Türkiye ile belirli bir formül üzerinde anlaşan ABD, Suriye’nin kuzeyi ve doğusunu kapsayan bir proje üzerinde çalışıyor

Türkiye, Beşşar Esed rejiminin Duma'da kimyasal silah saldırısından sorumlu tutulması çabalarını desteklemeye devam edecek.

Grafik: (AA_Arşiv)
Grafik: (AA_Arşiv)
TT

Türkiye ile belirli bir formül üzerinde anlaşan ABD, Suriye’nin kuzeyi ve doğusunu kapsayan bir proje üzerinde çalışıyor

Grafik: (AA_Arşiv)
Grafik: (AA_Arşiv)

Türkiye dün, Suriye'de kimyasal silahların kullanımına ilişkin hesap verebilirliği sağlamaya yönelik çabalarını desteklemeye devam edeceğini duyurdu. Ankara’nın bu adımı, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (KSYÖ), Suriye'de Doğu Guta'nın Duma ilçesinde klor gazıyla 43 kişinin öldüğü ve KSYÖ soruşturma ve tespit ekibinin bu saldırıdan Beşşar Esed rejimini sorumlu tutmasının ardından geldi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan, KSYÖ tarafından Cuma günü yayınlanan rapora ilişkin yapılan açıklamada, “7 Nisan 2018 tarihinde Duma'da vuku bulan klor gazı saldırısının, rejim tarafından gerçekleştirildiğini tespit etmiş bulunmaktadır” denildi.
Bakanlığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Bir kimyasal silah saldırısında daha rejimin sorumluluğunun bulunduğu ortaya konulmuştur. Türkiye, Birleşmiş Milletler ve KSYÖ başta olmak üzere, Suriye'de hesap verilebilirliğin sağlanmasına yönelik çabaları desteklemeyi sürdürecektir.”
Lahey merkezli KSYÖ, raporunda, soruşturma ve tespit ekibinin çalışmaları sonucunda, Suriye rejiminin 2018 yılının Nisan ayında Doğu Guta'nın Duma ilçesinde 43 kişinin ölümüne neden olan, içinde klor gazı bulunan iki sarı silindir attığına ‘inanmak için makul sebepler olduğu’ belirtildi. Raporda, Beşşar Esed rejiminin Duma’da kontrolü yeniden sağlamak için kimyasal silah kullandığına işaret edildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
“KSYÖ’nün soruşturma ve tespit ekibi, kapsamlı değerlendirmeye dayanarak, 7 Nisan 2018 akşamı, Suriye rejimine bağlı Kaplan Kuvvetlerine ait en az bir helikopter ile içinde klor gazı bulunan iki sarı silindir atıldığı sonucuna vardı. Bunun sonucunda, Duma'nın yerleşim bölgesinde bulunan iki konut yıkıldı, 43 kişi öldü ve onlarca kişi yaralandı.”
Suriye, başka bir ölümcül sonuçları olan kimyasal silah saldırısından sorumlu tutulmasının ardından uluslararası toplumun baskısıyla 2013 yılında KSYÖ'ye katılsa da Suriye rejimi, KSYÖ’nün soruşturma ve tespit ekibinin yetkisini tanımıyor ve kimyasal silah kullanıldığına dair raporları reddediyor.

Rejim güçleri top atışları düzenledi
Öte yandan Halep'in batı kırsalındaki Atarib ilçesi yakınlarındaki gerginliği azaltma bölgesi ile Halep'in batı kırsalındaki Kefer Taal ve Kefer Amma köyleri çevresinde yer alan kontrol noktalarında konuşlu rejim güçleri ağır top atışları düzenledi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), topçu bombardımanlarında can kaybının bildirilmediğini, ancak maddi zarara neden olduğunu bildirdi.
Halep'in kuzey kırsalındaki Marea ilçesinin çevresinde ise rejim güçleri, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Türkiye’ye yakın Suriye Milli Ordusu (SMO) gruplar arasında orta ve ağır menzilli silahlarla aralıklı olarak çatışmalar yaşandı.
Halep’in kuzey kırsalında SDG ve Suriye rejiminin kontrolündeki Harbel ve Şeyh İsa köylerinin Türk obüsleri tarafından hedef alındığı, rejim güçlerinin de SMO’nun mevzilerine ağır topçu saldırıları düzenlediği bildirildi.

Uluslararası Koalisyon’dan yeni takviye
ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri, SDG tarafından yapılan Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki mevzilerine karşı olası bir askeri operasyon başlatacağına dair uyarıların arttığı bir dönemde Kürt Bölgesel Yönetimi ile Suriye arasındaki el-Velid Sınır Kapısı’ndan Haseke’ye yeni askeri takviyeler de bulundu. Bu, Uluslararası Koalisyon güçlerinin Haseke kırsalındaki askeri üslerine yaptığı bir hafta içinde ikinci askeri takviye olurken zırhlı araçlar ve yakıt tankları yer aldı. 20 tırdan oluşan askeri takviye konvoyunda ayrıca lojistik malzeme taşıyan araçlar da yer aldı.

