DEAŞ'ın ganimetleri, Irak'ta düşman grupları birbirine düşürdü

"Bir taraf hazineyi almaya çalışırsa diğerleri onları öldürür"

Irak güçlerinin DEAŞ ile çatışmalarında Musul harabeye dönmüştü (Reuters)
Irak güçlerinin DEAŞ ile çatışmalarında Musul harabeye dönmüştü (Reuters)
TT

DEAŞ'ın ganimetleri, Irak'ta düşman grupları birbirine düşürdü

Irak güçlerinin DEAŞ ile çatışmalarında Musul harabeye dönmüştü (Reuters)
Irak güçlerinin DEAŞ ile çatışmalarında Musul harabeye dönmüştü (Reuters)

Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian, Irak'tan kaçan DEAŞ militanlarının sakladığı ganimetlerin ülkede düşman gruplar arasında hazine avı başlattığını yazdı.
Kendisini Ayad olarak tanıtan Irak ordusundan emekli subay, üç yıl önce eski DEAŞ üyesi bir çobanın kendisini arayıp, Suriye sınırına yakın Baaj şehrinde 3 milyon dolar değerinde bir ganimetin yerini bildiğini söylediğini belirtti.
Ayad, ganimeti çıkarmasına yardım etmesi karşılığında hazineyi bölüşmeyi teklif ettiğini söyledi.
Eski asker, bölgeye erişmesi daha kolay olacağı için önceden Irak istihbarat servisinde çalışan kuzeniyle iletişime geçtiğini belirtti.
Emekli subay, kuzeninin bölgeye gittikten ganimetin saklandığı yeri kazıp sadece boş kutular bulduğunu söylediğini ifade etti.
Fakat Ayad, daha sonra kuzeninin eşinin kendisiyle iletişime geçtiğini ve evde tomarla para gördüğünü söylediğini anlattı. Ayad, kuzeninin kendisine yalan söylediğini ve o gün bulduğu parayla 4 tane villa satın aldığını belirtti.
Kimliğini paylaşmayan ve Musul'da görev yaptığını söyleyen Iraklı polis memuru da iki yıl önce bir evin kalıntıları arasında, içinde 1,5 milyon dolar olan bir çanta bulduğunu anlattı.
Polis, şu ifadeleri kullandı:
"Parayı saydım ve hükümet yetkililerine verdim. Bunun görevim olduğunu düşündüm. Bana ne dediler biliyor musunuz? ‘Paranın gerisi nerede?' diye sordular. Teşekkür edeceklerine, beni zan altında bıraktılar. Keşke parayı onlara vermeseydim. Bir dahakine öyle yapacağım."
Iraklı polis, Musul'da Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'ne ait bir binayla, bunun yakınındaki başka bir yapının civarında iki hazinenin daha gizlendiğinin düşünüldüğünü söyledi. Polis, bölgede birçok kamera olduğu için kimsenin hazineyi almaya cesaret edemediğini belirtti.
Haberde, Guardian ekiplerinin kasımda Suriye sınırındaki Kaim şehrine gittiği ve burada Şii milislerle görüştükleri bilgisi de paylaşıldı.
Milislerin, şehirdeki bir kuyunun dibinde altınlardan ve nakit paralardan oluşan 16 milyon dolar değerinde bir ganimetin bulunduğunu öne sürdüğü aktarıldı.
Öte yandan Şii milislerin, Iraklı yetkililerin ve yerel örgüt liderlerinin ganimetin yerini bildiği ama çatışmalardan kaçındıkları için harekete geçmediği ifade edildi.
Irak'taki Hizbullah liderlerine yakın olduğunu öne süren ve kimliğini paylaşmayan bir kaynaksa şu ifadeleri kullandı:
"Herkes uzun süredir bunun peşinde. Eğer bir grup almaya çalışırsa diğerleri onları öldürür. Ganimeti kuyudan çıkarabilirsiniz ama oradan başka yere güvenli şekilde götürmeniz imkansız. Amerikan ordusunun ülkeyi yeniden fethetmesi gerekir."
DEAŞ, Haziran 2014'te Irak'ın Musul, Salahaddin ve Enbar vilayetlerinin tamamıyla Diyala ve Kerkük vilayetlerinin bir kısmını ele geçirmiş, söz konusu bölgeler yıllar içinde örgütten geri alınmıştı.
Eski Irak Başbakanı Haydar İbadi, 10 Temmuz 2017'de örgüte karşı zafer kazandıklarını açıklamıştı. Ancak DEAŞ ülkeden çıkarılsa bile örgütün Irak'ın kırsal bölgelerindeki saldırıları sürüyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC



Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
TT

Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)

 

Suriye Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir eğitim kaynağı, Bakanlığın, ana gücü Kürtler olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen kuzeydoğu Suriye bölgelerinde genel ve temel ortaöğretim sınavlarının düzenlenmesi için bir anlaşma duyurmak üzere olduğunu açıkladı. Bu anlaşma, bölgede yaşayan öğrencilere ve sakinlere final sınavlarına kendi bölgelerinde girme imkânı tanıyacak.

