Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: İnsanlık düşmanına müsaade eden Danimarka yöneticilerini kınıyorum

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Allah'ın laneti onun üzerine olsun ve aynı zamanda bu meczuba, bu insanlık düşmanına müsaade eden Danimarka devletinin yöneticilerini de kınıyorum, lanetliyorum." dedi.

AA
AA
TT

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: İnsanlık düşmanına müsaade eden Danimarka yöneticilerini kınıyorum

AA
AA

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakmasına ilişkin, "Allah'ın laneti onun üzerine olsun ve aynı zamanda bu meczuba, bu insanlık düşmanına müsaade eden Danimarka devletinin yöneticilerini de kınıyorum, lanetliyorum." dedi.
Erbaş, Tokat'ın Karşıyaka Merkez Cami Konferans Salonu'nda gençlerle yaptığı toplantıda, Paludan'ın Danimarka'da bir caminin karşısında polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmasına tepki gösterdi.
Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırıyı kınayan Erbaş, şöyle konuştu:
"Geçen hafta bir meczubun, bir ırkçı, sadece Kur'an düşmanı değil, aynı zamanda insanlık düşmanı bir Danimarkalının, bugün de biraz önce Danimarka'da yine yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yapmış olduğu saldırıyı kınayarak başlamak istiyorum. Allah'ın laneti onun üzerine olsun ve aynı zamanda bu meczuba, bu insanlık düşmanına müsaade eden Danimarka devletinin yöneticilerini de buradan kınıyorum, lanetliyorum. Çünkü biz biliyoruz ki insan haklarına aykırı hareket ediyorlar."
İnsanların manevi değerlerine saldırmanın özgürlük olmadığını vurgulayan Erbaş, "Özgürlük insan haklarını korumaktır. 2 milyara yakın mensubu bulunan bir hak dinin, İslam dininin, 2 milyar insanın canından aziz bildiği Kur'an-ı Kerim'ine saldırmak insan haklarını katletmektir. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum. Kur'an-ı Kerim, 1400 yıldır böyle saldırılara yüzlerce kez uğradı ama her zaman Kur'an'a olan sevgi, Kur'an'a olan hürmet, saygı büyüyerek, artarak devam etti." ifadelerini kullandı.
"Bir meczubun saldırısı yüzünden zannetmesinler ki Müslümanlar ya da insanlar Kur'an'a olan bağlığını azaltacak." diyen Erbaş, şöyle devam etti:
"Tam tersi daha da artarak devam edecek inşallah. Çünkü biz biliyoruz ki Cenabı Hak, Kur'an-ı Kerim'i bütün insanların karanlıklardan aydınlığa çıkarılması için gönderildiğini bizlere öğretiyor Kur'an-ı Kerim'de. 'Ey Habibim Kur'an'ı sana insanları karanlıktan aydınlığa çıkarasın diye gönderdik.' buyuruyor Rabbimiz. Biz de kıyamete kadar gelecek Müslümanlar olarak bütün insanları Kur'an'a davete devam edeceğiz. Ve diyoruz ki, ey insanlar Kur'an'a gelin, ey insanlar Kur'an'ı tanıyın, Kur'an'ı anlamaya çalışın, Kur'an'ı tanırsanız, Kur'an'ı anlarsanız sizin kurtuluşunuza da katkı sağlayacaktır, bu tanıma mücadeleniz."



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.