Diriye Projesi’ni Suudi Arabistan için önemli kılan şey ne?

Kral Sela 2019 yılında Diriye Kapısı Projesini’nin temelini atarken (Şarku’l Avsat)
Kral Sela 2019 yılında Diriye Kapısı Projesini’nin temelini atarken (Şarku’l Avsat)
TT

Diriye Projesi’ni Suudi Arabistan için önemli kılan şey ne?

Kral Sela 2019 yılında Diriye Kapısı Projesini’nin temelini atarken (Şarku’l Avsat)
Kral Sela 2019 yılında Diriye Kapısı Projesini’nin temelini atarken (Şarku’l Avsat)

Diriye Projesi, Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından 2030 Vizyonu kapsamında ülkenin içinden geçtiği gelişim sürecindeki en önemli çalışmalarından biridir. 9 Ocak’ta Kamu Yatırım Fonu (PIF) kapsamına alınan Diriye Projesi PIF’in beşinci dev projesi oldu. Diriye Projesi, küresel bir turizm, kültür destinasyonu yaratma, yurt içinden ve dışından gelen ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyim sağlama ve bu alanda yerel yetenekler geliştirerek Suudi Arabistan'ın kültürel tarihini tanıtma ve koruma olarak görülüyor. Ayrıca, Suudi mirasının değerini yükseltmek, Diriye ile ilişkilendirilen tarihle gurur duymak, altyapı, turizm hizmetleri ve tesislere yatırım yapmak için sürdürülebilir getirilerle yerli üretime katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Diriye Kapısı Geliştirme Kurumu (DGDA) CEO'su Jerry Inzerillo konuyla ilgili yaptığı açıklamada,  Diriye’nin kendine has bir karakteri, geçmişinin özgünlüğü ve kadim tarihi olduğunu belirterek, tüm bu özelliklerin geliştirme projeleriyle ilişkili büyük bir değer oluşturduğunu ve bunun yalnızca belirli bir projeyle sınırlı olmadığını bildirdi.


Tamamlandıktan sonra Bucairi projesindeki uluslararası restoranlardan biri (Şarku’l Avsat)

Inzerillo, Diriye Projesi’nin, Turaif Bölgesi, el Bucairi manzarası veya Vadi Hanife boyunca uzanan spor alanı gibi kentsel ve ticari çevreyle tüm projeler için ayırt edici bir özelliğe sahip olduğunu, bunun gelenek ve gelişmeyi birleştirmeyi arzulayan  genç kuşakların ihtiyacını karşılayacağını dile getirdi.

Diriye Kapısı inşası
Şarku’l Avsat’a konuşan Inzerillo, 14 kilometrekareden fazla bir alanı kaplayan DGDA’nın yakın zamanda Suudi Arabistan’ın çeşitli bölgelerinden ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçilere açılan el Bucairi ve tarihi Turaif mahallesinin imarının tamamlandığını belirterek, altyapıyı geliştirmenin projenin genel planına uygun olarak yapıldığını dile getirdi.

Vadi Safar ve Diriye Meydanı
Bu bağlamda Inzerillo, “Vadi Safar’ı geliştirmek için sürekli çalışmalarımıza ek olarak DGDA, ticaret merkezi ve Diriye Kapısı'nın atan kalbi olarak Diriye Meydanı projesi için gelecekteki vizyonunu daha önce duyurdu. Üst düzey uluslararası markaları içerecek meydanın 2024 yılında açılması planlanıyor. Diriye Meydanı, ziyaretçilere ve bölge sakinlerine lüks otel tesis ve hizmetin yanı sıra alışveriş ve eğlence açısından çeşitli seçenekler sunuyor. Bahsettiklerim önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi düşündüğümüz projelerin bir kısmının basit bir örneği” dedi.

Yoğun katılım gelecek vaat eden bir pazar yaratıyor
DGDA CEO’su, projenin içerdiği yatırım ve ticari fırsatların çok ve çeşitli olduğuna dikkati çekerek, “Projenin tamamlanmasından sonra Diriye’yi ziyaretçi yoğunluğu bekliyor. Çünkü bu katılım, niteliksel fırsatlarla dolu umut verici, rekabetçi bir pazar yaratacak. Karşılığında, girişimcileri, küçük ve orta ölçekli işletmeleri, çalışmalarını yöneten tutarlı standartlar, kontroller ve yükümlülükler çerçevesinde Diriye Kapısı Geliştirme İdaresi ve Diriye Şirketi tarafından sağlanan hizmet ve projeler sistemine katılmaya teşvik ediyoruz” dedi.

