ABD'li general tarih vererek birliklerine hazırlık çağrısı yaptı: 'Çin'le savaşabiliriz'

"İçgüdülerim bana iki yıl içinde savaşacağımızı söylüyor”

Çin Devlet Başkanı Cinping, geçtiğimiz Kasım ayında Endonezya'da düzenlenen G20 zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede (AP)
Çin Devlet Başkanı Cinping, geçtiğimiz Kasım ayında Endonezya'da düzenlenen G20 zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede (AP)
TT

ABD'li general tarih vererek birliklerine hazırlık çağrısı yaptı: 'Çin'le savaşabiliriz'

Çin Devlet Başkanı Cinping, geçtiğimiz Kasım ayında Endonezya'da düzenlenen G20 zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede (AP)
Çin Devlet Başkanı Cinping, geçtiğimiz Kasım ayında Endonezya'da düzenlenen G20 zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede (AP)

ABD Hava Kuvvetleri'nin önde gelen generallerinden Mike Minihan, emrindeki askerlere Çin'le yakın zamanda savaşa girebileceklerini söyledi.
Havadan İntikal Komutanlığı'nın başındaki Minihan, birliklere dün gönderdiği ve NBC News'in ele geçirdiği bildiride Washington ve Pekin'in Tayvan yüzünden iki sene sonra savaşabileceğini savundu.
"Umarım yanılıyorumdur. İçgüdülerim bana 2025'te savaşacağımızı söylüyor" diyen General, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Çin Komünist Partisi Genel Sekreterliği'ne ekimde üçüncü kez seçildiğini hatırlattı:
"Savaş konseyini kurdu."
Minihan, ABD'de 2024'te yapılacak başkanlık seçimlerinin ülkenin dikkatini dağıtacağını ve Çin lideri Şi'nin bundan yararlanıp 2025'te harekete geçebileceğini ileri sürdü.
56 yaşındaki General, birliklerine çağrı yaparak eğitimlerde daha agresif olunmasını da istedi.
ABD Hava Kuvvetleri Sözcüsü Hope Cronin bildiriyi doğruladı. Cronin, Minihan'ın emrinin ABD'nin caydırıcılık çabalarının başarısız olması halinde yaşanması muhtemel çatışmalara hazırlanmak için yapılan geçen yılki çalışmalara dayandığını belirtti.
ABD Savunma Bakanlığı'ndan adı açıklanmayan bir yetkili, komutanın görüşlerinin "bakanlığın Çin'e bakışını yansıtmadığını" savundu.
Tayvan gerginliği son dönemde arttı. Çin, Tayvan yakınlarında gönderdiği savaş uçakları sayısını son iki yılda artırdı. Ağustos 2022'de dönemin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Taipei'ye gitmesinin ardından da Pekin, Tayvan üzerinde füze atışlarını içeren askeri tatbikatlar düzenlemişti.
ABD Başkanı Joe Biden ise Çin'in saldırması halinde Tayvan'ı savunacaklarını farklı zamanlarda 4 kez söyledi.

Çin - Tayvan gerginliği
II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.
Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.
BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.