Öğrencilerin ödevlerinde ChatGPT kullanmasını kontrol altına almak mümkün mü?

Brooklyn'deki bir okulun yakınında "ChatGPT" kullanıldığını algılayan bir cihaz (Fransız Haber Ajansı- AFP)
Brooklyn'deki bir okulun yakınında "ChatGPT" kullanıldığını algılayan bir cihaz (Fransız Haber Ajansı- AFP)
TT

Öğrencilerin ödevlerinde ChatGPT kullanmasını kontrol altına almak mümkün mü?

Brooklyn'deki bir okulun yakınında "ChatGPT" kullanıldığını algılayan bir cihaz (Fransız Haber Ajansı- AFP)
Brooklyn'deki bir okulun yakınında "ChatGPT" kullanıldığını algılayan bir cihaz (Fransız Haber Ajansı- AFP)

Öğrencilerin ev ödevleri için ChatGPT gibi yapay zekâ uygulamalarını kullanacaklarına dair endişeler arttıkça kâr amacı gütmeyen iki eğitim kuruluşu, öğretmenlerin, bu tür bir teknolojinin yardımıyla yapay zeka tarafından yazılan makaleleri keşfetmesine yardımcı olmak için ücretsiz bir sistem oluşturdu.
Şarku’l Avsat’ın Tribune Media’dan aktardığı habere göre, AI Writing Check adlı araç, Quill ve CommonLit kuruluşları tarafından geliştirildi. Araç geliştirilirken, ChatGPT ve ilgili sistemlerin çıktılarını algılamak için tasarlanmış açık kaynaklı bir yapay zeka modeli kullanıldı.
Yeni aracın, öğretmenlerin (veya herhangi birinin) metni kopyalayıp yapıştırmasına ve birkaç saniye içinde söz konusu çalışmanın ChatGPT tarafından yazılıp yazılmadığını belirlemesine yardımcı olabileceği bildiriliyor.
Söz konusu iki kurum, Al Writing Check adlı aracı geçen Aralık ayında geliştirmeye başladı. Konuyla ilgili yapılan çalışmalar, yapay zeka tarafından yazılan makalelerle ilgili öğretmenlerin endişelerinin arttığını gösteriyor. Bu sorunu çözmek için yakın zamanda GPTZero adlı bir uygulama da dahil olmak üzere başka araçlar da piyasaya sürüldü.
Commonlite CEO'su Michelle Brown, "Öğretmenlere derslerinde akademik bütünlüğü koruyabilmeleri için araçlar temin etmemiz gerekiyor" dedi. Öğrenci yapay zekadan destek alarak bir eğitim-öğretim yılını bitirmesine rağmen başkalarının gösterdiği çabayı aynı aşamada göstermezse kaçınılmaz olarak zarar görür. Yapay zekanın ürettiği akademik çalışmayla ilgili endişeler, aslında güvenilirlik ve dürüstlükle ilgili endişeler. Stanford Daily'de yakın zamanda yayınlanan bir makale, öğrencilerin bu aracı üniversitenin onur kurallarını ihlal edecek işler yapmak için nasıl yasa dışı bir şekilde kullandıklarını açıkladı.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük devlet okulu sistemine sahip olan New York şehri de dahil olmak üzere bazı okul bölgeleri (ilkokuldan liseye kadar), ChatGPT'nin okul cihazlarında ve ağlarında çalışmasını önlemek için adımlar attı. Bu adımlar, öğrencilerin bu uygulamaya ve başka yerlerdeki diğer uygulamalara erişmesini engelleyen araçlar sınırlı olmasına rağmen atıldı.
OpenAI tarafından tasarlanan bir yapay zeka aracı olan ChatGPT, öğrencilerden evde yapmaları istenen ödevler de dahil olmak üzere çok çeşitli soruları saniyeler içinde doğru bir şekilde cevaplayabilen bir uygulama.
Öte yandan "AI Writing Check" uygulaması mükemmel sonuçlar vermiyor. Bu aracı geliştiren iki kuruma göre, AI Writing Check ile incelenen yaklaşık 15.000 makalelik bir test grubuna göre uygulama, yüzde 80 ile 90 arasında bir doğruluğa sahip. Bu nedenle söz konusu iki kurum, öğretmenlerin, ödevin yapay zekadan alındığına kanaat getirmeden önce şüpheli çalışmaları öğrencilerin önceki ödevleriyle karşılaştırmak gibi ek adımlar atmaları gerektiğini vurguluyor.