Sürdürülebilirlik
DGDA’nın kuruluşundan bu yana tüm projelerinde sürdürülebilirlik standartlarına büyük önem verdiğini belirten Inzerillo, araştırma ve geri dönüşüm alanında işbirliğini geliştirmek adına kullanılmış malzemeleri üreten yerel pazarı destekleyerek satın alma düzeyinde veya inşaat atığı ve elektronik cihaz gibi geri dönüşüm konusunda uzmanlaşmış şirket ve kuruluşlarla anlaşmalar yapıldığını söyledi.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve DGDA CEO’su Formula E yarışlarında bir araya geldi.

Açıklamasında, projenin ekonomik getiriyi yükseltmek, sürdürülebilirliği artırmak ve en önemli hedeflerden biri olan yaşam kalitesini yükseltmeye katkıda bulunacağına değinen CEO, Diriye projelerinin ekonomik etkisini en üst düzeye çıkarmak için yatırım sektörleri ve deneyimli şirketlerle etkin ortaklıklar kurmak için de çalıştıklarını vurguladı.

Çok sayıda başarıya imza atıldı
DGDA yetkililerine göre, 2017 yılında Kraliyet emriyle kurulan Diriye Kapısı Geliştirme Kurumu beş yıl boyunca proje kapsamında üstlendiği sorumluluklarda nicelik ve nitelik açısında birçok başarıya ulaştı. Bu başarı, Kamu Yatırım Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Veliaht Prens Muhammed bin Selman, PIF’in NEOM, Kızıldeniz, Qiddiya ve ROSHN’dan sonra beşinci dev projesinin Diriye Projesi olmasını duyurmasıyla taçlandı. Diriye Projesi, sürdürülebilirlik kavramını geliştirmeyi ve geleceğin gereksinimlerine ayak uydurmayı amaçlayan dev projelerden biridir.
Yetkililer, Diriye halkı, ülkenin çeşitli bölgelerinden ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler için bir dizi kültürel, tarihi ve eğlence destinasyonu açacak şekilde geliştirme aşamalarını tamamlama konusunda büyük adımlar atıldığını teyit etti. Projenin diğer etaplarının da tamamlanması için çalışmalar hızla devam ediyor.

Projenin niteliksel değeri
Suudi Arabistan'ın en büyük projelerinden biri olan ve Kamu Yatırım Fonu'nun ana varlıklarından biri olan Diriye Projesi’ni öne çıkaran faktörlerin neler olduğu sorusuna yetkililer, “Diriye, yaklaşık 300 yıl önce Suudi devletinin kuruluşunun beşiği, kralların ve kahramanların ülkesi olarak tarih, kültürel ve medeniyetsel sembollere sahip” diyerek projenin Hanife Vadisi’nin yakınında olmasıyla dünyada bir ilk olan kültür ve turizm destinasyonuna dönüştürülmesi dahil bir çok özel hedefe sahip olduğunu ifade ettiler.


Tarihi Turaif Mahallesi (Şarku’l Avsat)

Proje, 2010 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde kayıtlı olan ve yakın zamanda imar çalışmalarının tamamlanmasının ardından ziyarete açılan tarihi Turaif mahallesini de içeriyor. Yetkililer, Diriye’nin Suudi Arabistan’ın kuruluşu sırasında ülkenin yönetim merkezi olarak kabul edildiğini ve içerisinde bir dizi saray ve camiyi barındırdığını kaydetti. Ayrıca, bölgede 20’den fazla uluslararası restoran yer alıyor.


Tamamlandıktan sonra Bacairi projesinin bir parçası (Şarku’l Avsat)

Diriye projesi tamamlandığında bölgedeki toplam otel sayısının, dünyanın en prestijli ve ünlü markalarıyla 38’e ulaşması planlanıyor.  Bu otellerden ilkinin açılışı önümüzdeki dönemde yapılacak. Yetkililere göre, projede ayrıca 23'ten fazla ofis binası içeren 110 bin metrekarelik ofis alanı olacak. Tüm bu faktörler, Diriye Projesi'ni Suudi Arabistan'daki en önemli niteliksel projelerden biri ve Kamu Yatırım Fonu portföyündeki beşinci büyük proje yapan şeyin bir parçası.

