Suriye: Rejim bölgelerinde derin yoksulluk artıyor

İkinci el kıyafet pazarı, Suriye’nin güneyinde toplumun tüm kesimleri için uğrak yeri haline geldi

Şam’da ikinci el giyim pazarı (Şarku’l Avsat)
Şam’da ikinci el giyim pazarı (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye: Rejim bölgelerinde derin yoksulluk artıyor

Şam’da ikinci el giyim pazarı (Şarku’l Avsat)
Şam’da ikinci el giyim pazarı (Şarku’l Avsat)

Yerel olarak ‘el-Bale’ olarak bilinen ikinci el kıyafet satışındaki hareketlenen ticaret, Suriye genelinde, özellikle güney bölgelerde giderek gelişiyor. Yaklaşık 5 yıl önce, Dera ve Suveyda şehir merkezine dağılmış bölgede sadece birkaç dükkan varken, şimdi bölgenin tüm kırsal bölgelerine ve şehirlerine yayıldı ve birçok kişinin kendisi ve çocuğu için gittiği bir destinasyon haline geldi.
Şam’daki ikinci el kıyafet satıcılarından biri olan Hüsam, Şarku’l Avsat’a, ikinci el kıyafet pazarlarının çok rağbet gördüğünü söylerken “Suriye lirasının yabancı para birimlerine karşı keskin düşüşünden etkilenen yeni giysi fiyatlarındaki artış nedeniyle ikinci el kıyafet satışları daha aktif hale geldi. Yüksek fiyatlar Suriye’de hayatın her alanında etkili olduktan sonra, zor yaşam koşulları gölgesinde, önceliklerin yiyecek-içecek alınması ve çocukların eğitim masraflarının karşılanmasına indirgenmesi ile ikinci el giysiler pek çok kişi için makul hale geldi. Tezgahlardaki giysi yığınlarını karıştıran insan kalabalığı, ekonomik durumun dalgalanması ile insanların ne kadar kötü şartlara ulaştığını düşündürüyor” ifadelerine de yer verdi.
Dera kırsalında ikinci el giyim mağazasının sahibi olan Hammam ise, “Ekonomik değişimler ve yüksek fiyatlar ile insanların tüketim şekilleri değişti. Çoğu artık ikinci el giyse dükkanlarına gidiyor ve dış görünüşlerine pek önem vermiyor, öncelikleri en önemli ihtiyaçlarını almak için tasarruf yapmak oldu. İnsanlar açlığın eşiğinde yaşıyor ve buradaki ikinci el giysi fiyatları toplumun çoğu kesimi için kabul edilebilir ve makul bir seçenek oluyor” ifadelerini kullandı. Hammam ayrıca “Artık, 3 yıl önce olduğu gibi sadece en fakir kesimlere satış yapmıyoruz. Bugün toplumun her kesimi ikinci el dükkanlarına giriyor ve bu caddede beş ikinci el dükkanı var. Mevsimlerde ve bayramlarda kalabalık çok oluyor. Bu, Suriye’nin güneyindeki tüm bölgelerdeki ikinci el kıyafet pazarının hızlı bir büyümeye tanık olduğunun ve neredeyse toplumun yüzde 70’ine varan şekilde büyük bir kesimi kazandığını kanılıyor” ifadelerine de yer verdi.
