Azerbaycan Büyükelçiliğine düzenlenen saldırının ardından Tahran Emniyet Müdürü görevden alındı

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine düzenlenen silahlı saldırının ardından bir araya geldi

Azerbaycan Büyükelçiliği (AA)
Azerbaycan Büyükelçiliği (AA)
TT

Azerbaycan Büyükelçiliğine düzenlenen saldırının ardından Tahran Emniyet Müdürü görevden alındı

Azerbaycan Büyükelçiliği (AA)
Azerbaycan Büyükelçiliği (AA)

İran'da Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine düzenlenen silahlı saldırının ardından Tahran Emniyet Müdürü Hüseyin Rahimi'nin görevden alındığı bildirildi.
İran'ın yarı resmi Tesnim Haber Ajansına göre, Tahran Emniyet Müdürü Rahimi, Emniyet Genel Müdürü Ahmed Rıza Radan tarafından görevden alındı.
Tahran Emniyet Müdürlüğüne Elburz Emniyet Müdürü Abbas Ali Muhammediyan getirilirken Rahimi de Ekonomik Güvenlik Polisi Başkanı olarak atandı.
Öte yandan İran resmi ajansı IRNA, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi'nin Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine düzenlenen silahlı saldırıyı değerlendirmek için görüştüğünü duyurdu.

Ne olmuştu?
Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine sabah saatlerinde düzenlenen silahlı saldırıda büyükelçiliğin güvenlik amirinin hayatını kaybettiği ve iki güvenlik görevlisinin yaralandığı bildirilmişti.
Tahran Emniyet Müdürü Hüseyin Rahimi, saldırganın olaydan sonra yakalandığını ve ilk incelemelere göre saldırının "şahsi ve ailevi sorunlar nedeniyle" düzenlendiğini açıklamıştı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı da saldırıyı kınamış ve Tahran Büyükelçiliğinin tahliye edileceğini duyurmuştu.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, saldırıyı terör eylemi şeklinde niteleyerek, "Bu terör eyleminin bir an önce soruşturulmasını ve teröristlerin cezalandırılmasını talep ediyoruz. Diplomatik misyonlara terör saldırısı kabul edilemez." ifadelerini kullanmıştı.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.