Gençler ve sosyal medya

Şımartılmadan kaynaklanan sağlık ve davranış sorunları (Fotoğraf)
Şımartılmadan kaynaklanan sağlık ve davranış sorunları (Fotoğraf)
TT

Gençler ve sosyal medya

Şımartılmadan kaynaklanan sağlık ve davranış sorunları (Fotoğraf)
Şımartılmadan kaynaklanan sağlık ve davranış sorunları (Fotoğraf)

Sosyal medya kullanımı, özellikle gençler ve geç çocukluk dönemindeki çocuklar olmak üzere tüm aile üyeleri için bir tür günlük rutin haline geldi. Sanal da olsa sosyal ağların, gençleri psikolojik ve sosyal açıdan destekleyerek ve onları farklı yerlerdeki aile üyeleri ve sevdikleriyle bir araya getirerek duygusal farkındalıklarını geliştirmede önemli bir rol oynadığına şüphe yok.

Sosyal medya olgusunu ele alan çalışmaların çoğu esas olarak ergenler üzerindeki olumsuz etkisine odaklanmış olsa da, olumlu etkisi de yadsınamaz veya önemi küçümsenemez.

Sosyal iletişim

Bu alandaki en son çalışma bu yılın Ekim ayı başında Journal of Pediatrics'te yayımlandı ve Portekizli araştırmacılar tarafından Okul Çağındaki Çocuklarda Sağlık Davranışları üzerine yürütüldü. Bu araştırma 1998 yılından bu yana her 4 yılda bir Portekiz'de Dünya Sağlık Örgütü ile iş birliği içinde yürütülüyor. Çalışmada, sosyal medyanın -çeşitliliğine rağmen- kontrol edilebilen bir araçtan başka bir şey olmadığını ve iyi ya da sağlıklı veya yıkıcı bir şekilde kullanılmasının, internetin ortaya çıkmasından önce meydana gelen herhangi bir gelişme gibi korkunç sonuçlara yol açtığı açıklandı.

Olumsuz etkilerden duyulan korku - her ne kadar tamamen anlaşılabilir ve haklı olsa da- abartılı olabilir ve çocuklar ve ergenler için bir tür gözdağı yaratarak onları bu uygulamalarla başa çıkmaya psikolojik olarak hazır hale getirir.

Araştırmacılar çalışmayı yaşları 11 ile 13 ve 15 ile 18 arasında değişen 7 bin 643 ortaokul ve lise öğrencisi üzerinde gerçekleştirdi. Katılımcı öğrenciler, sosyal medyayı takip etme ile ilgili anket sonuçlarına dayanarak, 3 ana gruba ayrıldılar: birincisi en az takip edilen ve bu araçlara bağımlı olan, ikincisi orta düzeyde kullanım grubu ve üçüncüsü aşırı kullanım ve yüksek bağımlılık grubu.

Öğrencilere kaç saat ve ne kalitede uyudukları, sürekli uyumakta zorlanıp zorlanmadıkları, ayrıca günlük olarak ne oranda ve ne kadar süre egzersiz yaptıkları, beslenme alışkanlıkları, gencin yalnız mı yoksa başkalarıyla mı birlikte olduğu, aile üyeleri ve arkadaşlarıyla tartışmaya girip girmediği soruldu.

Gerginlik ve endişe duyguları ve öfke durumunda sözlü veya fiili şiddet uygulama olasılıkları da sorulan diğer sorular arasında yer aldı.

