Soprano Kavas: Geleneksel Suudi Müziği beni hayrete düşürdü

Lübnan Ulusal Yüksek Müzik Enstitüsü'nün başına geçen ilk kadın

Soprano Kavas: Geleneksel Suudi Müziği beni hayrete düşürdü
TT

Soprano Kavas: Geleneksel Suudi Müziği beni hayrete düşürdü

Soprano Kavas: Geleneksel Suudi Müziği beni hayrete düşürdü

Soprano Hive Kavas, yaklaşık sekiz ay önce Lübnan Ulusal Müzik Enstitüsü’nün başkanlığını zor bir durumdayken üstlenmiş, ancak birçok başarı elde etmeyi, gelecek planları çizmeyi ve anlaşmalar yapmayı başardı. O bir besteci ve şarkıcı, Arap operasının öncülerinden biri ve 100 yılı aşkın bir süre önce kurulan Lübnan Enstitüsü’nü yöneten ilk kadın.

Soprano Hibe Kavas (Facebook hesabından)
Kavas, müfredat geliştirerek onu bir çağdan diğerine taşımak dünyanın en yetenekli Lübnanlı müzisyenlerini getirmek ve enstitüyü yeniden yapılandırmak için çalışıyor.

Yeni Enstitü
Kavas'ın meydan okumalarından biri, Enstitü 23 Kasım'da "kültürel bir ikon" olarak tanımladığı Dbayeh'teki (Beyrut'un kuzeyi) yeni bir merkeze başarılı bir şekilde taşıması. Merkez, bölgede bulunmayan eşsiz teknolojilerle donatılmış ve 16 bin metrekare bir alana kurulmuş. Hibe Kavas, konuyla ilgili olarak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Eşsiz bir yer olacak ve zor koşullarımıza rağmen müzikal ve teknik düzeyde olduğu kadar düşünce, müfredat ve eğitim düzeyinde de bir çekim merkezi olmasını dört gözle bekliyoruz." Çin’in Lübnan Büyükelçisi Wang Kejian, konuyla ilgili açıklamalarında şunları söyledi: "Bu, iki halk arasındaki anlayışı geliştirmek için Bir Kuşak Bir Yol Projesi çerçevesinde Çin hükümeti tarafından Lübnan'a bir hediye olarak uygulanan ilk entegre model proje."

