Kore Savaşı'nda 4 Sovyet uçağı düşürüp bunu 50 yıl gizli tutan ABD'li pilotun hikayesi

Royce Williams, ABD Donanması'nın verdiği en yüksek askeri nişan olan Donanma Haçı'yla ödüllendirildi

Üzerinde 263 mermi deliği sayılan Royce Williams'ın uçağı çok kötü durumda olduğu için gemiye indikten sonra denize atıldı (Royce Williams)
Üzerinde 263 mermi deliği sayılan Royce Williams'ın uçağı çok kötü durumda olduğu için gemiye indikten sonra denize atıldı (Royce Williams)
TT

Kore Savaşı'nda 4 Sovyet uçağı düşürüp bunu 50 yıl gizli tutan ABD'li pilotun hikayesi

Üzerinde 263 mermi deliği sayılan Royce Williams'ın uçağı çok kötü durumda olduğu için gemiye indikten sonra denize atıldı (Royce Williams)
Üzerinde 263 mermi deliği sayılan Royce Williams'ın uçağı çok kötü durumda olduğu için gemiye indikten sonra denize atıldı (Royce Williams)

Kore Savaşı'nda tek başına 35 dakikada Sovyetler Birliği'ne ait 4 MiG-15 tipi jet savaş uçağı düşüren Royce Williams adlı ABD'li asker, 20 Ocak'ta ABD Donanması'nın verdiği en yüksek askeri nişan olan Donanma Haçı'yla (Navy Cross) ödüllendirildi.
ABD Deniz Kuvvetleri Sekreteri Carlos Del Toro, nişanları yükseltilecek asker önerilerini incelerken Williams'ın "gözüne çarptığını" söyledi. Del Toro, "Eylemlerinin gerçekten sıradışı olduğu ve daha yüksek bir madalyanın kriterlerini karşıladığı benim için çok netti" dedi.
CNN International, halen 97 yaşında olan eski askerin savaşta neler yaptığını aktardı.
ABD Donanması'nın ilk jet savaş uçağı olan F9F Panther'le 18 Kasım 1952'te havalanan Williams ve üç pilota daha Kore Yarımadası'nın kuzeylerinde hava devriyesi emri verildi. Bölgenin kuzeydoğusunda, Kuzey Kore'yi destekleyen Sovyetler Birliği vardı.
4'lü grubun lideri aracında sorun yaşayınca kol uçucusuyla birliklerin bulunduğu Japon Denizi'ne geri döndü. Böylece pilot ve kol uçucusu yalnız kaldı.
Bunun ardından Williams ve arkadaşı, Japon Denizi'ndeki birliklere doğru giden 7 Sovyet MiG-15 savaş uçağıyla karşılaştı.
Williams, 2021'de American Veterans Center'a yaptığı açıklamada "Daha önce Rusya'dan çıkıp bizimle herhangi bir şekilde çatışmaya girmemişlerdi" dedi.
Japon Denizi'ndeki ABD komutanları, jetlere MiG'ler ve ABD savaş gemileri arasına girmelerini emretti. Eski asker emri uygularken Sovyet uçaklarının dördünün kendisine ateş açtığını söyledi. ABD'li pilot da buna ateşle karşılık verirken Sovyet jetlerinden birini kuyruğundan vurup düşürdü.

"Çatışmadayım"
Williams o esnada uçak gemisindeki komutanların kendisine çatışmamaya girmemesini emrettiğini belirtti:
"'Çatışmadayım' dedim."
O dönemde 27 yaşında olan Williams, Sovyet uçaklarının kendi aracından daha hızlı olduğunu ve kaçmaya çalışırsa yakalanıp öleceğini bildiğini vurguladı:
Williams, düşürdüğü uçağın ardından ortadan kaybolan jetlerin tekrar geldiğini, it dalaşı için uygun olmayan uçağıyla havada sürekli dönüp durduğunu ve böylece Sovyet uçaklarına karşı koyabildiğini açıkladı. Asker bu sayede MiG'lerdeki silahların kendisine kilitlenmediğini belirtti.
Williams, kendisine doğru uçan bir jetteki pilotu açtığı ateşle vurduğunu ve önüne geçen bir MiG'i de ateş açarak düşürdüğünü kaydetti.
ABD ordusu verilerine göre pilot taşıdığı 760 adet 20 mm top mermisinin tamamını 35 dakikalık çatışma boyunca ateşledi.
Uçağı da aldığı hasar sebebiyle kontrol sistemlerini kaybedince Williams jeti irtifa dümeniyle sadece aşağı yukarı hareket ettirebilmeye başladı. Şans eseri ABD donanmasına doğru hareket eden Williams, arkasına Sovyet uçaklarından birinin takıldığını ancak kol uçucusunun onu korkutup kaçırdığını ifade etti.
ABD Donanması kendilerine doğru gelen uçağı başta MiG sanıp ateş açsa da kısa sürede Williams'ı görüp durdu.
Williams, jeti uçak gemisine doğru hizalayamayınca devreye geminin kaptanı girdi ve gemi uçağın hizasına getirildi. Bu sayede gemiye inen Williams, durdurma halatı sayesinde kurtuldu.

