İsrail harekete geçti, İsveç'te Tevrat yakma eylemi için yapılan başvuru geri çekildi

İsrailli yetkililer, "aşırılıkçı Müslüman grubun" eylemini kendilerinin engellediklerini savundu

İstanbul'daki İsveç Konsolosluğu önünde toplanan göstericiler, Kur'an yakma eylemine tepki olarak İsveç bayrağını ateşe vermişti (Reuters)
İstanbul'daki İsveç Konsolosluğu önünde toplanan göstericiler, Kur'an yakma eylemine tepki olarak İsveç bayrağını ateşe vermişti (Reuters)
TT

İsrail harekete geçti, İsveç'te Tevrat yakma eylemi için yapılan başvuru geri çekildi

İstanbul'daki İsveç Konsolosluğu önünde toplanan göstericiler, Kur'an yakma eylemine tepki olarak İsveç bayrağını ateşe vermişti (Reuters)
İstanbul'daki İsveç Konsolosluğu önünde toplanan göstericiler, Kur'an yakma eylemine tepki olarak İsveç bayrağını ateşe vermişti (Reuters)

İsveç'te Tevrat yakmak isteyen bir kişi, İsrail'in müdahalesinin ardından eyleminden vazgeçti.
İsrail medyasındaki haberlere göre kimliği açıklanmayan İsveç yurttaşı Mısırlı bir yazar, perşembe günü başkent Stokholm'deki İsrail Büyükelçiliği önünde Tevrat parşömeni yakarak protesto düzenlemek için izin talebinde bulundu.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Havat, İsveç Dışişleri Bakanlığı ve Stokholm polisiyle gösterinin engellenmesi için görüşerek protestoyu durdurduklarını ifade etti.
Havat, açıklamasında "Bu gösteriyi düzenleyecek kişi, polise gönderdiği izin talebini geri çekti" dedi.
Ayrıca haberlerde İsveçli yetkililerin, ilk etapta İsrail Dışişleri Bakanlığı'na ifade özgürlüğü kapsamında eyleme izin verileceğini söylediği bilgisi de paylaşıldı.
İsrail'in İsveç Büyükelçisi Ziv Nevo Kulman ise Twitter'dan yaptığı paylaşımda, protestoyu organize edenlerin "aşırılıkçı bir Müslüman grup" olduğunu öne sürdü.
Kulman, eylem başvurusuyla her yıl 27 Ocak'ta düzenlenen Uluslararası Holokost'u Anma Günü'nün üst üste gelmesine de dikkat çekti.

"Irkçıların ve aşırılıkçıların, ister Kur'an ister Kitab-ı Mukaddes olsun, kutsal metinleri yakıp dini azınlıklara karşı nefret yaymak için demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü istismar etmelerine izin verildiğinde, biz de net bir mesaj göndermeliyiz."
İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise perşembe günkü açıklamasında, Tevrat yakma protestosu için izin talebine dair şunları söylemişti:
"Bu çok çirkin bir hareket. İfade özgürlüğüyle çirkin bir eylem arasında fark var. Torah parşömeni yaktıkları yerde insanları da yaktılar. İsveç hükümetini bu şoke edici olayı önlemek için müdahale etmeye çağırıyorum. Konuyla ilgili BM'deki İsveç Büyükelçiliği'yle temasa geçeceğim."
Söz konusu gelişme, Danimarkalı radikal sağcı Sıkı Yön Partisi'nin lideri Rasmus Paludan'ın Türkiye'nin Stokholm Büyükelçiliği önünde 21 Ocak'ta Kur'an yakmasının ardından geldi.
Olaya başta Türkiye olmak üzere birçok Müslüman ülke tepki gösterirken, Batılı ülkelerden de eleştiriler yapılmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, İsveç'in ifade özgürlüğünü savunma tutumuna destek verirken, "Kutsal kitapları yakmak saygısızca bir hareket" diyerek protestoyu eleştirmişti.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christian Wagner ise gösteri için "Eylemi kınıyoruz. Saygısızcaydı. Son derece yakışıksızdı" demişti. Wagner, gösteri yapma ve ifade özgürlüğü gibi dinle inanç özgürlüğünün de insan hakkı olarak korunması gerektiğini ifade etmişti.

Independent Türkçe, Jewish Press, The Yeshiva World, AA



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.