İsrail: Ben-Gvir provokasyonlarına devam edecek

Ben-Gvir, Mescid-i Aksa’ya girmeye devam edeceğini 2002’deki bir çatışma gibi Batı Şeria’nın bir kez daha işgal edileceğini söyledi

Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 30 Aralık’ta Kudüs’teki bir pazarı dolaşıyor (AFP)
Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 30 Aralık’ta Kudüs’teki bir pazarı dolaşıyor (AFP)
TT

İsrail: Ben-Gvir provokasyonlarına devam edecek

Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 30 Aralık’ta Kudüs’teki bir pazarı dolaşıyor (AFP)
Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 30 Aralık’ta Kudüs’teki bir pazarı dolaşıyor (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Amman’da Tapınak Tepesi’ne ilişkin bir değişiklik olmayacağına dair verdiği sözlere rağmen İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Netanyahu’nun Ürdün Kralı Abdullah’a bağlılığının onun Tapınak Tepesi’ni ziyaret etmesini engellemeyeceğini açıkladı.
Ben-Gvir, bir radyo kanalına yaptığı açıklamada, “Ürdün’e tüm saygımla birlikte, İsrail bağımsız bir devlettir. Tapınak Dağı’na (Mescid-i Aksa’nın Tevrat’taki ismi) gittim ve gitmeye devam edeceğim” dedi.
Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, Netanyahu’nun Ürdün’ü ziyaret etme amaçlarından birinin, İsrail’in Arap dostlarının korkularını yatıştırmak ve dizginlerin kendi elinde olduğuna ve durumun gerginliğe dönüşmesine izin vermeyeceğine dair güvence vermek olduğunu belirtti. Amman’dan döndükten sonra Netanyahu, Kral 2. Abdullah’a İsrail- Ürdün anlaşmasına bağlı olduğunu ve Tapınak Dağı’ndaki statükoya ve yasal statüye saygı duymaya bağlı olduğunu dile getirdiğini söyledi. Netanyahu ayrıca, “Bölge, komşularımızla barışa uzanacak birçok yapıcı ortak projenin ilerleyeceği uzun bir sükûnet dönemine hazır” dedi. Ancak bakanlığındaki uzmanların tahminlerine göre Ben- Gvir, gelecek dönmede İsrail’in güvenliğini tehdit eden büyük bir tehlikenin var olduğunu, bu nedenle gönüllülük ve profesyonelliğe dayalı bir ulusal muhafız oluşturmak için aceleci davrandığını vurguladı. 
Ben- Gvir, Polis Genel Müfettişi Yaakov Shabtai ile düzenlediği ortak basın toplantısında “Ofisimdeki uzmanlar, Ariel Şaron’un 2002’de gerçekleştirdiği ve Şaron’un güçleri tarafından kuşatılan Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat’ın ölümüne kadar birkaç ay boyunca süren ‘Surların Bekçileri 2’ savaşının senaryosu konusunda uyarıyor” dedi. Itamar Ben-Gvir, “Göreve geldiğimden beri birçok durum değerlendirmesi ve tartışmasında yer aldım. Bu oturumlar sırasında İsrail’in ulusal güvenliğini büyük bir tehlikenin tehdit ettiğini fark ettim. Bunların başında uzmanlarımızın çoğundan duyduğum, ‘Surların Bekçileri 2’ savaşının kapıda olduğuna dair bir senaryo var” ifadelerini kullandı. 
Ben-Gvir, polisi ve sınır muhafızlarını güçlendirme ve ‘senaryonun tekrarını önlemek için güçlü bir ulusal muhafız’ kurma planını ortaya koydu. Gözlemciler, bu planı ‘Batı Şeria’da Yahudi yerleşimcilerden oluşan, özgürce ve hesap vermeksizin faaliyet gösteren silahlı milisler oluşturma projesi’ olarak nitelendirdi. Ayrıca bunun, eylemlerini İsrail yasalarına göre meşru kılmak için şu anda Filistinlilere saldırılar düzenleyen yerleşimci milisleri kucaklama faaliyeti olduğunu dile getirdiler.
Öte yandan İsrail Genel Güvenlik Servisi (Şin Bet), güvenliğin bozulmasını önlemek için Batı Şeria’da geniş çaplı tutuklama operasyonlarına devam ettiğini açıkladı. Şin Bet, 25 Ocak’ta yaptığı açıklamada, güçlerinin Hamas aktivistlerinin Batı Şeria’dan genç erkekleri silahlı operasyonlar başlatmak için kullandığını tespit ettiğini belirtti. İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, “Genel Güvenlik Teşkilatı, İsrail ordusu ve polisinin istihbarat çabalarının ardından Gazze’deki Hamas aktivistlerinin Batı Şeria’daki genç Filistinlileri, çoğu durumda onların bilgisi dışında, operasyonları yürütmek için asistan olarak kullandıklarını ortaya çıkardı. Soruşturma kapsamında onlarca genç tutuklandı ve güvenlik servisi, olaya karışanların akrabaları olan 230 Filistinli işçinin Gazze’den çıkış izinlerini iptal etti” dedi. 
Şarku’l Avsat’ın Şin Bet’ten aktardığı açıklamada, bu faaliyetlerin Hamas’ın Batı Şeria’daki karargâhı tarafından Şalit anlaşması ile serbest bırakılan mahkumlarla işbirliği içinde yürütüldüğü ifade edildi. Açıklamada ayrıca, Gazze Şeridi’ndeki aktivistlerin gerçek kimliklerini gizledikleri ve ticari şirketler ve farklı kuruluşlar yoluyla Batı Şeria’daki Filistinli gençleri ticari ‘iş’ için işe aldıkları iddia edildi. Aktarılana göre bu gençler, operasyonları yürütmek üzere silah satın almak için para transfer etmek ve silah içeren paket ve kolileri taşımak gibi çok sayıda durumda silah taşıdıklarını veya operasyonlara katıldıklarının farkında değiller. Şin Bet ayrıca, bu elçilerin bazılarının Gazze’deki Hamas aktivistleriyle temas halinde olduğunu, bu ilişki aracılığıyla silah ticareti de dahil olmak üzere güvenlik suçları işlediklerini ve haklarında askeri mahkemede ciddi iddianameler açıldığını vurguladı.