Sağlık ve davranışsal yönler

Sonuçlar, sosyal medyaya yoğun bir şekilde güvenen ve onu takip etmek için daha fazla zaman harcayan gençlerin uyumakta zorluk çektiğini, başkalarıyla iletişim kurmakta sorun yaşadığını, aile ve arkadaşlarıyla uyumsuzluk yaşadığını, sıklıkla şiddet içeren davranışlarda bulunduğunu ve çoğunun kötü ilişkilere sahip olduğunu gösterdi. Okuldaki öğretmenlerle ve gerçek toplantılardan çok çevrimiçi arkadaşlarla vakit geçirmeyi tercih ettikleri görüldü.

Erkeklerin aksine sosyal medyaya en çok bağımlı olanlar ise kızlardı. Daha büyük yaş grubundaki gençler de sosyal medyada çocuklardan daha fazla zaman geçiriyor; sigara, alkol ve yasaklı ilaç kullanımı gibi kendine zarar verme davranışlarına daha yatkın oluyorlardı.

Öte yandan, sosyal medyaya en az bağımlı olan gençlerin psikolojik durumlarının daha iyi olduğu, aileleri ve arkadaşlarıyla güçlü ve canlı ilişkiler kurdukları, uykusuzluk çekmedikleri ve organik sağlıklarının iyi olmasının yanı sıra öfke ve gerginlik gibi olumsuz duyguları daha iyi kontrol edebildikleri görüldü. Düzenli olarak daha uzun süre fiziksel aktivite yapmışlar, öğretmenleriyle iyi ilişkiler kurmuşlar ve çeşitli web sitelerini takip ederek vakit geçirmekten keyif almışlardı.

Çalışma, sosyal medyanın ergenleri etkileme derecesinde rol oynayan, başkalarına açık olmayı ve onlarla zorbalık ya da önyargı olmadan ilgilenmeyi teşvik eden çevre gibi dış faktörlerin yanı sıra ebeveynlerden ve akranlardan alınan psikolojik destek de dahil olmak üzere birçok faktör olduğunu doğruladı. İster okul arkadaşları ister aile üyeleri olsun. Çocuğun cinsiyeti, fiziksel aktivite oranı, psikolojik durumu ve maruz kaldığı baskılar gibi bireysel farklılıkların yanı sıra organik sağlığı, belirgin fiziksel kusurları ve ailenin mali ve sosyal düzeyi gibi her gence özgü faktörler de bulunuyor.

Çalışma, sosyal medyanın genç üzerindeki etkisini belirleyen şeyin kullanım yöntemi olduğunu, yani bu platformlarda geçirilen süreyi ve bununla uğraşmanın ne ölçüde bağımlılık yapıcı bir davranış olarak kabul edilebileceğini yalnızca bir eğlence ve insan iletişimi aracı olduğunu gösterdi. Ayrıca bu araçların çocuğun gerçek hayatını etkilediği yani onu çevreleyen toplumdan tamamen izole ettiği, başkalarıyla etkileşime girmeyi zorlaştırdığı ve gerçek arkadaş eksikliğini meydana getirdiği belirtildi.

Çalışma, gençlere psikolojik ve zihinsel sağlıklarını korumak için çeşitli sosyal medya mecralarını takip etmek ile diğer eğlence faaliyetleri arasında bir denge kurmaları ve gerçek ilişkilere alternatif olarak sanal ilişkilere güvenmemeleri gerektiği tavsiyesinde bulundu. Araştırmacılar, sosyal medya kullanımının, aile üyeleri, öğretmenler ve arkadaşlarla olumlu ilişkiler gibi belirli korunma araçlarının eşlik etmesi halinde sağlıklı bir davranış olabileceğini doğruladı. Çalışma, ebeveynlere gencin psikolojik sağlığını korumak için gence psikolojik destek sağlamalarını, çocuklarıyla yeterince zaman geçirmelerini, onları takip etmelerini ve mümkün olduğunca birlikte yemek yemelerini tavsiye etti.

Dr. Hani Remzi Avd (Danışman çocuk doktoru)