Diriye Projesi’ndeki gelişmeler
Her yıl çeşitli proje ve varlıkların açılışının duyurulması planlanan Diriye Projesi’nin tamamlanması hızlanıyor. Projede, doğa ve bitki örtüsünün korunması için özel alanlarda mevcut. Diriye'nin genel planının ortasında yer alacak meydan, otantik karakteri ile 100 Suudi pazarının yanı sıra 400'den fazla üst düzey uluslararası markayı bünyesinde barındıracak.

Stratejik planı çizen yeni şirket ve konsept
Yasama ve kalkınma çalışmaları arasında bir denge sağlayan yeni bir stratejik aşamaya geçme planının bir parçası olarak DGDA, Diriye Şirketi’ni kurdu. Şirket, yasama organını ve tüm devlet hizmetlerinin sağlayıcısını temsil edecek olan Diriye Kapısı Geliştirme Kurumu’ndan bağımsız. Ayrıca, DGDA şirketi destekleyecek ve çalışanlarının yeteneklerinin tüm geliştirme ve işletme işlerine hizmet etmesini sağlayacak. Diriye, turizm destinasyonu ve ilgili varlıklar için bir pazarlama kolu olmak amacıyla ticari marka olarak lanse edildi.


Diriye’deki Selva Sarayı (Şarku’l Avsat)

Diriye, çeşitli varlıklara ve diğer yatırım fırsatlarına doğrudan yatırım yoluyla yeni ve gelecek vaat eden fırsatları araştırırken, gelirlerin ve gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesine katkıda bulunmayı hedefliyor. Turizm ve ekonomi açısında rekabet edilebilirliğin yükseltilmesine katkı sağlayan Diriye, performans seviyesini yükselterek tüm yetenek ve kabiliyetleri etkin bir şekilde kullanmak için çalışmalarını sürdürürken, dünyada bir numaralı destinasyon noktası haline gelmek ve ekonomik büyümeye katkı sağlamayı planlıyor.

Suudi Arabistan liderliğinden sınırsız destek
Yetkililer, Diriye Projesi’nin Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu’nun bir parçası olması sebebiyle ülke liderliğinden sınırsız destek gördüğünü vurguladı. Proje, Suudi Arabistan’ın tarihi mirasının korunması ve yaklaşık 300 yıl önceki devletin başlangıç noktası olmasıyla geleceğe ışık tutuyor.



Budeyvi: Körfez ülkeleri ortak füze kalkanı kurulmasını görüşüyor

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
TT

Budeyvi: Körfez ülkeleri ortak füze kalkanı kurulmasını görüşüyor

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi,  yarın  (Çarşamba) Bahreyn’de yapılacak liderler zirvesine hazırlanan altı Körfez ülkesinin, füze saldırılarına karşı birleşik bir savunma sistemi oluşturmayı ve Konsey ülkelerini koruyacak ortak bir “füze kalkanı” kurmayı görüştüklerini açıkladı.

Budeyvi, Bahreyn’in başkenti Manama’da, 46. Körfez Zirvesi’nin başlamasından önce medya temsilcileriyle yaptığı söyleşide, ortak Körfez savunmasının, liderlerin çarşamba günü ele alacağı en önemli başlıklardan biri olacağını belirtti.

Bölgesel gerilim gölgesinde zirve

Genel Sekreter, zirvenin bölgedeki son gelişmeler ışığında gerçekleştiğini, özellikle Katar’ın İran ve İsrail tarafından düzenlenen iki saldırıya maruz kalmasının Körfez ülkelerini ciddi şekilde endişelendirdiğini ifade etti.

İran, 23 Haziran 2025’te Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü dâhil olmak üzere Katar ve Irak’taki bir dizi ABD üssüne füze saldırısı düzenlemişti. Tahran yönetimi bu saldırının, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini hedef alan operasyonuna bir yanıt olduğunu açıklamıştı.

Ardından 9 Eylül 2025’te İsrail savaş uçakları, Doha’da Hamas heyetinin müzakere ofisinin bulunduğu bir binayı hedef almıştı.

Budeyvi, bu saldırıların ardından Körfez İşbirliği Konseyi liderlerinin Doha’da dayanışma toplantısı düzenlediğini ve Körfez topraklarının benzer saldırılardan korunması için savunma bakanlarını olağanüstü toplantıya çağırdıklarını söyledi.

