Libya - İtalya gaz anlaşması, Trablus'ta anlaşmazlıkları arttırıyor

 Libya Petrol Bakanı Muhammed Avn. (Libya Petrol Bakanlığı)
Libya Petrol Bakanı Muhammed Avn. (Libya Petrol Bakanlığı)
TT

Libya - İtalya gaz anlaşması, Trablus'ta anlaşmazlıkları arttırıyor

 Libya Petrol Bakanı Muhammed Avn. (Libya Petrol Bakanlığı)
Libya Petrol Bakanı Muhammed Avn. (Libya Petrol Bakanlığı)

Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Libya Ulusal Birlik Hükümeti ile İtalyan gaz şirketi ENI arasında imzalanan gaz anlaşması, bu konuda çekinceleri olan Petrol Bakanlığı da dahil olmak üzere Trablus'taki yürütme organları arasındaki anlaşmazlıkları artırdı.
Trablus’taki Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC) ile ENI şirketi geçtiğimiz günlerde doğal gaz alanında iş birliğine yönelik 8 milyar euro değerinde bir anlaşmaya imza atmıştı. Muhammed Avn liderliğindeki Petrol Bakanlığı ise anlaşmaya itiraz ediyor. Anlaşmanın yasa dışı olduğunu öne süren Avn, imzalanması için bakanlığın ön onayının gerekli olduğunu vurguluyor. Bakanlığı Dibeybe hükümetine bağlı olan Avn, Trablus'taki yürütme organının kollarından biri sayılıyor.
Bazı aşiret şeyhleri de dahil olmak üzere diğer hükümet yanlısı güçler de anlaşmaya karşı. Dibeybe daha önce, Avn ile yaşanan birçok anlaşmazlığın ardından eski NOC Başkanı Mustafa Sanallah'ı görevden almıştı.
Libya ile ENI arasında Muammer Kaddafi döneminde onaylanan anlaşmada yabancı ortak payının yüzde 30'dan yüzde 37'ye çıkarılması, Dibeybe hükümetinin muhaliflerini kızdırdı.
Avn pazar akşamı yaptığı açıklamada, bakanlığının uluslararası ortaklarla petrol ve gaz alanındaki yatırımları her iki tarafa da fayda sağlayacak şekilde desteklediğini ve teşvik ettiğini belirterek şunları söyledi:
“NOC Yönetim Kurulu Başkanı, bu konudaki yasal mekanizmaları takip ederek, anlaşma değişikliğinin dayandığı teknik ve ekonomik gerekçeleri Petrol Bakanlığı’na iletmeli. Kurumun sözleşmeleri değiştirme kararı ile özel konumu, diğer ortakların daha önce üzerinde mutabık kalınan hususlarda Libya hukukunda öngörülen prosedürlerden ve mevzuattan geçmeden herhangi bir değişiklik yapmasına imkan sağlıyor.”
İtalya ile anlaşmanın imzalanmasının önüne geçen ve istikrarlı anlaşmalarda herhangi bir değişiklik yapılmamasını tavsiye eden Petrol Bakanlığı, bu durumun diğer ortaklarla üretim paylarının değiştirilmesine yönelik başka taleplere kapı açabileceğini, böylece Libya sözleşme modelinin karıştırılmış olacağını vurguluyor.
Temsilciler Meclisi üyesi Milud el-Esved, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yabancı ortak yüzdesinin değiştirilmesinin Libya'nın içinde bulunduğu koşulların daha fazla taviz elde etmek için kullanıldığı anlamına geldiğini öne sürdü. Özellikle anlaşmayı şüpheli olarak gördüğüne değinen Esved, bu sayede Total Energies şirketinin Libya Waha Oil Şirketi’nin büyük bir yüzdesini, bu tavizler için ülkenin koşullarını istismar etmekten başka hiçbir gerekçe göstermeden iki aşamada satın aldığına dikkat çekti.
Meclisin enerji komitesi üyesi Esved sözleirni şöyle sürdürdü:
“ENI ile yapılan söz konusu anlaşma için 8 milyar euronun yatırılacağına ilişkin belirtilenler doğru değil. Libya, sözleşmenin doğası gereği başlangıçta bu miktarın yarısını ödeyecek.”
Avn da pazar akşamı Clubhouse platformunda yaptığı açıklamada bu konuya değinmiş, Libya'nın anlaşmanın yarısı değerindeki 4 milyar euroyu karşılayacağını söylemişti.

 



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.