Bilim insanları evrendeki her şeyin ayrıntılı haritasını yayımladı

Harita, evrendeki "maddelerin" nasıl dağıldığına dair en hassas ölçümlerden biri

Projede 150'den fazla araştırmacı yer aldı (Pixabay)
Projede 150'den fazla araştırmacı yer aldı (Pixabay)
TT

Bilim insanları evrendeki her şeyin ayrıntılı haritasını yayımladı

Projede 150'den fazla araştırmacı yer aldı (Pixabay)
Projede 150'den fazla araştırmacı yer aldı (Pixabay)

Bilim insanları evrendeki tüm maddenin hassas bir haritasını çıkardı.
Yeni harita, evrendeki tüm maddelerin evrene nasıl dağıldığına dair en hassas ölçümlerden birini temsil ediyor.
Çoğunlukla mevcut kozmos resmimize uyuyor. Ancak evrene dair bazı önemli açılardan yanıldığımızı gösterebilecek brlirli ilginç farklılıklar var.
Evrenin başlangıcında, madde dışarıya doğru savruldu ve yavaş yavaş gezegenleri, yıldızları ve galaksileri oluşturdu.
Bilim insanları bugün bu maddenin haritasını dikkatlice çıkararak, evrenin evrimini şekillendiren güçleri anlamaya çalışabiliyor.
Evrenin iki büyük teleskop araştırması olan Karanlık Enerji Araştırması ve Güney Kutbu Teleskobu'ndan elde edilen verileri birleştiren yeni analizde, Chicago Üniversitesi ve Fermi Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarı'ndan birçok bilim insanı da dahil olmak üzere 150'den fazla araştırmacı yer aldı.
Araştırma, maddenin mevcut en iyi evren modelinden hareketle beklendiği kadar "kümelenmiş" olmadığını gösteriyor.
Bilim insanlarına göre bu durum, evrenin mevcut standart modelinde eksik bir şeyler olabileceğine dair kanıtlara bir yenisini ekliyor.
Bilim insanları bu iki veri setini analiz ederek, evrendeki tüm maddenin nerede son bulduğuna dair çıkarımlarda bulunabilir.
Önceki analizlere kıyasla araştırmacılar, bu çalışmanın, maddenin nereye vardığına dair olasılıkları daralttığı için önceki ölçümlerden daha kesin olduğunu söylüyor.
Bulguların çoğu, şu anda kabul edilen en iyi evren teorisine kusursuz şekilde uyuyor.
Ancak geçmişte de öne sürülmüş olan bir çatlağın işaretleri de var.
Araştırmanın ortak yazarı ve Hawaii Üniversitesi'nden astrofizikçi Eric Baxter, şunları söyledi:
"Standart kozmolojik modelimizin erken evrene bağlı olduğunu varsayarsak, mevcut evrende, tahmin edeceğimizden biraz daha az dalgalanma var gibi görünüyor."
Yeni okumalar, evrenin daha az kümelenmiş halde olduğunu, yani kümelerin eşit bir şekilde yayılmak yerine belirli alanlarda toplaştığını ortaya koyuyor.
Araştırmacılara göre, başka çalışmalardan da aynı sonuçlar gelmeye devam ederse bu, mevcut evren modelinde eksik bir şeyler olduğu anlamına gelebilir.
Öte yandan, bulgular henüz bilim insanlarının kesin olarak kabul ettiği istatistiksel düzeyde değil.
Ancak analiz iki farklı teleskop araştırmasından faydalı bilgiler sağladığı için sonuçlar dönüm noktası niteliğinde bulgular olarak kabul ediliyor.
Bulgular, bilimsel dergi Physical Review D'de üç makaleden oluşan bir set halinde yayımlandı.
Press Association'dan da yararlanılmıştır



3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
TT

3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Tayland'da keşfedilen yeni ve küçük bir salyangoz türüne, kabuğunda görülen tuhaf ve karmaşık geometrik desenler nedeniyle efsanevi ressam Pablo Picasso'nun adı verildi.

Sadece 3 milimetre büyüklüğündeki türe, kabuğundaki dikdörtgen açılı kıvrımlar nedeniyle Anauchen picasso adı verildi.

"'Normal' kabuk şekillerine sahip diğer salyangozların kübist bir yorumuna benzeyen" bu kıvrım örüntüleri, araştırmacıları salyangoza Picasso'nun adını vermeye sevk etti.

ZooKeys adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada bilim insanları, "Bu tür, Kübizm diye bilinen sanat akımını andıran, Pablo Picasso tarzında boyanmış yuvarlak kıvrımlara sahip bir Anauchen'e benziyor" diye yazdı.

Bilim insanları, kahverengi, konik kabuğunun derin bir birleşme noktasıyla ayrılmış 4,5-5 kıvrımdan oluştuğunu söylüyor.

Kabuğun spiralini kesen birkaç düzensiz aralıklı beyazımsı çizgi var.

Araştırmada Kamboçya, Myanmar, Laos, Tayland ve Vietnam'dan 46 yeni mikro salyangoz türünü tanımlanıyor.

Bunlar, kabuk boyutları 5 mm'den küçük olan ve çoğunlukla Güneydoğu Asya'da, eski Hindiçin, Endonezya ve Filipinler'in yanı sıra Çin'in bazı bölgelerinde bulunan küçük kara salyangozları.

Dağılımları daha batıya, Hindistan üzerinden Pakistan'a kadar uzanıyor ve çeşitlilikleri önemli ölçüde azalmış durumda.

Araştırmacılar ayrıca salyangozları genel kabuk şekli, kabuk yüzey dokusu ve duvar aralıklarının düzenine göre benzer gruplara ayırarak sınıflandırmak için yeni bir yöntem öneriyor.

Yeni türlerin birçoğu yakın zamanda toplanırken, diğerleri 1980'lerde biriktirilmiş olan Florida Doğa Tarihi Müzesi koleksiyonunda keşfedildi.

Bilim insanları, "Kabuklarının boyu 5 mm'den küçük olsa da bu salyangozlar gerçek birer güzellik! Kabukları olağanüstü bir karmaşıklık sergiliyor" diyor.

"Örneğin, açıklığı (kabuğun "açıklığı"), büyük olasılıkla yırtıcılara karşı yararlı olan çok sayıda diş benzeri bariyerle donatılmış" diye açıkladılar.

Yeni türlerin birçoğunun yukarı veya aşağı doğru dönen bir açıklığa sahip olduğu bulundu, bu da bazı türlerin kabuklarını ters taşıdığı anlamına geliyor.

Araştırmacılar, farklı salyangozları duvar açıklıkarına ve kabuktaki son kıvrımın yönüne göre ayırt edebildi.

Bilim insanları, 1980'lerde bazı salyangozların bulunduğu yerlerin ormansızlaşma ve kireçtaşı ocakları nedeniyle çoktan tahrip edilmiş olabileceği uyarısını yapıyor.

Çalışma, Güneydoğu Asya'da yerel olarak endemik kara salyangozlarının karşı karşıya kaldığı bu büyük tehditlerin altını çiziyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news/science