Devlet sektöründe çalışan, ikinci el giysi dükkanlarında gezinen, Dera şehrinden 47 yaşındaki Said “Kışın okula gitmek için kalın giysilere ihtiyacı olan 5 çocuğum var. Onlara ve aylık 94 bin Suriye lirasından oluşan gelirime uygun olanı bulmak için ikinci el giysi pazarına geldim. Yeni kışlık kabanın orta kalite ve yerel endüstri ise fiyatı 50 bin lirayı aşıyor” dedi.
Said “Sadece iki yıl önce durum daha iyiydi ama yaklaşık bir yıl önce başlayan fiyat artışı ile yeni kıyafetlerin fiyatları çılgınca yükseldi. Orta kalite yeni pantolonun fiyatı 35 bin Suriye lirasına, kışlık sentetik yünden dokunmuş kazak fiyatı 25 bin liraya ulaştı. Çocuklarıma yeni giysiler almak istesem, maaşım çocuklarından birini giydirmeye bile yetmez. Bu fiyatlar, diğer insanlarla birlikte beni de daha ucuz olan alternatifleri düşünmeye yönlendirdi” dedi. İkinci el giysi pazarında iyi bir pantolonun fiyatı 15 bin Suriye lirası veya altına, kaliteli bir kışlık mont 30 ila 50 bin lira arasında ve bir kazak ise kalitesine bağlı olarak 10 ila 20 bin Suriye liraya satılıyor.
Dera’nın doğu kırsalında yaşayan 50 yaşında ev hanımı Suat şunları söyledi:
“Ebeveynlerin aile yönetimindeki zorlukları, çılgınca yüksek fiyatlar sebebiyle iyice arttı. Zira dolar ve döviz kuru fiyatların belirlenmesinde etkili oluyor. Ben çocuklarım ikinci el kıyafet pazarlarından kıyafet alıyorum. Artık kimse yüksek kaliteyi veya markayı düşünmüyor. Çünkü makul bir çözümle karşı karşıyayız ve şu anda tek düşündüğümüz insanlara değil çocuklarımıza uyan kıyafetleri seçmek.”
Dera’da yeni giysiler satan bir mağaza sahibi olan 52 yaşındaki Raad’a göre, geçtiğimiz iki yılda mağazalarının üç şubesini kapattığını, şubelerindeki 20 çalışanının satın alma gücünün düşmesinin ardından işten çıkarıldığını ve Dera’daki ana şubeyi elinde tuttuğunu ve oğlunun tek başına dükkanın işlerini yürüttüğünü belirtti.
İkinci el giysi pazarının yeni giyim pazarı üzerindeki etkisi sorulduğunda, Raad şunları söyledi:
“Asıl etki, ülkenin ekonomik durumundan ve özellikle akaryakıtın yüksek fiyatı ve piyasalardaki kıtlığından sonra hayatın her alanına hakim olan yüksek fiyatlardan kaynaklanıyor. Bir litre benzinin fiyatı 12 bin Suriye lirasına, motorinin fiyatı 6 bin Suriye lirasına ulaşırken malların taşınması ve fabrikalarda üretilmesinin maliyeti üçe katladı. Bu çöküşe, Suriye lirasının yabancı para birimleri karşısındaki düşüş de eklendi. Ticaret, karaborsa kuruna göre dolar üzerinde dayanıyor. Bir satış yaptığımızda Suriye lirası kuru üzerinden hesapladıktan sonra dolar değerine dayalı olarak satıyoruz. İkinci el giyim pazarı, hazır giyim mağazalarına alternatif haline geldi.”



Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
TT

Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)

Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye’nin Suveyda şehrinden Dürzi kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın yaklaşık 10 kişiye yönelik tutuklama operasyonunun, Suriyeli Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin politikalarına ve projelerine karşı ‘darbe’ girişiminde bulunmak amacıyla ve ‘paralel bir akım’ oluşturmaya çalıştığı suçlaması çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıkladılar. Kaynaklar, Suveyda’da ‘çatışma’ çıkmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.

Kimliklerinin açıklanmamasını tercih eden yerel kaynaklar, ‘Ulusal Muhafızlar’ın, şehirde gerginliğin yüksek ve güvenlik önlemlerinin yoğun olduğu bir ortamda cumartesi günü geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlattığını’ söylediler.

Tutuklananlar arasında din adamı Şeyh Raid el-Mutni, Asım Ebu Fahr, Gandi Ebu Fahr ve Zeydan ailesinin bazı fertleri de vardı. Kaynaklar, Zeydan ailesinin Dürzi lider Leys el-Belus’un amcaları olduğunu belirtirken, Mutni ve Ebu Fahr ailelerinin kalabalık Dürzi aileler olduklarını ve ‘bu tutuklamaların Dürzi-Dürzi iç savaşının patlak vermesine yol açabileceğinden korkulduğunu aktardılar.


Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
TT

Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)

İşgalci İsrail ordusu, Tubas’tan güçlerini çekmesine rağmen dün Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde saldırılarına devam etti ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsurun öldürüldüğünü duyurdu.

Batı Şeria'nın Salfit, Beytullahim, El Halil, Nablus ve Ramallah şehirlerinde çok sayıda Filistinliyi gözaltına alan işgalci İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nda 24 evi yıkmaya başladı. Cenin'in Barta’a beldesinde beş Filistinliden oluşan bir hücrenin üyelerini gözaltına aldığını duyuran İsrail ordusu, bu kişilerin yakında bir eylem hazırlığında olduğunu iddia etti.

İşgalci İsrail ordusu, Genel Güvenlik Servisi (Şabak) ve İsrail polisi tarafından yapılan ortak açıklamada, Yamam Özel Birimi’nin Menaşi Tugayı’ndan gelen ve Şabak'ın yönettiği güçlerin desteğiyle dün akşam Barta'a beldesinde bir operasyon düzenlediği ve ‘yakın gelecekte’ eylem hazırlığındaki bir hücrenin üyelerini tutukladığı belirtildi. Ancak eylemin niteliği veya hangi aşamada olduğu hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi.

İşgalci İsrail ordusu geçtiğimiz hafta sonu Batı Şeria'nın kuzeyinde bir operasyon başlattı. Bu operasyon kapsamında Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas vilayetindeki Tamun ve el-Fara’a’da yüzlerce ‘hedefe’ baskın düzenlendi. İşgalci İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ‘İsrail vatandaşlarına yönelik her türlü tehdidi’ önlemek ve engellemek için ‘önleyici tedbirler almaya devam edileceği’ belirtildi.

rft56y
Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ın Batı Şeria'nın Cenin kentinde öldürülmeden önce İsrailli askerlerin önünde ellerini kaldırdıklarını gösteren bir video görüntüsü (AFP)

İşgalci İsrail ordusu, operasyon sırasında Arap ve uluslararası kamuoyunun kınamasına neden olan bir hareketle, soğukkanlılıkla infaz edilen Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinliyi öldürdü. Bu arada İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sınır Polisi'nin gizli biriminin komutanını, biriminin üyeleri Cenin şehrinde Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ı infaz ettikten sonra albay rütbesine terfi ettirmeye karar verdi.

Abdullah Hamad

İşgalci İsrail ordusu Batı Şeria'daki saldırılarına devam ederken dün geçtiğimiz ekim ayında varılan ateşkes anlaşması kapsamında geri çekildiği Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsuru öldürdüğünü duyurdu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre bahsi geçen dört kişi bir yeraltı tünelinden çıktı.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre öldürülenler arasında Hamas'ın Doğu Refah Taburu Komutanı ve yardımcısı da bulunuyordu.

Hamas’tan kaynaklar daha sonra, Hamas lideri ve müzakere heyetinin üyesi Gazi Hamad'ın oğlu Abdullah Hamad'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta öldürüldüğünü doğruladı.

Muhammed Hamad, kardeşi Abdullah'ın Refah tünellerinde ‘etrafı sarıldığını ve İsrail askerleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğünü söyledi.

Tünellerde mahsur kalanlar

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre bu gelişmeler, Refah’taki tünellerde mahsur kalanların akıbeti konusunda müzakerelerin sürdüğünü belirten çeşitli kaynakların açıklamalarına eşlik etti.

