Uzaylı arayışındaki yapay zeka 8 "ilginç sinyal" buldu

Radyo patlamaları Dünya dışı zeki yaşamın "teknoimzaları" olabilir ancak daha fazla çalışma gerekiyor.

Yapay zekanın uzay araştırmalarında kullanılması yeni gezegenlerin ve olası yaşam işaretlerinin keşfine önayak oluyor (Pixabay)
Yapay zekanın uzay araştırmalarında kullanılması yeni gezegenlerin ve olası yaşam işaretlerinin keşfine önayak oluyor (Pixabay)
TT

Uzaylı arayışındaki yapay zeka 8 "ilginç sinyal" buldu

Yapay zekanın uzay araştırmalarında kullanılması yeni gezegenlerin ve olası yaşam işaretlerinin keşfine önayak oluyor (Pixabay)
Yapay zekanın uzay araştırmalarında kullanılması yeni gezegenlerin ve olası yaşam işaretlerinin keşfine önayak oluyor (Pixabay)

Bilim insanları, yeni bir makine öğrenimi yönteminin, uzaylı yaşamı arayışında daha önce tespit edilmemiş 8 "ilgi çekici sinyal" bulduğunu söylüyor.
Dünya'ya nispeten yakın 5 yıldızdan gelen bu ilgi çekici sinyallerin, başka dünyalardaki uzaylı zekasının işaretleri olabileceği belirtiliyor.
Araştırmacılara göre bu hedefler (ve bunlara benzeyen diğerleri) yapay zekanın nihayet Dünya'nın ötesinde yaşam sinyalleri bulmamızı sağlayabileceği anlamına geliyor.
Dünya dışı zeka arayışının büyük bir kısmı, "teknoimzaları", yani kazara veya kasıtlı olarak uzaylı teknolojisinden gelmiş olabilecek sinyalleri aramaya odaklı.
Ancak bilim insanları bu teknoimzaları bulmakta kısmen zorlanıyor çünkü çoğu parazitten kaynaklanan çok sayıda  ilginç aday var.
Yeni sistem, araştırmacıların evrenden bize gelen büyük miktardaki veriyi taramasına ve ilgi çekici olabilecek sinyalleri bulmak için bunları daha hızlı bir şekilde incelememize yardımcı olmayı amaçlıyor. Ayrıca araştırmacıların, örneğin cihazlar insan teknolojisinden kaynaklanan parazitleri algıladığında ortaya çıkabilecek yanlış pozitifleri filtrelemesine de olanak tanıyabilir.
Araştırmacılar sistemi anlatan yeni bir makalede, şimdiden 8 adet "daha önce tanımlanmamış ilgi çekici Dünya dışı zeka sinyali" bulduklarını yazıyor.
Ancak bu hedeflerin tekrarlanan gözlemlerinin henüz benzer sinyallerin yeniden tespitiyle sonuçlanmadığı belirtiliyor.
Teknoimza arayışlarının çoğu radyo frekanslarına odaklanıyor, çünkü bu frekanslar uzayda kolayca hareket edebiliyor ve bunları gönderen ve tespit eden sistemler nispeten daha kolay kurulabiliyor. Araştırmacılar özellikle, evrende düzenli olarak meydana gelen doğal radyo emisyonlarından daha kolay ayırt edilebilen dar bant radyo sinyallerini arıyor.
Yeni sistem, evrenin dört bir yanından gelen bu radyo sinyalleriyle ilgili toplanan veriler içinde araştırma yaptı. Çalışma, bilimsel dergi Nature Astronomy'de bugün yayımlanan "820 yakın yıldızdan gelen teknoimzalar için derin öğrenme araştırması" başlıklı makalede anlatılıyor.
Bilim insanları, 115 milyon veri parçacığını araştırdı ve yaklaşık 3 milyon ilgi çekici sinyal buldu. Araştırmacılar, sistemin bu parçacıkları ayıklama şekli göz önüne alındığında bunun muhtemelen bir "fazla sayım" olduğunu ve sinyallerin çoğunun yine büyük ihtimalle parazitten kaynaklandığını belirtiyor.
Yanlış pozitif gibi görünen sinyaller filtrelendikten sonra geriye 20 bin 515 sinyal kaldı. Bunlar arasında araştırmacıların dikkatini çeken 8 "ilgi çekici sinyal" tespit edildi.
Bu 8 sinyal 5 farklı yıldızdan geliyor ve yıldızların hepsi de Dünya'dan 30 ila 90 ışık yılı uzaklıkta.
Araştırmacılar, bu sinyallerin "gerçekten de" dünya dışı zeki yaşam tarafından "üretilip üretilmediğine" dair herhangi bir sonuca varmaya çalışmadıklarını söylüyor. Diğer bilim insanlarını, sinyallerin nereden geldiğini bulma umuduyla bu hedefleri incelemeye devam etmeye çağırıyorlar.
Dahası, aynı yöntemin başka dünyalarda yaşam arayışını hızlandırma umuduyla diğer büyük veri kümelerini incelemek için de kullanılabileceği belirtiliyor.