Bu kaynaklara göre, Kamışlı, Haseke, Rakka ve Deyrizor kırsalında dört sınav merkezinin açılacağı duyurulacak. Merkezlerin denetimini, Millî Eğitim Bakanlığı ile Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusunda Kürt nüfusun yaşadığı bölgeleri yöneten "Özerk Yönetim"in Eğitim Kurumu yetkilileri birlikte yürütecek. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da tarafsız gözlemci olarak katılacak.

Bu anlaşma, temel eğitim ve genel lise sınavlarına kayıtlı 25 binden fazla öğrenciyi kapsıyor. Bu öğrenciler, Haseke vilayetinden ve sadece bu vilayetin şehirlerinden geliyor. Ayrıca, Rakka vilayetinde ve Deyrizor vilayetinin kuzey ve doğu kırsalında, devlet okullarına devam eden binlerce öğrenci var. Geçen yılın sonunda Esed rejimin düşmesinden önce güvenlik bölgelerinde resmi müfredatla eğitim gördüler.

Öğrencilerin aileleri, sınavların düzenlenmesi için Şam ve Kamışlı arasında yürütülen görüşmelerin sonucunu sabırsızlıkla bekliyorlar, çünkü sınavların başlangıç tarihi önümüzdeki ayın başında.

Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları, Şam vilayetlerinde ve Suriye içinde çocuklarını kayıt ettirenlerin, sınavlar başlamadan önce, kayıtlarını bulundukları bölgelerdeki yeni merkezlere aktarabileceklerini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı, bölgedeki yaşam ve ekonomik koşulların kötüleşmesi, alandaki dalgalanmalar ve genel gelişmeler nedeniyle bugüne kadar kayıt yaptıramayanlar için kayıt süresini uzatacak ve kapıları yeniden açık tutacak.

Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)

Özerk Yönetim Eğitim Otoritesi Başkanı Halef el-Matar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Şam yönetiminin kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlenmesi konusunda Şam'dan resmi bir yanıt beklediklerini söyledi. Yetkililerin, "UNICEF ve Şam'daki hükümetin Eğitim Bakanlığı ile iletişim kurarak öğrencilerin haklarını güvence altına almak için yoğun çaba sarf ettiğini" vurguladı.

Bu eğitim yetkilisi, Şam Eğitim Bakanlığı'nın, yönetimin ilkokuldan ortaokula ve üniversiteye kadar olan eğitim kademelerini müfredata bağlamasının ardından, "Özerk Yönetim"in eğitim müfredatlarını ve mevcut okullarını tanımasını talep etti.

"Özerk Yönetim" yetkilileri, Şam hükümetinin, Kürtçe ve Süryanice öğrenmek isteyen öğrencilere, seçme özgürlüğünü velilere ve öğrencilere bırakarak, Kürtçe ve Süryanice dersleri tahsis etmesini ve "Özerk Yönetim" üniversitelerinin, yani Kamışlı'daki "Rojava", Rakka'daki "El-Şark" ve Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab ("Kobani") kentindeki üç üniversiteyi, devrik rejimden sonra İdlib ve Halep kentlerindeki diğer özel üniversitelerle aynı doğrultuda resmen tanımasını ve resmileştirilmesini talep ediyor.

Bu eğitim girişimleri, Genel İstihbarat Müdürü Hüseyin es-Seleme'nin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi ile Deyrizor kırsalındaki el-Ömer petrol sahasında, geçen mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile imzalanan anlaşmanın uygulanması amacıyla bu ayın 5'inde dördüncü müzakere oturumunu gerçekleştirmesinin ardından geldi. Anlaşma, SDG güçlerinin, ona bağlı sivil kurumların ve yerel yönetim meclislerinin Suriye devlet yapısına entegre edilmesini öngörüyor.

Suriye Eğitim Bakanı Muhammed Turko, geçen ay "Özerk Yönetim" yetkilileriyle eğitim konusuna ilişkin ön mutabakatlara varıldığını açıklamıştı.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Suriye'deki savaş ve çatışmaların eğitim üzerindeki etkisine ilişkin bir raporunda uyarıda bulunduğunu belirtmekte fayda var. Raporda, çatışmalar ve savaşların eğitim altyapısını tahrip etmesi sonucu binlerce çocuğun eğitiminde ciddi aksamalarla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Raporda ayrıca, iktidardaki otoritelerin Suriye'deki öğrencilerin eğitim geleceğini kurtarmak için acil ve hızlı önlemler almaması halinde, örgütün “nesiller boyu sürecek bir felaket” olarak nitelendirdiği durumun ortaya çıkabileceği belirtildi.