Konuşmama talimatı verildi
Öte yandan havadaki çatışma III. Dünya Savaşı korkusunu doğurdu.
ABD Donanması'nın internet sitesinde şu ifadeler kullandı:
"Birkaç yüksek rütbeli Donanma amirali, Savunma Bakanı ve Başkan savaşın ardından Williams'ı şahsen sorguladı. Yetkililer olayın ABD'yle Sovyetler Birliği arasındaki gerilimin yıkıcı bir şekilde artmasına neden olabileceğinden ve muhtemel III. Dünya Savaşı'nın fitilini ateşleyebileceğinden korkunca Williams'a görevle ilgili konuşmaması talimatı verildi."
Böylece kayıtlar 50 yıl boyunca gizlendi. 1953'te Gümüş Yıldız'la (Silver Star) ödüllendirilen Williams'la ilgili açıklamada Sovyet uçaklarından bahsedilmedi. ABD'li yetkililer, düşürülen 4. uçağı daha önce bilmediklerini, 1990'larda yayımlanan Rus kayıtları sayesinde öğrendiklerini belirtti.
Williams'ın girdiği çatışmayla ilgili bilgilerdeki gizlilik 2002'de kalkınca, askerin adı duyulmaya başlandı. ABD Savunma Bakanlığı, Williams'ın yaşadıklarını ilk önce eşine anlattığını bildirdi
Eski pilot, 20 Ocak'ta Donanma Haçı'yla ödüllendirildi. Williams'ın çatışmada kullandığı uçağın repkikası, Kaliforniya eyaletindeki USS Midway Müzesi'nde sergileniyor. 
Independent Türkçe, CNN International, The Aviation Geek Club



Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
TT

Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimin sürekli parlama noktası olan tartışmalı Keşmir bölgesi, son yılların en ölümcül saldırısının ardından yeni bir tırmanışa sahne oldu. Bu tırmanış, 2019'da neredeyse patlak verecek olan silahlı çatışmanın hayaletini yeniden gündeme getirdi.

Hindistan Keşmir'inin doğal Besaran Vadisi'ndeki Pahalgam kasabası yakınlarında salı günü düzenlenen silahlı saldırıda en az 26 turist öldü ve birçoğu da yaralandı. Şarku’l Avsat’ın New York Times'ten aktardığına göre, Hintli yetkililer resmi olarak belirli bir tarafı suçlamasa da Pakistan'a karşı terör saldırısı olarak cezalandırıcı adımlar atmakta hızlı davranırken, Hindistan'ın açıklamaları askeri saldırı olasılığını ima etti ve bu Pakistan’da yaygın bir endişeye yol açtı.

Keşmir... bölünmeden bu yana devam eden bir çatışma

Çatışmanın kökleri, İngiltere'nin Hindistan kolonisini Müslüman çoğunluklu Pakistan ve Hindu çoğunluklu Hindistan olmak üzere iki bağımsız devlete böldüğü 1947 yılına dayanıyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu Keşmir bölgesindeki durum karmaşıktı; Hindu hükümdarı her iki ülkeye katılmayı reddetti, ancak daha sonra Hindistan'a katılmayı kabul etti, bu da iki ülke arasındaki ilk savaşı ateşledi. Bölgenin fiili olarak iki ülke arasında bölünmesine yol açtı ve yasal statüsü henüz belirlenmedi.

Silahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (APSilahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (AP)

Üç savaş ve sürekli kanama

O tarihten bu yana Hindistan ve Pakistan Keşmir için üç kez savaştı ve silahlı operasyonlar ile bombalamalar da dâhil olmak üzere tekrarlanan şiddet olayları yaşandı. 1999'daki son savaş, çatışmanın en önemli aşamalarından biri olarak kabul ediliyor, ancak 2019'da 40'tan fazla Hint askerinin ölümüne neden olan intihar saldırısı, Yeni Delhi'nin Pakistan destekli Ceyş-i Muhammed grubunu saldırıyı gerçekleştirmekle suçlamasının ardından neredeyse topyekûn bir savaşı tetikledi.

On yıllık siyasi çıkmaz

Uluslararası arabuluculuk girişimlerine ve yatıştırma çabalarına rağmen her iki tarafın katı tutumları devam etti. Hindistan, Pakistan'ı ayrılıkçıları desteklemekle suçlarken, İslamabad, Keşmirlilere kendi kaderlerini tayin hakkı tanıyan bir BM referandumu talep ediyor. Bu çıkmazın ortasında, her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması göz önüne alındığında, krizin tırmanması konusundaki uluslararası endişeler sürüyor.

Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)

Modi'nin kararları gerilimi yeniden alevlendiriyor

2019 yılında Hindistan Başbakanı Narendra Modi hükümeti Cammu ve Keşmir'in sahip olduğu özerkliği kaldırma kararı aldı. Bu karar, Pakistan'ın kınaması ve uluslararası endişeler arasında, özgürlüklerin kısıtlanması, iletişimin kesilmesi ve yaygın tutuklamaların eşlik ettiği bir protesto dalgasına ve sıkı bir merkezi yönetim uygulamasına yol açtı.

Şiddet olaylarının son zamanlarda azalmasına ve bazı bölgelerde seçimlerin yeniden başlamasına rağmen, hem Hindistan tarafından kontrol edilen Keşmir'de hem iç koşullardan duyulan memnuniyetsizliği yansıtan protestoların ortaya çıktığı Pakistan yönetimi altındaki Keşmir'de sıkı güvenlik önlemleri halkın öfkesini alevlendirdi.

 Savaş hayaleti yeniden belirdi

Son saldırının ardından gerilim tırmanırken, iki nükleer güç arasındaki açık çatışma korkuları daha ciddi hale geldi. Karşılıklı suçlamalar, siyasi tırmanış ve askeri müdahaleler arasında Keşmir bir kez daha coğrafi sınırları aşan ve bölgesel istikrarı tehdit eden bir çatışmanın eşiğinde görünüyor.