Hibe Kavas, Bahreyn Ulusal Günü'nde performans sergiliyor (Kavas’ın Facebook hesabından)
Yapı, Ortadoğu'nun en önemli Filarmoni Salonu'na ev sahipliği yapmakta. Burada ayrıca daha küçük boyutlu bir "Oda Müziği Salonu", "açık antre" ve çeşitli müzik etkinlikleri için alanlar bulunmakta. Yapı aynı zamanda kayıt stüdyolarına ev sahipliği yapıyor ve ses mühendisliğini öğretiyor.
Kavas göreve başladıktan sonra müzikoloji, müzik ve teknoloji ve Müzik Terapi Bölümü dahil olmak üzere enstitüde birçok uzmanlık açtı ve şu an bale ile çağdaş dans bölümleri açmak için çalışıyor.
Kavas “Enstitümüz Arap ve dünya müziğini tüm disiplinlerinde öğretiyor ve zamanla modern müzik disiplinlerine geçeceğiz. Yeni bina projesi çok hızlı bir plana göre ilerliyor. Mimari bitti ve artık detaylarda, kaplamalarda, süslemelerde ve uzantılardayız” açıklamasında bulundu.
Kavas, enstitü akademik ve idari düzeyde düzenlemek için önemli çabalar gösteriyor. Kavas, “Filarmoni Orkestrasında 110 kişiydik, şimdi sadece 35 kişi kaldık. Birçok yabancı, maaşları 3 bin dolardan 70'e düştükten sonra gönülsüzce bizimle çalışmayı bıraktı. İkinci orkestrada da daha önce 55 kişiyken şuan 40 kişi kaldık.” İfadelerini kullandı.
Enstitünün idarecilerinden müzisyenlerine ve profesörlerine kadar tüm personeli çok zor koşullarda canla başla çalışıyor. Kavas, açıklamalarına şöyle devam etti: "Müzisyenlerin Lübnan dışında pek çok iş fırsatı var ve tamamen kalmak istedikleri için burada kalıyorlar. Bazıları istifalarını verdi ve bazıları bulundukları yerde çevrimiçi çalışıyor ve koşulların iyileşmesini bekliyor."
Kavas, Lübnan dışındaki tüm Lübnanlı müzisyenler listesini oluşturuyor ve “Onları çekmek, ülkelerine geri döndürmek istiyoruz. Bu müzisyenler arasında, Abdurrahman Paşa, Condoctor Mark Hacac ve başka müzisyenler veya orkestra şefleri de var. Müzisyeni bir ülkeye hapsedemeyiz ama bize belli aralıklarla sözleşmeli olarak veya online olarak ders verebilirler.”
Zorluklar enstitü başkanının kararlılığını keskinleştiriyor. Başkan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Kendinizi geliştirmeye devam ettiğinizi kanıtlamak için daha agresif oluyorsunuz. Sesimizi duyurmak ve alışılmışın dışına çıkıp normal konumumuzdan daha önemli sonuçlara ulaşmak istiyoruz.”
Kavas için sıra dışı en önemli fikir, Arap ülkeleriyle bir işbirliği sözleşmesi imzalamak. Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Velid el-Buhari göreve başladıktan sonra enstitüyü ziyaret ederek işbirliği arzusunu ve Suudi Arabistan Kültür Bakanı Bedr bin Abdullah bin Ferhan’ın bu konudaki olumlu yaklaşımını dile getirdi. Bu konuda, Birleşik Arap Emirlikleri ve Abu Dabi Kültür Sanat Grubu'ndan da benzer bir mesaj alındı. Kavas, Arap ülkelerle işbirliği hususunda şunları söyledi: İlişkilerimi, enstitünün hizmetine ve Arap ülkeleriyle, uluslararası alanda ve yerel olarak işbirliğini inşa etmek için kullanmaya adadım. Birçok Arap ve yabancı büyükelçilik ile görüşme trafiği başlattık ve hepsi umut verici.”
Kavas’ı ziyaret eden ve enstitü ile çalışmaya istekli olduklarını ifade edenler arasında Tunus ve Mısır büyükelçileri ile ülkesinin, enstitü ile iş birliği anlaşması imzaladığı Avusturya büyükelçisi de vardı. Bunun yanında, Japonya, Fransa, Slovakya, Romanya ve Çek Cumhuriyeti büyükelçileri ile de bir işbirliği anlaşması imzalandı. Kavas, “Tüm isimleri tek tek hatırlamayabilirim ama şunu söyleyebilirim ki; yükselmemizi sağlayacak bir altyapı kuruyoruz.” dedi.
Kavas, “Ülkelerin bazıları kısa, bazıları uzun vadeli stratejiler oluşturuyor. Bu konudan biz sorumluyuz. Müzik sınır tanımıyor. Bu nedenle dünyanın dört bir yanındaki kültürel diplomatlar ilişkilerini müzik aracılığıyla kuruyorlar” açıklamasında bulundu.
Kavas ayrıca, Müzik Terapisi adlı bir girişime de öncülük ediyor. Baabda Hastanesi'nde enstitü müzisyenleri hastalar için çalıyor, karşılığında hastane, ekonomik kriz nedeniyle sağlık sigortasını kaybedenlere ilaç veriyor. Suudi Arabistan büyükelçiliği bu girişimin ana destekçisi oldu.
"Ülke gerilese de bu deney birçok hastanenin ilgisini çekmeye başladı. Entelektüel gelişme, hangi durumda olursa olsun ülkeyi taşıyabilecek kapasitede."
Şarku’l Avsat’a konuşan Kavas, “Hayatımda çalışarak elde ettiğim her şeyi bugün 6 bin öğrencisi ve 400 hocası ve müzisyeni olan Konservatuvarın hizmetine verdim. Bu enstitü, içinde Filarmoni Orkestrası ve Doğu Arap Müziği Ulusal Orkestrası'nın bulunduğu büyük bir kültürel yapı ve onsuz Lübnan'da akademik bir müzik kuşağı olması mümkün değildi. Bugün müzik eğitimi veren özel akademiler var ama enstitü hocaları bu kurumlar arasında gidip geliyor.”
Enstitü başkanı şimdilik enstitüye zaman ayırmak istiyor. Başkan, bu hususlar ilgili şunları söyledi: “Başlatmak istediğim ama başlatamadığım, yöneteceğim ve üreteceğim işler var. Burada yönetim ekibinin, komitelerin ve yönetim kurulunun büyük emeği var. Kültür Bakanı başından beri bu işlere destek veriyor ve Başbakan bunun Lübnan için, içinde bulunduğumuz durumda en önemli yatırım olduğu kanaatinde. Ama bunlara başlamak zaman istiyor. Ancak ortaya koyduğumuz iş, meyvelerini vermeye başlıyor ve sesimiz çok uzaklara ulaşıyor. New York ve Washington'dan yetkili makamlar arayıp tebrik ediyor. Kurumun Lübnan'ın tüm dünyadaki elçisi olmasını istiyoruz.”
Kavas, açıklamalarına şöyle devam etti: “Enstitüde Arap bölümü ve batı nölümümüz var. Arap kanadının köklerine sonuna kadar inmek, müziğimizin en önemli kaynağına yani Arap Yarımadası'na ulaşmak istiyorum. Bu müziğin geldiği bir yol var ve biz bu konuda derinlemesine araştırma yapmak istiyoruz. Ben şahsen geleneksel Suudi müziği üzerinde çalışanlardan biriyim ve bu müziğe hayran kaldım. İki milyon metrekarelik Arap Yarımadası'nın müzik, folklor, şiir ve moda dahil tüm zengin ve heybetli mirasını ifade ediyor. Orkestralarımız, hocalarımız ve araştırmamız aracılığıyla müzikten cevherleri çıkarmak için iş birliği yapıyoruz.”
Enstitü başkanı için Lübnan'ın Batı müziğine açık olması çok önemli. Bu bağlamda o, "Ancak, Arap Yarımadası'nın kalbine ve en büyük ülke olan Suudi Arabistan'a ulaşarak gerçek köklerimizi aramak için daha fazla kazmalıyız." Açıklamasında bulundu. Kavas, Suudi Arabistan'a sık sık yaptığı ziyaretlerin kısmen bireysel ve sanatsal olduğunu, ancak büyük ölçüde orada bulunan enstitünün ilgisini çekmeyi amaçladığını vurguladı.



İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.


Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı ABD'li mevkidaşı Donald Trump ile yaptığı son görüşmelerin sonuçları hakkında bilgilendirdi.

Salı günü Putin'le bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam ettiğini vurgularken, Rusya Devlet Başkanı da Krallığın kararlı tutumu ve Veliaht Prens'in barışa yönelik yapıcı çabaları dolayısıyla memnuniyetini dile getirdi.

Kremlin'den yapılan açıklamada Başkan Putin'in Prens Muhammed bin Selman ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve siyasi, ticari, ekonomik ve yatırım alanlarındaki Rus-Suudi işbirliğinin güncel konularını ele aldığı belirtildi. Açıklamada iki tarafın da Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ifade edildi.

Açıklamada ayrıca iki tarafın OPEC+ çerçevesinde küresel enerji piyasasının istikrarını sağlamaya yönelik ortak çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ve çeşitli alanlarda işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Trump ve Putin Pazartesi akşamı yaklaşık 40 dakika süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşme sırasında ABD Başkanı Rus mevkidaşına Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ve Avrupa ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi.

Geçtiğimiz Cuma günü Putin ve Trump Alaska'da görüşmelerde bulunmuş, ABD Başkanı ve Rus mevkidaşı zirveyi yapıcı ve verimli olarak nitelendirmiş ve görüşmelerin olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini ifade etmişlerdi.