuzey bölgesini askeri olarak kontrol altına alarak buradaki nüfusu sürme olasılığı olduğunu ifade eden Hasan, böylece ateşkes sona erdikten sonra Filistinlilerin sürülmesinin kolaylaşacağına dikkati çekti. Hasan, ABD'nin İsrail'e baskı yapmamasının müzakerelere zarar verdiğini ve bu tür konuların ertelenmesinin bir fayda sağlamayacağını, bunların erken çözülmesi gerektiğini, çünkü bu konuların belirleyici olduğunu vurguladı.

Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anlaşmaya varılmasının gecikmesi, engellerin devam etmesi ve Filistinlilerin hedef alınması nedeniyle, direnişin İsrail'e teslim olmasını isteyen bir manevra ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz ve Hamas bunu kabul etmeyecektir. ABD’nin İsrail'e baskı yapmaktan başka seçeneği yok. Özellikle Kahire'nin talep ettiği Mısır sınırındaki Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’ndan çekilme gibi henüz çözülmemiş ve belirsizliği devam eden başka konular da var.”

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal, Hamas'ın talebi olan İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesinin gerçekleşmemesi halinde bunun müzakereleri engelleyebileceğini düşünüyor. Nazzal, çekilme maddesinin ertelenmesinin müzakereleri kurtarmak için yapılan bir girişimden ibaret olduğunu ve Netanyahu hükümetinin çekilme gibi siyasi konularda taviz vermediği sürece, Washington veya İsrail'in iddia ettiği gibi anlaşmanın yakın zamanda imzalanmayacağını belirtti.

Cuma günü ABD ziyaretinden dönmeden önce, ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, perşembe günü yaptığı açıklamada, “Birkaç gün içinde (anlaşmayı) tamamlayabileceğimizi umuyorum” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da Netanyahu ile iki kez görüşen Trump, yakın zamanda ateşkes sağlanacağına dair açıklamalarını yineledi ve bu haftayı (yani birkaç gün sonra) olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da perşembe günü yaptığı açıklamada, anlaşmaya varılması konusunda ‘büyük umutları’ olduğunu söyledi.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Ancak sahada durum bu umutların aksine gelişiyor. Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal yaptığı açıklamada cumartesi günü 20'den fazla Filistinlinin öldüğünü ve İsrail ordusunun son 48 saat içinde Gazze Şeridi'nde ‘yaklaşık 250 terörist hedefi vurduğunu’ söyledi.

Hamas, İsrail ordusuna karşı operasyonlarını sürdürürken, İsrail ordusu cuma günü, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde çıkan çatışmalarda Golani Tugayı'na bağlı keşif biriminden bir subayın öldürüldüğünü, ayrıca Gazze'nin kuzeyinde çıkan çatışmada iki askerin yaralandığını açıkladı. Bu açıklamadan iki gün önce Gazze'nin güneyinde kaçırılmak üzere olan bir İsrail askerinin öldürüldüğü bildirilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM), cumartesi günü yaptığı ortak açıklamada, Gazze'deki yakıt kıtlığının kritik seviyelere ulaştığı konusunda uyarıda bulundu. BM’nin aralarında İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Gıda Programı (WFP) da bulunduğu yedi ayrı kuruluşu tarafından yapılan ortak açıklamada, “Yakıt, Gazze'de hayatta kalmanın bel kemiğidir” denildi.

Bu olumsuz gelişmeler devam ederken Reha Ahmed Hasan, Trump'ın dün değil, bugün bir anlaşma sağlayabileceğini düşünüyor. Hasan’a göre ABD'nin tutumu, İsrail'e baskı uygulayarak bir anlaşma sağlamaya ve Gazze'yi yerinden etme ve yok etme planlarından vazgeçmeye yönelik gerçek bir adım atarak tüm bu sorunları sona erdirebilir.

Bu görüşe katılan Nizar Nazzal da Washington'ın, Nobel Barış Ödülü almayı uman Trump'ın çabalarının başarısız olmaması için müdahale edeceğini ve Netanyahu'yu daha geniş çaplı yayılma haritasını kabul etmeye zorlayacağını (bu cümle tuhaf geldi ama böyle yazıyordu) vurguladı. Ateşkes yapılmaması halinde İsrail Başbakanı’nın popülaritesinin daha da zarar göreceği ve İran'a karşı savaşından elde ettiği son siyasi kazanımlarını kaybedebileceği uyarısında bulunan Nazzal, bu nedenle Netanyahu'nun çıkarlarına en uygun olanın anlaşmayı geçici olarak kabul etmek olduğunu belirtti.