Beş maddelik savunma paketi

Genel Sekreter, Doha’daki toplantıda Körfez savunma bakanlarının beş savunma tedbiri üzerinde uzlaştığını açıkladı ancak bu önlemlerin ayrıntılarına değinmedi. Budeyvi, bu adımların, ortak Körfez askeri iş birliğini ilerletmeyi ve güçlendirmeyi hedeflediğini vurguladı.

Ayrıca Körfez ülkelerinin ortak bir füze kalkanı sistemi kurma yönünde çalışma yürüttüğünü söyleyen Budeyvi, bu konuda ilgili üretici ülkelerle müzakerelerin de yapıldığını belirterek, “Yakın zamanda bir çözüme ulaşmayı umut ediyoruz” dedi.

Serbest ticaret anlaşmaları gündemde

Budeyvi, medya toplantısında Körfez’in dünya ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları yapma çabalarına da değindi. Yakında Pakistan, Yeni Zelanda ve Güney Kore ile yeni serbest ticaret anlaşmalarının imzalanacağını açıkladı.

Birleşik Krallık ile yürütülen müzakerelerde ise önemli ilerleme kaydedildiğini belirten Budeyvi, anlaşmanın tamamlanması için “çok az bir bölümün kaldığını” ifade etti.

Genel Sekreter, Körfez–İngiltere ortaklığının uzun bir iş birliği ve karşılıklı güven tarihine dayandığını, gelecekte ise ortak çıkarlar temelinde daha kapsamlı siyasi koordinasyon, güvenlik ve savunma alanlarında iş birliği, ekonomik ve yatırım ortaklıkları ve kültürel değişimi içeren geniş bir ortaklık vadettiğini söyledi.

46. Körfez Zirvesi Bahreyn’de

Körfez liderleri, Bahreyn’de düzenlenecek 46. Körfez Zirvesi sırasında bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ayrıca Körfez ortak çalışma mekanizmalarının güçlendirilmesini ele alacak. Bu zirve, 25 Mayıs 1981’de Konsey’in kuruluşundan bu yana Bahreyn’in ev sahipliği yaptığı sekizinci KİK zirvesi olacak.


Veliaht Prens: 2026 bütçesi, vatandaşın menfaatini önceliyor

Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
TT

Veliaht Prens: 2026 bütçesi, vatandaşın menfaatini önceliyor

Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 2026 yılı bütçesinin “vatandaşın menfaatinin hükümetin önceliklerinin başında geldiğini” vurgulayarak, ülkede elde edilen büyük kazanımların “Allah’ın lütfuyla, ardından Kral Selman’ın yönlendirmeleri ve Suudi kadın ve erkeklerinin çabaları sayesinde” gerçekleştiğini söyledi.

Veliaht Prens, Bakanlar Kurulu’nun önümüzdeki yılın bütçesini onaylamasının ardından yaptığı açıklamada, Suudi ekonomisine ilişkin olumlu göstergelerin 2030 Vizyonu doğrultusunda yürütülen kesintisiz reformların devamı niteliğinde olduğunu belirtti. İlk tahminlere göre, 2026’da reel gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 4.6 oranında büyümesi bekleniyor. Bu büyüme; ekonomik büyümeyi sürüklemeye devam eden ve yüzde 4.8 artış kaydeden petrol dışı faaliyetlerle destekleniyor.

Veliaht Prens, hükümetin ekonomik büyümeyi destekleme ve mali sürdürülebilirliği koruma yönündeki çabalarını sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Hükümet, ekonomik büyümeyi güçlendirmek ve kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini korumak için küresel dalgalanmalara karşı yerel ekonominin direncini artıran sürdürülebilir kalkınma hamlelerine devam etmektedir. Bu yaklaşım, uzun vadeli planlamaya dayanan esnek ve disiplinli mali, ekonomik ve sosyal politikalar ile egemen borç stratejisi kapsamında finansman araçlarının yöntemsel kullanımını esas almaktadır.”

Muhammed bin Selman, 2030 Vizyonu’nun ilanından bu yana gerçekleştirilen yapısal dönüşümün; petrol dışı faaliyetlerde büyüme oranlarını iyileştirdiğini, enflasyonun küresel seviyelerin altında tutulmasına katkı sunduğunu, iş ortamının gelişmesini sağladığını ve özel sektörün kalkınmada daha etkin bir ortak hâline gelmesini teşvik ettiğini belirtti. Ayrıca Krallığın ekonomik ve yatırım merkezi olarak konumunu pekiştirdiğini vurguladı.