Güneş sıradaki döngüsünün ilk işaretini yıllar önceden gösterdi

5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
TT

Güneş sıradaki döngüsünün ilk işaretini yıllar önceden gösterdi

5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Güneş'in, mevcut döngüsünün henüz yarısında olmasına rağmen bir sonraki faaliyet döngüsüne başladığının ilk işaretlerini tespit eden bilim insanlarının keşfi, Güneş fırtınalarının daha iyi modellenmesini sağlayabilir.

11 yıllık döngüler sırasında Güneş, leke sayısının ve aktivite yoğunluğunun artarak zirveye ulaşmasıyla yoğun Güneş fırtınaları ihtimalinin en yüksek seviyeye taşındığı dönemlerden geçiyor.

Güneş halihazırda 25. döngüsünün en yüksek aktivitesine, yani  "solar maksimuma" yaklaşıyor. Bu döngü, Güneş aktivitesinin kapsamlı bir şekilde kaydedilmeye başlandığı 1755'ten bu yana gerçekleşen 25. döngü olması nedeniyle bu şekilde adlandırılıyor.

Bu döngünün 6 yıl daha devam etmesi beklenirken, Birmingham Üniversitesi'nden bilim insanları bir sonraki Güneş döngüsünün ilk işaretlerini keşfetti.

Solar maksimum sırasında Güneş, manyetik alanını çevirerek kutuplarının yerini değiştiriyor ve bu da yıldızın yüzeyindeki aktiviteyi etkileyerek Dünya'ya daha fazla Güneş patlaması gönderiyor.

Güneş'in aktivitesinin tavan yaptığı dönemdeki güçlü Güneş fırtınaları, düşük irtifalarda bile parlak auroralara yol açabiliyor.

Ayrıca yörüngedeki uydulara, elektrik şebekelerine ve telekomünikasyon sistemlerine de zarar verebiliyorlar.

Araştırmacılar Güneş döngüsünü, yıldızın içindeki ses dalgalarını ölçüp bunların nasıl döndüğünü izleyerek takip ediyor.

Bunlar, 11 yıllık döngü boyunca Güneş'in ekvatoruna ve kutuplarına doğru dönen ve göç eden, Güneş burulma salınımı adlı hızlı hareket eden şeritlerden oluşan bir örüntü gibi görülebilir.

Bilim insanları daha hızlı dönen şeritlerin bir sonraki Güneş döngüsü başlamadan önce ortaya çıktığını biliyor.

Araştırmacılar, bu şekilde dönen şeritleri gösteren yeni verilere dayanarak bir sonraki Güneş döngüsünün başladığına dair zayıf işaretler buldu.

Birmingham Üniversitesi'nden Rachel Howe "Plan üzerinde bir Güneş döngüsü, yani 11 yıl geriye gidince, 2017'de gördüğümüz şekille birleşiyor gibi görünen benzer bir şey görülüyor. Bu şekil, mevcut Güneş döngüsü 25. Döngü'nün bir özelliği haline geldi" diyor.

2030'a kadar resmen başlamayacak 26. Döngü'nün muhtemelen ilk izlerini görüyoruz.

Bilim insanları daha fazla veriyle, Güneş'in faaliyet döngüsünü yönlendiren plazma ve manyetik alanların karmaşık dansında bu akışların oynadığı rolü daha iyi anlamayı umuyor.

Dr. Howe, "Yaklaşık 6 yıl sonra başlayacak 26. Döngü'de bu örüntünün tekrarlanacağına dair ilk ipucunu görmek heyecan verici" diyor.