Gazze'de yetersiz beslenme nedeniyle çocuk ölümleri 66'ya yükseldi

İsrail'in Gazze'deki ablukası ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden Ahmed Tuleyb (Filistin Medya Merkezi
İsrail'in Gazze'deki ablukası ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden Ahmed Tuleyb (Filistin Medya Merkezi
TT

Gazze'de yetersiz beslenme nedeniyle çocuk ölümleri 66'ya yükseldi

İsrail'in Gazze'deki ablukası ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden Ahmed Tuleyb (Filistin Medya Merkezi
İsrail'in Gazze'deki ablukası ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden Ahmed Tuleyb (Filistin Medya Merkezi

Gazze'deki hükümet basın bürosu bugün, İsrail'in sınır kapılarını kapatmaya ve bebek maması girişini engellemeye devam etmesi nedeniyle, Gazze'de yetersiz beslenmeden dolayı ölen çocukların sayısının 66'ya yükseldiğini açıkladı.

Büro, yaptığı açıklamada, İsrail'in bu davranışını “savaş suçu ve insanlığa karşı suç” olarak nitelendirerek, “İsrail işgalinin, uluslararası insani hukuk ve Cenevre Sözleşmeleri'ni açıkça ihlal ederek, sivilleri, özellikle de çocukları yok etmek için açlığı bir silah olarak kullandığını” ortaya koyduğunu belirtti.

 İsrail'in Gazze'yi bombalamaya devam etmesi ve yardımların kendilerine ulaşmasını engellemesi nedeniyle yetersiz beslenmeden ölen Filistinli çocukların aileleri, Han Yunus'taki Nasır Tıbbi Kompleksi'nin dışında (DPA)İsrail'in Gazze'yi bombalamaya devam etmesi ve yardımların kendilerine ulaşmasını engellemesi nedeniyle yetersiz beslenmeden ölen Filistinli çocukların aileleri, Han Yunus'taki Nasır Tıbbi Kompleksi'nin dışında (DPA)

Açıklama, uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler, Arap ve İslam ülkelerini İsrail'e baskı yapmaya ve geçişleri açarak gıda ve tıbbi yardımların girişine izin vermeye çağırdı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Ortadoğu Bölge Direktörü Hanan Balkhy bugün yaptığı açıklamada, WHO'nun Gazze ve Batı Şeria'daki sağlık krizinin derinleşmesinden büyük endişe duyduğunu belirterek, “Gazze'deki hastaneler yaralılarla dolup taşıyor, kan stokları azaldı ve laboratuvarlar tahrip edildi” ifadelerini kullandı.