Veliaht Prens, “2026 bütçesi, hükümetin yerel ekonominin dayanıklılığını ve esnekliğini artırma yönündeki kararlılığını teyit ediyor. Krallık, ekonomik çeşitliliği artırmaya, yatırımları teşvik etmeye ve ekonomik dönüşüm sürecini 2030 hedefleriyle uyumlu şekilde hızlandırmaya devam edecektir” dedi.

Açıklamasında Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) 2030 Vizyonu’nun hedeflerini destekleme rolüne değinen Muhammed bin Selman, fonun stratejik ve gelecek vadeden sektörlerin geliştirilmesini, küresel ekonomik ortaklıkların güçlendirilmesini ve uzun vadede kamu maliyesinin sürdürülebilirliğinin desteklenmesini sağlayacağını ifade etti. Ayrıca Ulusal Kalkınma Fonu ve bağlı kalkınma fonlarının, devlet bütçesinin tamamlayıcısı olarak büyümeyi ve ekonomik çeşitliliği teşvik etme görevlerini sürdüreceğini söyledi.

Veliaht Prens, Krallığın insan kaynağına yatırım yapma, kapsamlı kalkınmayı gerçekleştirme, çeşitli alanlarda öncülük etme ve içte-dışta insani yardımları sürdürme konusundaki kararlılığını da vurguladı.


Riyad ve Moskova... Petrolün ötesine geçen ve enerji piyasalarının istikrarını pekiştiren stratejik bir ortaklık

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
TT

Riyad ve Moskova... Petrolün ötesine geçen ve enerji piyasalarının istikrarını pekiştiren stratejik bir ortaklık

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)

Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki Yatırım ve İş Forumu sone erdi. Yoğun bir stratejik diyalog gününü geride bırakan forum, iki ülke arasındaki ortaklığı petrol koordinasyonunun ötesine taşımayı hedefliyor.

9. Ortak Bakanlar Komitesi toplantısı kapsamında düzenlenen forum, artan ticaret hacmiyle desteklenen ekonomik ve yatırım iş birliğini derinleştirme yönündeki ortak iradeyi vurguladı.

Forum, Riyad’da Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak tarafından açıldı. Açılışa Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan da katıldı. Forumda, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini güçlendirmek amacıyla üst düzey yetkililer, uzmanlar ve yatırımcılardan oluşan bir heyet yer aldı.

sdcfg
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu'nun açılışında bir konuşma yaptı. (X)

Enerji ve Yatırım bakanlıkları tarafından düzenlenen forumda konuşan Prens Abdulaziz bin Selman, OPEC+ ittifakının üye ülkelerin maksimum üretim kapasitesini değerlendirmek için benimsediği yeni mekanizmayı ‘dönüm noktası’ olarak nitelendirdi. Prens, mekanizmanın ‘adil ve şeffaf’ olduğunu vurgulayarak, piyasaların istikrarına katkı sağlayacağını ve üretime yatırım yapanlar için bir ödül niteliği taşıdığını belirtti.

Prens Abdulaziz bin Selman ile Aleksandr Novak, Suudi Arabistan – Rusya Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına da başkanlık etti. Toplantıda, enerji, ticaret ve ekonomi, yatırım, uzay, sanayi ve maden kaynakları, sağlık, eğitim, medya, kültür, spor, turizm, ulaştırma, konut, tarım gibi birçok kritik alanda iş birliğini geliştirmeye yönelik gündem konuları ele alındı.

Her iki taraf da, iki ülke arasındaki ortak ilgi alanlarındaki iş birliğinin sürekli olarak ilerlemesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Taraflar, ekonomilerin gelişimine katkı sağlayacak ortaklığı güçlendirme isteklerini vurguladı ve özellikle Suudi Arabistan – Rusya İş Forumu ile Ortak İş Konseyi toplantılarının başarılı geçmesini takdirle karşıladılar.

cdfgtr
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına katıldı. (RIA Novosti)

Suudi Arabistan Odalar Birliği Başkanı Hasan bin Muceb el-Huveyzi, toplantının önemine ilişkin yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin ‘küresel enerji piyasalarında istikrar ve büyümeyi destekleyen önemli bir dayanak’ olduğunu vurguladı.

