İngiltere Başbakanı İran'ı Ekberi'nin idamına ilişkin sorulara yanıt vermeye çağırdı

Sunak dün Londra'da İngiltere Avam Kamarası'nda konuşurken (AFP)
Sunak dün Londra'da İngiltere Avam Kamarası'nda konuşurken (AFP)
TT

İngiltere Başbakanı İran'ı Ekberi'nin idamına ilişkin sorulara yanıt vermeye çağırdı

Sunak dün Londra'da İngiltere Avam Kamarası'nda konuşurken (AFP)
Sunak dün Londra'da İngiltere Avam Kamarası'nda konuşurken (AFP)

İngiliz büyükelçisi Tahran'a dönerken, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak İran hükümetinden İngiliz-İran vatandaşı Ali Rıza Ekberi'nin ölümü ve defnedilmesiyle ilgili sorulara yanıt vermesini istedi. Ekberi bu ay Tahran tarafından idam edilmişti.
Sunak parlamentoya hitaben yaptığı konuşmada, “Rejim ailenin acısını uzatıyor. Ne yazık ki, bu insanlık onuruna karşı her zamanki saygısızlıklarından biridir. İran'ın şu anda Ali Rıza Ekberi'nin ölümü ve defnedilme koşulları hakkındaki sorulara cevaplar vermesi gerek” ifadelerini kullandı.
Tahran, İngiltere ve ABD'nin çağrılarına kulak asmayarak İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Amiral Ali Şemhani’nin Savunma Bakanlığı görevini icra ettiği dönem yardımcılığını yapan Ekberi’yi 14 Ocak'ta idam etmişti. Bu nedenle Londra bu hafta başlarında İranlı yetkililere yeni bir dizi yaptırım uygulama kararı aldı.
İşçi Partisi Milletvekili Andy Slaughter, ‘bu acılı dönemde’ hükümetten yardım istemek için daha önce kendi seçim bölgesinde yaşamış olan Ekberi’nin ailesiyle birlikte bugün İngiltere Dışişleri Bakanı ile görüşeceğini söyledi.
Ekberi'nin idam edilmesinin ardından İngiltere, İranlı yetkililere yaptırım uygulamıştı. İngiltere tarafından geçici süreliğine geri çağrılan Tahran Büyükelçisi Simon Shercliff, dün işlerine kaldığı yerden devam etmek için İran’a döndüğünü açıkladı. Shercliff, twitter hesabından yaptığı paylaşımda İngiltere Büyükelçiliği’nin duvarını kaplayan ve iktidardaki müesses nizamın destekçileri tarafından çizilen grafitilere işaret etti.
Öte yandan yaptırımların uygulanmasının ardından İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Siyasi amaçlar için idam cezasını suistimal eden adli mercilerdeki şahsiyetlerden tutun sokaklarda protestocuları döven çete mensuplarına kadar bugün yaptırım uygulanan kişiler, rejimin İran halkına yönelik acımasız baskısının merkezinde yer almaktadır.”
Cleverlyi, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) terör örgütleri listesine dahil edilmesini talep eden Avam Kamarası üyelerinin baskısıyla karşılaştı. Bu, Londra ve Avrupa Birliği'ndeki (AB) müttefiklerinin bu adımı atıp atmama konusunu incelediklerini açıklamasının ardından geldi.
The Sunday Telegraph gazetesi geçen hafta Rishi Sunak hükümetinin Ekberi’nin idam edilmesinin ardından 2015 nükleer anlaşmasına verdiği desteği yeniden gözden geçirmeyi düşündüğünü bildirdi.
Gazetenin aktardığına göre üst düzey hükümet yetkilileri, anlaşmayı yeniden canlandırmak için yapılan müzakere sürecinin başlamasından bu yana koşulların değiştiğini ve İngiltere'nin anlaşmaya katılıp katılmamakla ilgili seçeneklerini gözden geçirdiğini belirttiler.
İranlı yetkililer, Ekberi'nin idamının İran içindeki kanatların çatışmasının bir sonucu olduğunu yalanladı ve ayrıca Şemhani'nin görevinin sonlandırılacağına dair iddiaları doğrulamayı da reddetti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Dini Lideri Ali Hamaney'in Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ekibinin Şemhani'yi görevden alma girişimlerine karşı çıktığına dair iddialar dolaşıyor.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.


Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
TT

Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)

Downing Street sözcüsü dün akşam yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü söyledi.

Açıklamada, “Gazze'deki durumu değerlendiren iki lider, son gelişmelerden duydukları derin endişeyi dile getirdiler ve barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar” ifadeleri yer aldı.

İki lider, Ukrayna'daki durumla ilgili olarak anlamlı barış görüşmelerinin sağlanması için Rusya'nın 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini vurguladı.

df
Ukrayna'nın Sumi bölgesinde Rusya sınırında askeri bir aracın yanında duran Ukraynalı askerler,  16 Ağustos 2024 (Reuters)

 


Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.