Refah sorunu, cesetler meselesi ile birlikte ikinci aşamaya geçişi geciktiriyor.

frgt
Pazar günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta bir çadırın önünde bir mülteci yemek hazırlıyor (EPA)

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari, İsrail'in iki rehinenin cesetlerinin halen Filistin topraklarında tutulduğunu bahane ederek Gazze'deki ateşkes planının ikinci aşamasına geçişi geciktirmemesi gerektiğini söyledi.

Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının şu an, birinci aşamadan ikinci aşamaya geçerek Gazze Şeridi'ndeki savaş durumunu kapsamlı bir şekilde sona erdirecek sürdürülebilir bir barışa ulaşma çabasında olduğunu söyledi.

Öte yandan pazar günü Gazze Şeridi’ndeki belediyeler, İsrail'in Gazze’deki hayati tesislerin çalışması için yeterli miktarda dizel yakıtın girişini engellemesi üzerine, hızla kötüleşen yakıt krizi nedeniyle temel hizmetlerin yakında çökebileceği uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi Belediyeler Birliği, Han Yunus Belediye Başkanı Alaa el-Bata'nın basın toplantısında okuduğu açıklamada, ateşkesin başlamasından bu yana 50 gün içinde gelen yakıtın, yolları açmak, enkazları kaldırmak ve yerinden edilmiş kişilerin hareketliliğini kolaylaştırmak amacıyla sadece beş günlük çalışma için yeterli olduğunu belirtti.

Bata, “Krizin devam etmesi, halkın hayatını tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.


Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
TT

Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)

Papa 14. Leo dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasında on yıllardır süren çatışmanın tek çözümünün bir Filistin devletinin kurulmasını içermesi gerektiğini belirterek, Vatikan'ın bu konudaki tutumunu teyit etti.

Vatikan'ın ilk Amerikalı Papa'sı Leo, Türkiye'den Lübnan'a gitmek üzere bindiği uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu çözümü hâlâ kabul etmediğini hepimiz biliyoruz, ancak bunu tek çözüm olarak görüyoruz" dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Papa İtalyanca olarak yaptığı konuşmada, "Biz de İsrail'in dostuyuz ve iki taraf arasında arabulucu bir ses olarak, herkes için adaleti sağlayacak bir çözüme yaklaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, en yakın müttefiki olan ABD'nin Filistin bağımsızlığını desteklediğini belirtmesine rağmen, Filistin devletine karşı olduğunu yineledi.

Papa, sekiz dakikalık kısa basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada,perşembe günü başlayıp pazar gününe kadar devam eden Türkiye ziyaretine odaklandı. Papa, mayıs ayında Katolik Kilisesi lideri olarak seçilmesinden bu yana ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirdi.

Papa, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya çatışmasını görüştüğünü belirterek, Türkiye'nin her iki savaşın da sona ermesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Papa Leo Türkiye ziyareti sırasında, dünyadaki olağanüstü sayıdaki kanlı çatışma nedeniyle insanlığın geleceğinin tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulundu ve din adına işlenen şiddet eylemlerini kınadı.

Gazze'deki İsrail ordusuna eleştiri

Genellikle temkinli ve diplomatik bir dil kullanmayı tercih eden Papa Leo, bu yılın başlarında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatına yönelik eleştirilerini artırdı.

Türkiye, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen, aynı zamanda dünyadaki 260 milyon Ortodoks Hristiyan'ın ruhani lideri Patrik Bartholomeos'a da ev sahipliği yapıyor.

Papa, Türkiye'yi dinsel birlikteliğin bir örneği olarak övdü. Papa Leo, yarına kadar Lübnan'ı ziyaretini sürdürecek ve ardından Roma'ya dönecek.

Papa Leo, "Farklı inançlara sahip insanlar barış içinde yaşayabilir... Sanırım bu, hepimizin dünya çapında dört gözle beklediği bir örnek" ifadelerini kullandı.