El-Huveyzi, stratejik ortaklık kapsamında son yıllarda madencilik, sanayi, tarım ve ileri teknoloji gibi kritik sektörleri kapsayacak şekilde önemli bir genişleme yaşandığını ve bunun iki ülkenin ekonomik kapasitesinin bütünleşmesini yansıttığını belirtti. Ayrıca, iki ülke arasındaki iş birliğinin somut şekilde büyüdüğüne dikkat çekerek, ticaret hacminin 3,8 milyar doları aştığını ve yüzde 60’lık bir artış kaydettiğini, bunun da özel sektörün iki ülkeye duyduğu güvenin bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Enerjiden ekonomik çeşitliliğe

Suudi Arabistan Şura Konseyi Üyesi Fadl bin Sad el-Buayneyn, forumun düzenlenmesini ‘iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ekonomik ortaklığı derinleştirmenin bir aracı’ olarak nitelendirdi. Forumun, ekonomik ortaklığı güçlendirmeyi ve bu hedeflerin önündeki zorluklarla başa çıkmayı amaçladığını vurguladı.

El-Buayneyn, Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki petrol koordinasyonunun ve OPEC+’nın rolünün enerji piyasalarının istikrarını sağladığını ifade etti. Ayrıca, ekonomik ortaklığı güçlendirmeye yönelik sistemli çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, karşılıklı vize muafiyeti anlaşmaları ve doğrudan uçuşların başlatılması gibi somut sonuçların iş birliğinin potansiyelini gösterdiğini kaydetti.

fr
Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu katılımcıları (X)

Forumun çıktıları, Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak’ın Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda da teyit edildi. Novak, OPEC+ çerçevesindeki iş birliğinin sadece petrol piyasasıyla sınırlı olmadığını, bunun ‘küresel piyasalarda uzun vadeli istikrarı sağlayan güvenilir bir bölgesel ve uluslararası iş birliği platformu’ olduğunu vurguladı. İkili iş birliğinin enerji dışı büyük yatırım projelerini de kapsadığına dikkat çekti.

Mutabakat zaptı ve anlaşmalar

Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu kapsamında, Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı ile Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı arasında sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik düşük karbonlu kalkınma ve iklim değişikliği alanında iş birliğine dair bir mutabakat zaptı imzaladı. Mutabakat zaptı, iki ülke arasında iklim değişikliği alanında kapsamlı bir iş birliği çerçevesi oluşturmayı ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile Paris Anlaşması’nın amaç ve ilkelerini destekleyerek ortak çıkarları güçlendirmeyi hedefliyor. Mutabakat zaptı, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeye yönelik teknolojiler ve çözümler, sera gazı emisyonlarını azaltma ve ortadan kaldırma faaliyetleri ile enerji verimliliğinin artırılması gibi alanları kapsıyor.

Forum kapsamında ayrıca, iki ülke vatandaşları için karşılıklı vize muafiyeti anlaşması imzalandı. Suudi tarafı adına anlaşmayı Prens Faysal bin Ferhan, Rus tarafı adına Novak imzaladı.

Enerji Bakanı ayrıca, Suudi Arabistan’daki Kral Abdulaziz Vakfı ile Rusya Federal Arşiv Ajansı arasında iş birliği anlaşmasını da imzaladı. Anlaşma kapsamında bilgi paylaşımı, seminer ve forum düzenleme, ilgili yayın ve broşürlerin değişimi ile deneyim ve ziyaretlerin paylaşılması öngörülüyor.

Aynı çerçevede, Rusya’nın en büyük paladyum ve nikel üreticisi Norilsk Nickel’in Satış ve Ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Anton Berlin, şirketin Suudi Arabistan’da madencilik projelerine katılma olasılığını değerlendirdiğini açıkladı. Anton Berlin, Suudi Arabistan’da dört sanayi bölgesi bulunduğunu ve bu bölgelerde potansiyel projeler üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Anton Berlin, bu sanayi bölgelerinin avantajlarını da anlatarak, “Buralarda yatırımcılara vergi kolaylıkları sağlanıyor ve gerekli altyapı (enerji, gaz, su temini, atık su arıtma, yakıt istasyonu) mevcut. Özetle, yatırımcının ihtiyacı olan tek şey üretim tesisini kurmak” dedi.