Polonya, Ukrayna’ya 60 tank göndermeyi planlıyor

Varşova, Putin’i Holokost yıldönümünde yeni kamplar inşa etmekle suçladı

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki (EPA)
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki (EPA)
TT

Polonya, Ukrayna’ya 60 tank göndermeyi planlıyor

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki (EPA)
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki (EPA)

Polonya, Ukrayna’ya 14 adet Alman yapımı Leopard 2 tankı ve 30 adet BT-91 tankıyla birlikte yaklaşık 60 tank gönderecek. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise yaptığı açıklamada bu kararı memnuniyetle karşıladı.
Zelenskiy Twitter üzerinden, “Ukrayna’ya, 14 adet Alman yapımı Leopard 2 tankıyla ve 30 adet BT-91 tankıyla birlikte yaklaşık 60 tank tedarik etme konusundaki önemli kararlar için Polonya’ya teşekkür ediyorum” dedi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Polonya’nın bu kararı, Almanya ve ABD’nin Kiev’e tank gönderme niyetlerini açıklamasından iki gün sonra geldi.
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Perşembe günü Kanada CTV haber kanalına verdiği röportajda Varşova’nın, 30’u BT-91 tankı olmak üzere 60 adet modern tank göndermeye hazır olduğunu söyledi. Diğer 30 tankın modelini belirtmeyen Morawiecki, ülkesinin stoklarından 14 adet Leopard 2 tankı göndereceğini belirtti.
Belçika hükümeti Cuma günü yaptığı açıklamada, sivil yardım, füze, makineli tüfek, mühimmat ve zırhlı araç temini için Ukrayna’ya yeni fon tahsis edildiğini duyurdu. Ancak, Zelenskiy’nin talep ettiği gibi Kiev’e tank tedarik edemeyecek.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, “Toplam yardımımız 86 milyon euro, 69 milyonu insani yardım, buna kurtarma ve yeniden yapılanma için 10,6 milyon daha ekleniyor” dedi.
Buna paralel olarak Morawiecki, Cuma günü Holokost’un yıldönümünde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşta yeni kamplar inşa etmekle suçladı.
Morawiecki, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, “Alman Nazi ölüm kampı Auschwitz-Birkenau’nun kurtuluşunun yıldönümünde, Putin’in Doğu’da yeni kamplar inşa ettiğini hatırlatmak isterim. Ukrayna’ya dayanışma ve sürekli destek, tarihin tekrarlanmamasını sağlamanın etkili yollarıdır” dedi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.