İsrail ordusu tutuklamaları sürdürüyor

İsrail güçleri, Filistinli Uday Tamimi'nin evinin yıkılmasının ardından Batı Şeria'daki Anata köyüne konuşlandı. (AP)
İsrail güçleri, Filistinli Uday Tamimi'nin evinin yıkılmasının ardından Batı Şeria'daki Anata köyüne konuşlandı. (AP)
TT

İsrail ordusu tutuklamaları sürdürüyor

İsrail güçleri, Filistinli Uday Tamimi'nin evinin yıkılmasının ardından Batı Şeria'daki Anata köyüne konuşlandı. (AP)
İsrail güçleri, Filistinli Uday Tamimi'nin evinin yıkılmasının ardından Batı Şeria'daki Anata köyüne konuşlandı. (AP)

İsrail ordusu, Batı Şeria'nın kuzeyinde bıçaklı saldırı düzenlemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla bir Filistinliyi öldürdü. Ordu, Batı Şeria'da bir tutuklama, baskın ve yıkım hamlelerini sürdürrüken El Fetih Hareketi ise halk direnişinin artırılması çağrısında bulundu.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail askerlerinin Kalkilya'nın doğusundaki Kadumim yerleşim yeri yakınlarında bir genci vurarak öldürdüğü belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Cenin Kampı’ndan Arif Abdunnaır Lahluh’un (20) Kalkilya’daki Ceyt köyü yakınlarında işgalci kurşunlarıyla şehit edildiği bildirildi. İsrail ordusunun Lahluh’un cesedini hala elinde tuttuğu biliniyor.”
İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ise “İsrail askerini karakolda bıçaklamaya çalışan Lahluh, olay yerinde bulunan güvenlik güçleri tarafından hemen etkisiz hale getirildi” iddiası yer aldı.
Ancak Filistinliler, İsrail askerlerini Lahluh’u soğukkanlılıkla öldürmekle ve kan kaybından ölüme terk etmekle suçladı. Konuyla ilgili paylaşılan görüntülerde, askerlerin Filistinlilerin yerde yatan gence ulaşmasını engellediği görüldü.
İsrail bu yıl Lahluh ile birlikte dördü çocuk 19 kişiyi katletti. Filistinliler bu sayının sağcı İsrail hükümetinin yapısı ve politikaları dolayıısyla kanlı geçebilecek bir yılın işareti olduğunu savunuyor.
İsrail güçleri çarşamba günü yedi evi yıkarak farklı bölgelerden Filistinlileri tutukladı.
Filistinli Esirler Kulübü tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde düzenlenen, aynı zamanda konutları da kapsayan baskınlar sırasında dokuz Filistinliyi tutukladığı belirtildi.
Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın haberine göre İsrail araçları Eriha'nın batısındaki ed-Duyuk et-Tahta köyünde ruhsatsız inşa edildiği iddiasıyla altı evi yıktı.
İsrail güçleri, Kudüs'ün kuzeydoğusundaki Anata kasabasında es-Selam banliyösüne baskın düzenleyerek Filistinli genç Uday et-Tamimi'nin evini yıktı. Bu sırada silahlı bir Filistinli, İsrail kuvvetlerine ateş açtı.
Tamimi, ekim ayında henüz 22 yaşındayken İsrail güçleri tarafından vurularak öldürülmüştü. İsrail askerleri, Kudüs'teki Şuafat Mülteci Kampı kontrol noktasında İsrailli bir kadın askerin ölümü ve diğerlerinin yaralanmasıyla sonuçlanan silahlı saldırının ardından 11 gün boyunca Uday et-Tamimi'yi arama operasyonu düzenlemişti.
Sürekli olarak İsrail saldırıları ile karşı karşıya kalan Fetih Hareketi, Filistinlileri her türlü halk direnişini artırmaya çağırdı. Ayrıca İsrail işgali ve ev yıkımları da dahil olmak üzere Filistinlilere karşı politikalar karşısında direnişin artırılması gerektiğini belirtti.
Hareket tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Yıkımlar ve şehit ailelerine yapılan muameleler, işgal rejiminin temsil ettiği faşizmin özünü ifade ediyor. Filistin topraklarındaki evlerin yıkılması; halkımızın yerinden edilmesi, Filistinlilerin tarihsel varlığının ortadan kaldırılması için uygulamaya çalışılan yerinden etme planlarının bir parçasıdır.”
Filistin Dışişleri Bakanlığı, kapsamlı yerleşim planlarının barış sürecini yeniden hayata geçirme şansını engelleyeceği yönünde uluslararası topluma uyarıda bulunmuştu. İsrail hükümetinin durumu güç bir şiddet sarmalına soktuğunu vurgulamıştı.  
İsrail güvenlik kurumları, Ramazan Ayı yaklaşırken İsrail politikalarının olası bir gerilime yol açabileceği uyarısında bulunuyor. İsrailli yetkililer, Mescid-i Aksa'da olası gerilimi önlemek için Ürdün Krallığı ile koordinasyon seviyesinin yükseltildiğini belirtiyor. Ayrıca gerginliği azaltmak için ABD ile İsrail ve ABD ile Filistin arasında görüşmeler yapılıyor.
İsrail ve Ürdün, Ramazan Ayı’na Mescid-i Aksa ile ilgili büyük gerginliğin kaydedildiği geçen yıl yaşananların önüne geçmek amacıyla Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığından Tapınak Dağı Mescid-i Aksa muhafızlarının tamamının kullanılması yönünde anlaşmıştı. Ürdün böyle bir öneri ile gelmiş, İsrail de kabul etmişti.
Salı günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşen Kral 2. Abdullah, Mescid-i Aksa’daki tarihi ve yasal statükoya saygı duyulması ve önyargılı olunmaması gerektiğini vurgulamıştı. Barış sürecinde siyasi bir ufkun önünü açmak için sükunete uyulması ve şiddet eylemlerinin durdurulması gerektiğini dile getiren Kral Abdullah, barış şansını baltalayan her türlü önlemin durdurulması gerektiğini ifade etmişti.



Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
TT

Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Karayipler'deki ABD askeri operasyonlarını genişletme hazırlıkları gibi görünen bir hamleyle, Venezuela'ya giden ve gelen yaptırım uygulanan petrol tankerlerine "tam bir abluka" emri verdi ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro hükümetini terör örgütü ilan etmekle tehdit etti.

Trump, Venezuelalı yetkililerin "benzeri görülmemiş bir şok" yaşayacağını söylerken, Maduro liderliğindeki Venezuela "rejimini" "yabancı bir terör örgütü" olarak nitelendirdi.

ABD başkanının emrinin, özellikle Çin olmak üzere küresel pazarlara ulaşmak için yaklaşık 30 tankere bağımlı olan Venezuela petrol ihracatını sekteye uğratacağından şüphe yok.

Trump'ın kararı küresel endişeye yol açtı. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Venezuelalı mevkidaşı Iván Gil'e, Pekin'in Karayipler'deki "korkutma" ve "zorbalık" politikasına karşı olduğunu söyledi.

BM Genel Sekreteri António Guterres, hem Amerika Birleşik Devletleri'ni hem de Venezuela'yı gerilimi azaltmaya ve itidal göstermeye çağırdı.

Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum da Birleşmiş Milletler'i Venezuela'da "kan dökülmesini önlemeye" çağırdı.


Trump, Suriye'de öldürülen 3 Amerikalının naaşlarının ülkelerine getirilmesi törenine katıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
TT

Trump, Suriye'de öldürülen 3 Amerikalının naaşlarının ülkelerine getirilmesi törenine katıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Suriye'de hafta sonu DEAŞ mensubu olduğundan şüphelenilen bir saldırgan tarafından öldürülen iki ABD askeri ve bir sivil tercümanı anma törenine katıldı.

Trump, cenazelerin aileleriyle birlikte, Hava Kuvvetlerinin "yurtdışından Amerika Birleşik Devletleri'ne onurlu bir şekilde geri getirilmesi" olarak adlandırdığı tören için Delaware'deki Dover Hava Kuvvetleri Üssü'ne geldi. ABD ordusu, ABD ve Suriye birliklerinden oluşan bir konvoyu hedef alan saldırganın iki askerini ve bir sivil tercümanı öldürdüğünü açıkladı. Trump saldırıyı korkunç olarak nitelendirdi ve intikam yemini ederek, öldürülen üç kişiyi "büyük vatanseverler" olarak tanımladı. Saldırıda üç ABD askeri de yaralandı.


Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
TT

Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)

ABD ordusunun açıklamasına göre Amerika Birleşik Devletleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı bir gemiyi hedef alan yeni bir saldırı düzenleyerek "dört terörist uyuşturucu kaçakçısını" öldürdü.

Güney Komutanlığı gemiyle ilgili olarak şunları belirtti: “İstihbarat, geminin Doğu Pasifik'te bilinen bir uyuşturucu kaçakçılığı rotası üzerinde seyrettiğini ve uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarına karıştığını doğruladı.”

Açıklamada ayrıca, “Dört terörist uyuşturucu kaçakçısı öldürüldü ve hiçbir ABD askeri personeli yaralanmadı” denildi.

Başkan Donald Trump'ın yönetimi, aylardır Venezuela'ya deniz kuvvetleri takviyesi yaparak ve ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını iddia ettiği teknelere yönelik ölümcül saldırılar düzenleyerek artan bir baskı uyguluyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu saldırılarda (son saldırı dahil) en az 99 kişi hayatını kaybetti.