ABD, çeşitli taraflar arasında görüşmelerde bulunuyor
Öte yandan Kürt güçlere yakın haber ajansları, ABD'nin Suriye'nin kuzey ve doğu bölgelerini kapsayan ve ‘entegre’ olarak nitelendirdiği bir projeden bahseden haberler yayınladı. Söz konusu haberler, ABD Dışişleri Bakanlığı Kuzey ve Doğu Suriye Temsilcisi Nicholas Grainger’ın çeşitli siyasi tarafları ve aşiret güçlerini barındıran daha geniş bir çerçeve oluşturmaya yönelik yeni çabaları doğrultusunda bölgedeki çeşitli taraflarla yaptığı yoğun görüşmeler sırasında Türkiye ile belirli bir formül üzerinde anlaştıktan sonra geldi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, Grainger, geçtiğimiz iki hafta boyunca Suriye'nin kuzeydoğusunda, bölgede entegre bir proje sunmak ve taraflar arasında bir konferans düzenlemek amacıyla çok sayıda siyasi güçle ve Kürt, Arap, Süryani ve Asuri aşiret liderleriyle görüşmeler gerçekleştirdi.
Söz konusu haberlere göre Grainger, henüz somut bir öneride bulunmasa da istikrarın önemi, kimsenin dışlanmadan herkesin yönetime katılması ve Türkiye ile ilişkilerin düşmanca olmaması gerektiği gibi genel fikirleri dinliyor ve tartışıyor. Özellikle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun geçtiğimiz hafta Washington'a yaptığı ziyaretin ardından ABD ve Türkiye arasında Suriye dosyasıyla ilgili diplomatlar düzeyinde görüşmeler devam ederken projenin tamamı iki ülke arasında belirli bir formül üzerinde varılacak anlaşmanın ardından sunulacak.
Gözlemciler, Çavuşoğlu'nun Suriye rejimiyle herhangi bir ülke arasındaki yakınlaşmayı reddettiğini açıkça ifade eden ABD’ye yaptığı ziyaretin ardından Ankara'nın Beşşar Esed rejimiyle ilişkilerini normalleştirme yönündeki açıklamalarının azaldığını ve bu yöndeki adımlarının yavaşladığını düşünüyor. Buna karşın Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde Suriyeli sığınmacıların barınması için güvenli bir bölge oluşturmak amacıyla SDG'nin güney sınırlarından 30 kilometre içeriye geri çekilmesine ilişkin ABD'nin ve Rusya'nın verdikleri sözleri yerine getirmelerini umuyor.



ABD'de kızamığa bağlı üçüncü ölüm gerçekleşti

ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy (Reuters)
ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy (Reuters)
TT

ABD'de kızamığa bağlı üçüncü ölüm gerçekleşti

ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy (Reuters)
ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy (Reuters)

Kızamık nedeniyle hastaneye kaldırılan okul çağındaki ikinci çocuk, virüsün ocak ayı sonlarında Batı Teksas'ta yayılmaya başlamasından bu yana Amerika Birleşik Devletleri'nde kızamığa bağlı üçüncü ölüm vakası oldu.

Çocuk, Teksas'ın Lubbock kentindeki Teksas Üniversitesi Tıp Merkezi sağlık sisteminde kızamık komplikasyonları nedeniyle tedavi görüyordu ve aşılanmamıştı.

ABD'deki kızamık vakalarının sayısı şu anda 2024 yılının tamamında kaydedilen vaka sayısının iki katından fazla. Teksas cuma günü, enfeksiyon ve hastaneye yatış sayısında önemli bir yeni artış olduğunu duyurdu. Üç veya daha fazla vaka olarak tanımlanan aktif salgınların görüldüğü diğer eyaletler arasında New Mexico, Kansas, Ohio ve Oklahoma da bulunuyor.

Virüs, aşılama oranlarının düşük olduğu toplumlarda yayılmaya başladı. Eyaletler arası salgın, sağlık uzmanlarının virüsün aşılama oranlarının düşük olduğu diğer ABD topluluklarında da etkili olabileceği ve salgının bir yıla kadar sürebileceği yönündeki endişelerini doğruluyor. Geçtiğimiz hafta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Meksika'daki vakaların Teksas'taki bir kızamık salgınıyla bağlantılı olduğunu duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre kızamık, enfekte olmuş bir kişinin nefes alması, hapşırması ya da öksürmesiyle kolayca yayılan, oldukça bulaşıcı, hava yoluyla bulaşan bir virüsün neden olduğu, aşılarla önlenebilen ve 2000 yılından bu yana ABD'de yok edildiği düşünülen bir hastalıktır.

Teksas Eyaleti Sağlık Hizmetleri Departmanı cuma günü, üç gün içinde 59 yeni kızamık vakasının görüldüğünü ve ocak sonundan bu yana eyaletteki toplam vaka sayısının 481'e ulaştığını duyurdu.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) perşembe günü itibariyle ülke genelinde haftalık 124 kızamık vakası artışı olduğunu ve toplam vaka sayısının 607'ye ulaştığını bildirdi. Ülke genelindeki toplam vaka sayısı 2024 yılının tamamında 285 idi.