ABD, Çin'e İran petrolünü satın almayı durdurması için baskı yapıyor

ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, geçen Aralık ayında Roma’da düzenlenen 8. Akdeniz Diyaloğu Forumu'nda konuşuyor (AP)
ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, geçen Aralık ayında Roma’da düzenlenen 8. Akdeniz Diyaloğu Forumu'nda konuşuyor (AP)
TT

ABD, Çin'e İran petrolünü satın almayı durdurması için baskı yapıyor

ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, geçen Aralık ayında Roma’da düzenlenen 8. Akdeniz Diyaloğu Forumu'nda konuşuyor (AP)
ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, geçen Aralık ayında Roma’da düzenlenen 8. Akdeniz Diyaloğu Forumu'nda konuşuyor (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'ın Pekin'e yapacağı ziyaretten yaklaşık iki hafta önce, ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, ABD'nin İran'ın nükleer faaliyetlerini engellemeye yönelik yaptırımlar uygulamaya çalıştığı bir dönemde, Çin'e İran'dan petrol alımını durdurması için baskısını artıracağını duyurdu.
ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, Bloomberg TV'ye yaptığı açıklamada, “İran'dan yapılan yasadışı ihracatın ana hedefinin Çin” olduğunu söyledi ve ABD'nin Çin'i bu tür alımları durdurmaya ikna etmek için görüşmeleri “yoğunlaştırmaya” hazır olduğunu da sözlerine ekledi. Bu, eski Başkan Donald Trump'ın ABD'nin resmi olarak “2015 Birleşik Kapsamlı Ortak Eylem Planı” olarak bilinen nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurmasının ardından, 2018'den beri Washington tarafından Tahran'a ve onun petrol ihracatına uygulanan yaptırımları ihlal etmeyi bırakma çabalarının ışığında gerçekleşti.
Anlaşma, uluslararası ve ABD yaptırımlarının kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer programını sınırlamayı amaçlıyor. ABD'nin çekilmesine yanıt olarak Tahran, uranyum zenginleştirme ve diğer nükleer faaliyetlerini yoğunlaştırdı.
İran'ın ham petrol ve rafine ürün sevkiyatının son aylarda arttığı ve petrolün büyük kısmının dünyanın en büyük petrol ithalatçısı olan Çin'e gönderildiği biliniyor. Petrol analiz firması Vortexa'ya göre, İran'daki petrol üretimi geçen ay son dört yılın en yüksek seviyesine, günde yaklaşık 1,4 milyon varile yükseldi.
Şarku’l Avsat’ın Bloomberg’den aktardığı habere göre Malley, bazı enerji tüccarlarının spekülasyon yaptığı gibi ABD'nin, fiyatları kontrol altında tutmaya yardımcı olduğu sürece İran petrolünün küresel piyasalarda olmasından mutlu olacağını yalanladı. Brent ham petrol fiyatı, Rusya'nın Şubat ayında Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından varil başına yaklaşık 130 dolara yükseldi. Bu durum ABD'de benzin fiyatlarının keskin bir şekilde yükselmesine neden oldu ve ABD Başkanı Joe Biden'ı siyasi olarak yaraladı. Brent ham petrol o günden sonra 88 doların altına düştü. Ancak Goldman Sachs ve Morgan Stanley için çalışan birçok analist, fiyatın bu yıl yeniden 100 doların üzerine çıkmasını bekliyor.
Malley, İran'ın artan petrol ihracatı hakkında “Hayır, iyi değiliz. Cezalarımızı kusursuz bir şekilde uygulayabilir miyiz? Hayır. Ancak bunların uygulanmasını sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. İran'ın Çin'e petrol ihracatından endişe duyuyoruz” dedi. Ülkesinin “İran petrolünün ihracatını durdurmak için atması gereken adımları atacağını” belirten Malley, “İran'a yönelik yaptırımlarımızın hiçbirini, özellikle İran'ın petrol satışlarıyla ilgili olanları hafifletmedik” ifadelerini kullandı.
ABD'li yetkililerin, İran'la nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma konulu müzakerelerin büyük ölçüde çöktüğü yönündeki açıklamalarını yineleyen Malley, ABD'nin, İran'ın kendi ülkesindeki göstericilere karşı şiddet kullanmasını ve Ukrayna'daki Rus operasyonlarını desteklemesini engellemeye odaklandığını vurguladı. Malley, “Odak noktamız, İran'ın kendi vatandaşlarını öldürmesine ve bizim buna karşı koymak için ne yapabileceğimize, ayrıca İran'ın Rusya'nın Ukrayna vatandaşlarını öldürmesine yardım etmesine ve bunu caydırmak ve durdurmak için neler yapabileceğimize kaydı. Nükleer anlaşma gündemimizde değil” dedi.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.