Blinken: İki devletli çözümden uzaklaştıran her adım İsrail'in güvenliğine zarar verir

Blinken ve Netanyahu (AP)
Blinken ve Netanyahu (AP)
TT

Blinken: İki devletli çözümden uzaklaştıran her adım İsrail'in güvenliğine zarar verir

Blinken ve Netanyahu (AP)
Blinken ve Netanyahu (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bölgede artan gerilimin düşürülmesi için İsrail ve Filistin'e gerekli adımları atmaları çağrısında bulundu. Blinken açıklamlarında, iki devletli çözüm vurgusu yaptı.
Blinken, Orta Doğu turunun ilk durağı Mısır'daki temaslarını tamamlayarak İsrail'e geçti. ABD Dışişleri Bakanı, son dönemde işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te Filistinli can kayıplarının arttığı, İsraillilere yönelik silahlı saldırıların yaşandığı bir atmosferde İsrail'e geldi.
Blinken, Batı Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştü. Blinken ve Netanyahu, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı.
İkilinin açıklamalarında ilk olarak "İran ile ortak mücadele" mesajı öne çıktı.
ABD'nin İsrail'e güvenliğine bağlılığının "sarsılmaz" olduğunu ifade eden Blinken, İran'ın nükleer silah elde etmemesi konusunda iki ülkenin hemfikir olduğunu belirtti.
İran'ın Rusya'ya Ukrayna savaşında sivilleri öldürmesi için insansız hava araçları sağladığına işaret eden Blinken, Moskova'nın da Tahran'a silah sağladığını dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanı, İsrail'in bölgedeki Arap ülkeleriyle normalleşme anlaşmalarını genişletmesi için birlikte çalışacaklarını ve İsrail'in bölgeye daha fazla entegrasyonunun Washington'un önceliği olduğunu kaydetti.

- Blinken'dan iki devletli çözüme bağlılık vurgusu
İsrail'in Arap ülkeleriyle imzaladığı normalleşme anlaşmalarının "İsrail-Filistin barışına alternatif olmadığını" söyleyen Blinken, "eşit özgürlük, fırsat eşitliği, güvenlik, adalet ve onur için iki devletli çözüm stratejisine bağlı kalınması gerektiğini" vurguladı.
Blinken, "ABD, Filistin meselesinde iki devletli çözüm vizyonuna bağlılığını sürdürüyor. Bizi bu vizyondan uzaklaştıran her türlü adım, İsrail'in güvenliğine ve uzun vadeli bir Yahudi demokrasi ülkesi olma hedefine zararlı." diye konuştu.
İsrail ve Filistin'de artan gerilime ve can kayıplarına değinen ABD'li Bakan, "Tüm tarafları sükûnetin sağlanması ve gerilimin düşürülmesi için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz." dedi.
Blinken, Mescid-i Aksa için "Harem-i Şerif" ifadesini kullanarak Kudüs'teki dini mekanlarda statükonun korunmasına bağlı olduklarının altını çizdi.

- Netanyahu hükümeti karşıtı protestolara gönderme
ABD Dışişleri Bakanı, Netanyahu'nun aşırı sağcı ve Ultra Ortodoks partilerle kurduğu koalisyon hükümetinin yargı düzenlemesine karşı ülkedeki kitlesel protestolara atfen şunları söyledi:
"İsrail'de sivil toplumun canlılığı son dönemde gözler önüne serildi. Ülkelerimizde insanların seslerini duyurması, haklarını savunması, ülkelerimizin demokrasilerinin ayırt edici özellikleri. İki ülkenin ortak diğer bir unsuru, yeni düzenlemeler için konsensüs sağlanması, bu düzenlemelerin herkes tarafından kabul edilmesi ve kalıcı olmalarının en etkili yolu olduğunu bilmek."

- Netanyahu'dan İran'a mesaj
İsrail Başbakanı Netanyahu da konuşmasında ABD ile ilişkilerin önemini vurguladı.
İran'daki rejimin kendi halkına karşı yaptıklarının ve "şiddeti nasıl dışarıya ihraç ettiğinin" dünya tarafından görüldüğünü söyleyen Netanyahu, "Bu rejimin nükleer silah elde etmemesi konusunda ortak bir görüş var." dedi.
Netanyahu, İran'ın nükleer silah elde etmemesine karşı ortak bir politika geliştirmek için verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, "İsrail'in politikası İran'ın nükleer silah elde etmemesi için elinden geleni yapmasıdır." diye konuştu.
İsrail'in Arap ülkeleriyle imzaladığı anlaşmalarını ilerletmek için çalışacaklarını belirten Netanyahu, "diplomatik başarılar elde etmek üzere birlikte çalışacaklarını" söyledi.
Netanyahu, hükümetinin ülkesini demokratik değerlerden uzaklaştıracağı yönündeki eleştirilere işaretle, "İsrail ve ABD iki güçlü demokrasidir ve sizleri temin ederim ki iki güçlü demokrasi olarak kalmaya devam edecek." ifadelerini kullandı.

- İsrail'in Cenin saldırısı gerilimi tırmandırdı
İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Cenin Mülteci Kampı'na İsrail ordusunun 26 Ocak'ta düzenlediği baskında 10 Filistinlinin öldürülmesini, Doğu Kudüs’teki bir yasa dışı Yahudi yerleşim biriminde 7 İsraillinin hayatını kaybettiği saldırı izlemişti.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Silvan Mahallesi'nde de 28 Ocak Cumartesi günü 13 yaşında bir Filistinlinin düzenlediği silahlı saldırıda biri ağır, 2 İsrailliyi yaralamasıyla bölgede şiddet artmıştı. Fanatik Yahudi yerleşimci gruplar, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te Filistinlilere, mülklerine ve araçlarına saldırmıştı.
İsrail ordusu ve Yahudi yerleşimcilerin açtığı ateş sonucu yılbaşından bu yana aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 Filistinli öldürüldü.



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.